Sayfa Yükleniyor...
Prof. Dr. Özlü, dünya çapında yaklaşık 10 milyon kişinin tüberküloz hastalığına yakalandığına dikkat çekerek, hastalığın belirtilerini şu şekilde sıraladı: "Tüberküloz, uzun süren öksürük, balgam çıkarma, bazen balgamda kan gelmesi, iştahsızlık, zayıflık, halsizlik, yorgunluk, kilo kaybı, ateş ve gece terlemeleri gibi belirtilerle kendini gösterir. Tanı, akciğer grafisi ve balgam mikroskopisi ile konulur. Ancak önemli bir nokta, tüberkülozun tedavi edilebilir bir hastalık olmasıdır."
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, tıp literatüründe tüberküloz olarak bilinen veremin, bilinen en eski ve hala en ölümcül enfeksiyon hastalığı olduğunu vurgulayarak, 24 Mart Dünya Tüberküloz Günü kapsamında açıklamalarda bulundu.
Yılda yaklaşık 1,5 milyon kişinin verem hastalığından yaşamını yitirdiğini ifade eden Prof. Dr. Özlü, "Ancak veremin etkeni bellidir, tanısı kolaydır, tedavisi mümkündür ve aşısı bulunmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) önerileri doğrultusunda, sağlık yönetimlerinin konuyu sahiplenmesi, kararlılık göstermesi, liderlik sergilemesi ve yeterli bütçe ayırmasıyla tüberküloza karşı mücadelede başarı sağlanabilir" şeklinde konuştu.
Bu yılki 24 Mart Dünya Tüberküloz Günü için DSÖ'nün "Evet! Tüberkülozu sona erdirebiliriz!" temasını seçtiğini belirten Prof. Dr. Özlü, veremin "Mycobacterium tuberculosis" adlı bir bakterinin yol açtığı ve başta akciğerleri etkileyen bir hastalık olduğunu belirtti. Hastanın sağlıklı kişilere bulaştığını ifade eden Özlü, "Hasta kişinin havaya saçtığı bakterilerin solunmasıyla (damlacık enfeksiyonu) bulaşır. Nadiren hasta ineklerin sütüyle de bulaşabilir. Hasta kişinin maske kullanması, hasta odasının ve kullandığı banyonun ayrılması, odanın sürekli havalandırılması bulaşmayı önemli ölçüde engeller" dedi.
"Düşük ve orta gelirli ülkelerde daha yaygın görülüyor"
Prof. Dr. Özlü, dünya genelinde yaklaşık 10 milyon kişinin tüberküloz hastalığına yakalandığına dikkat çekerek, "Tüberküloz hastalığına yakalananların çoğu düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşamaktadır. Dünya nüfusunun yaklaşık dörtte biri tüberküloz basiline maruz kalmaktadır. Bu kişilerin çoğunda semptomlar belirgin değildir ve hastalık bulaştırıcı değildir. Genellikle enfeksiyon hastalığa dönüşmez. Ancak enfekte kişilerin bağışıklık sistemi zayıfladığında enfeksiyon hastalığa dönüşebilir. Tüberküloz basiline maruz kalan kişilerin yaşamları boyunca hastalığa yakalanma riski %5 ila arasındadır. HIV pozitif, organ nakli geçmişi olan veya böbrek yetmezliği gibi risk faktörleri bulunan kişilerde hastalık riski daha yüksektir. Bu nedenle, enfekte olan ve yüksek risk altındaki kişilere hastalığın ilerlemesini önlemek için önleyici tedaviler uygulanmaktadır" şeklinde ifade etti.
"Uzun süren öksürük, hastalığın belirtileri arasındadır."
Prof. Dr. Özlü, tüberkülozun belirtileri ve tanı yöntemlerine ilişkin olarak, "Tüberküloz hastalığının belirtileri arasında uzun süren öksürük, balgam çıkarma, bazen balgamda kan gelmesi, iştahsızlık, zayıflık, halsizlik, yorgunluk, kilo kaybı, ateş ve gece terlemeleri bulunur. Tanı genellikle akciğer grafisi ve balgam mikroskopisi ile konulur" şeklinde açıklamalarda bulundu.
"Tedavi edilebilir bir hastalıktır."
Tüberkülozun tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Özlü, "Tüberküloz hastalığı tedavi edilebilir bir hastalıktır ve tedavi başarısı genellikle yüzde 100'e yakındır. Ancak bazı ülkelerde ilaçlara dirençli tüberküloz vakaları daha yaygın olabilir. İlaca dirençli tüberkülozun tedavisi daha uzun ve karmaşıktır" ifadelerini kullandı.
Arun Acumsal