Normalleşme süreci ve fizik aktivite

Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Uzm.Dr. Onur Oral Koronavirüs pandemisinin Türkiye’de kontrol altına alınması ile birlikte spor alanların faaliyete açılmasını değerlendirdi. Spor ve fizik aktivitenin bireye sunduğu olumlu katkılardan söz etti  

  • Oluşturulma Tarihi : 04.06.2020 10:03
  • Güncelleme Tarihi : 04.06.2020 10:03
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Normalleşme süreci  ve fizik aktivite haberinin görseli

ONURHAN ALPAGUT- ÖZEL HABER
Koronavirüs pandemisinde uygulanmış olan yöntemler arasında sosyal izolasyon süreci başarıyla tamamlandı. Şu an tüm dünya ülkemizde olduğu gibi normalleşme sürecini yaşanmaya devam ediyor. Normalleşme sürecinde hayat eski tarzına dönerken, izolasyon döneminde evde geçirdiğimiz sosyal  sürecin bizde yarattığı bazı metabolik, fiziksel ve psikolojik etkileri üzerimizden atmak için normal yaşam tarzımızda birtakım önlemlerim almak bize katkı sunacağını ifade eden Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Uzm.Dr. Onur Oral, “Sosyal izolasyon sürecinde ev içerisinde hareketsiz bir yaşamın getirmiş olduğu bazı fiziksel, metabolik, psikolojik sorunların olması gayet normaldir. Fakat bunlar normalleşme süreci ile birlikte rahatlıkla giderilebilir. Zaten normalleşme sürecinde amaç hem hayatı eski tarzına geri döndürmek hem de sağlığımızı bu anlamda tekrar şekillendirmektir. Bu süreçte sağlık adına en önemli olay kişinin eski formuna kilosuna, formuna ve fizik kapasitesine geri dönmesini amaçlamaktır. En azından iki ay veya biraz daha fazla süren evde kalma sürecinde birçok metabolik fonksiyonumuz, hareket eksikliğimiz, beslenme tarzı değişiklikleri bizim bünyemiz üzerinde bazı etkiler yaratmış olması kaçınılmaz. Fakat bu durum kısa süre içerisinde özellikle fizik aktivitenin katkısıyla aşılabilir. Bunların tümü geri dönüşülebilir değişimlerdir. Bu süreç üzerinde baz almamız gereken en önemli faktör normalleşme süreci ile birlikte beslenmenin tekrar düzenlenmesidir. Dengeli ve yeterli beslenmeye özen göstererek, yaşam içerisine fizik aktiviteyi yerleştirmek gereklidir. Bu durum metabolik, fiziksel ve psikolojik sağlığımız açısından oldukça önemlidir” diye konuştu.



HAREKETSİZLİK KİLO ALDIRDI
Sosyal izolasyon sürecinde ev içerisinde, doğal olarak daha az hareketli bir yaşam tarzı sürdürdüğümüzün altını çizen Oral, “Bu durum hemen hemen hepimizde kilo alımlarına sebebiyet oldu. Ayrıca bazı kronik hastalıkların etkilerinin artmasına sebebiyet gösterdi. Özellikle kalp damar hastalıkları, tansiyon, diyabet, depresyon, osteporoz gibi hastalıklar. Bu hastalıkların aktif doğal tedavi yöntemleri arasında fizik aktiviteyi gösterebiliriz. Kronik, metabolik rahatsızlığı olan kişilerde normalleşme sürecinde hayatlarına fizik aktiviteyi, egzersizi, sporu katmaları iyi bir eylem olacaktır. Bütün fonksiyonlar normale dönecektir. ‘Normalleşme’ süreci hem sosyal yaşam anlamında hem de sağlık anlamında normale dönmeye ile alakalı bir kavramdır. Hareketsizliğin getirmiş olduğu sorunlardan kurtulmak adına daha hareketli fizik aktiviteyi içeren, sporu alışkanlık tarzı haline getiren yaşam tarzı benimsenmelidir. Egzersizin sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik katkısı vardır. Dünyada tüm insanlar Koronavirüs sürecinde oldukça kaygılı, endişeli bir bekleyiş sürecinden geçtiler. Bu süreçte tüm insanlarda ister istemez psikolojik gerginlik, yıpranma süreci yaşandı. Egzersizin psikolojik yapıyı desteklemesi, moral ve motivasyonu artırmasından  yola çıkarak bu süreçte ortaya çıkabilecek depresif sorunların ortadan kaldırılması amacıyla da fizik aktivite son derece etkin bir yöntemdir. Böylelikle spor ve egzersizde aktif yaşam tarzına geri dönüş ile fiziksel, metabolik, psikolojik  sağlığın geri kazanılması ve bu vesile ile fizik aktivite ve egzersizin bir yaşam tarzı haline getirilmesi sağlanmış olacaktır” dedi.
YAZ AYLARI SPOR İÇİN FIRSAT
İçerisinde bulunduğumuz yaz aylarının spor, egzersiz için oldukça verimli olacağına dikkat çeken Oral, “Dış ortamda yapılacak fiziksel aktiviteler için iklim şartları son derece müsait. Günün uzun olması çalışan bireylerin iş sonrasında spor yapmasına uygun. Yüzme sporunun yaza uygun bir spor olması fizik aktivite çeşitliliği adına büyük bir kazanımdır. Yüzme, tüm vücut kaslarının kullanıldığı ve metabolik katkıları yüksek bir spordur. Bu açıdan normalleşme sürecinde imkanlar dahilinde yüzme sporuna önem verilmesi ve tercih edilmesi gereklidir. Fakat bu imkanı elde edemeyen insanlar içinde en uygun spor yürüyüş olarak değerlendirilebilir. Fizik aktivite adına birçok faaliyet gösterilebilir. Fakat yürüyüş bunların en sadesi ve hemen hemen herkesin rahatlıkla yapabileceği bir fizik aktivite çeşididir.  Şehir içerisinde bulunan yürüyüş alanlarının normalleşme ile birlikte açılması güzel bir fizik aktivite ortamı sağlayacaktır. Bu bağlamda fizik aktivite eylemleri için yürüyüş düşünülebilir. Haftada dört gün süresince 30-35 dakikalık bir yürüyüş eylemi hem kalp, hem solunum sistemine katkı sağlar. Normal metabolik gelişimi destekler. Sosyal izolasyon süreci ile birlikte ortaya çıkan kas, kemik problemleri, kilo alma sorununa çözüm getirir. Aynı zamanda fizik aktivite için uygun olan bir diğer alan spor salonlarıdır. Spor salonlarının sağlıkla ilgili önlemleri alarak tekrar kullanıma açılması, kapalı alan sporları için bizlere şans vermektedir. Spor, Koronavirüs pandemisi altında yaşadığımız stres, gerginlik ve kaygının atlatılması adına olumluludur. Sporun bir tedavi olduğu unutulmamalıdır. Şunun da altını çizmek isterim; düzenli yapılacak spor ve fizik aktivite koronavirüs pandemisine karşı bünyemizi güçlü kılacak ve hastalığa yakalanırsak atlatmamız açısından faydalıdır” dedi.