Göçmen kuşlar yerli arıları vurdu

Türkiye’de son yıllarda yaşanan toplu arı kayıplarını,  İzmir Arı Yetiştiriciliği Birliği 2. Başkanı Mahmut Koçan değerlendirdi. Koçan, bilinçsizliğe vurgu yaptı


  • Oluşturulma Tarihi : 15.01.2016 08:58
  • Güncelleme Tarihi : 15.01.2016 08:58
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Göçmen kuşlar yerli arıları vurdu

EMİRCAN IŞILDAK

Uludağ Üniversitesi, Türkiye’de son yıllarda görülen ve oranları yüzde 70’lere dayanan arı kayıplarının nedenini ortaya koydu. Amerika’dan gelen göçmen kuşların taşıdığı “Noseme Ceranae” hastalığı yüzünden, ülkemizde arı kayıplarının yaşanması sektörü olumsuz etkiledi.

İzmir Arı Yetiştiriciliği Birliği 2. Başkanı Mahmut Koçan da sektörde yaşanan bu olumsuzluğu değerlendirdi. Koçan, arıcılığın önündeki tek engelin salgın hastalıklar olmadığını, doğanın bilinçsizce kullanılmasının üretimi etkilediğini ifade etti.

“SORUN SADECE HASTALIK DEĞİL”

Koçan, Türkiye’de arıcılığın çok önemli sorunlarla karşı karşıya olduğunu ifade etti. Toplumda bilinçsizliğin ön planda olduğunu söyleyen Koçan, “Arı kayıplarımız önemli boyutlara ulaşmış durumda. Özellikle ergin arı kayıplarımız son yıllarda ciddi miktarda arttı. Ancak burada üzerinde durmamız gereken konu, sorunun temelinde neler yattığıdır. Arıcılıktaki tek sorun yaşanan hastalıklar, parazitler değil. Toplumsal bilincin oluşması gerekiyor. Özellikle köylülerimize bu anlamda büyük sorumluluk düşüyor. Arıcılık sektörü çok önemli bir yere sahip, bunun göz ardı edilmemesi lazım” şeklinde konuştu.

DOĞANIN BİLİNÇSİZ KULLANIMI

Doğanın ve canlı çeşitliliğinin bilinçsizce kullanıldığını ifade eden Koçan, “Doğa bilinçsizce tahrip ediliyor. Bunun yanı sıra bitki örtüsü bakımından da oldukça kısıtlı olduğumuz alanlar var. Maalesef çamdan başka ağaç dikilmiyor. Yalnızca çam ağacı dikerek orada bitki çeşitliliği ve canlı popülasyonunu sağlayamayız. Bu şekilde yapılan uygulamalar ormanlarımızda farklı canlıların yaşamalarına imkan vermiyor” dedi.

“KONUNUN ÜZERİNE GİDİLMELİ”

Köylülerin konuya duyarsız kaldıklarını da ifade eden Koçan, “Köylülerimiz maalesef doğada var olan suları yalnızca kendi ihtiyaçları için kullanıyor. Topraklarını sulamak için sistemler kurup, sulardan feragat ediyor. Ancak o suların canlı çeşitliliği ve özellikle de arılar için önemi çok büyük. Bu anlamda hem İlçe Tarım Müdürlükleri hem de Orman İşleri ile görüşüyoruz. Fakat kontrol ve denetimlerin çok ciddi yapılması lazım. Doğa zarar gördükçe başta arıcılıkla beraber tüm canlılar zarar görüyor. Arıcılıkta dünyada ilk sıralardayız. Kovan bakımından da üçüncüyüz. Bu tabloları daha iyi yerlere çekebiliriz. Günü kurtarmak adına olaylara yaklaşılmaz, bu konunun önemini kavrayıp üzerine gitmemiz gerekir” değerlendirmesini yaptı.

Haber Merkezi