1 Kasım sonrası koalisyon senaryoları

CENGİZ ALDEMİR/ANKARA

HDP'nin "Çözüm süreci” odaklı siyaset izleyeceği belirtilen ve Parti Meclisi ile MYK’yı ayrı ayrı toplandıktan sonra milletvekilleriyle bir araya gelen parti yönetimi, hükümetin kurulmasının hemen ardından çözüm sürecine yönelik yeni bir bilgilendirme çalışması yapacağı konuşuluyor.

DEMOKRATİK İKTİDAR ARAYIŞI

1 Kasım sonrası her şekilde AK Parti'nin kendini değiştireceğine dikkat çekilirken, Demirtaş'ın seçim sonrası CHP, HDP ve parlamento dışındaki barıştan, özgürlükten, demokrasiden yana güç ve çevre alternatifi bir demokratik iktidar arayışı içinde olacağının sinyalini verdi.

7 Haziran seçimleri sonrasında Demirtaş'ın AK Parti dışındaki partilere kapıyı açık bırakacağı mesajı hatırlatılarak, seçim sonrası HDP'nin, CHP ile koalisyon için şimdiden çalışma başlattığı konuşuluyor.

CHP'nin ise bu süreçte 7 Haziran sonrasında, “AK Parti'siz bir koalisyon” için MHP'yi de ikna etmenin şart olduğu, bu doğrultuda bir strateji  çalışması yaptığı öne sürüldü.

64 MİLLETVEKİLİNE İHTİYAÇ VAR

Öte yandan CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu'nun, "MHP ve HDP ile bir koalisyon kurmalı tezinin sıcak tutulduğu, CHP Lideri Kılıçdaroğlu MHP Genel Başkanı Bahçeli'ye, kurulacak hükümetin başkanlığını yine teklif edebileceği iddia edildi.

Demirtaş'ın, “CHP, HDP ve parlamento dışındaki demokrasi ve özgürlükten yana olan güçler, iktidar alternatifi yaratmalıdırlar” sözü, parlamento matematiği açısından bakıldığında, CHP ile HDP'nin en az toplam 276 milletvekiline ulaşması gerekli. Şu an CHP’nin 132, HDP’nin 80 milletvekili yani toplam 212 milletvekili oluyor. Koalisyon için 64 milletvekiline ihtiyaç var.

Araştırma şirketlerinin ortaya koyduğu tabloya bakılacak olursa, 1 Kasım’da, büyük olasılıkla 7 Haziran’dakinden çok farklı bir tablo oluşmayacağı ileri sürülürken CHP ile HDP'nin eksik olan 64 milletvekili çıkartması da zor görülüyor.

DEĞİŞİK KOALİSYON FORMÜLLERİ

Daha önce HDP’nin hükümet dışında kalması, Kandil dahil, çok değişik çevrelerin eleştirisine neden olduğunu hatırlatanlara, Demirtaş'ın bu açıklamasının arkasında, HDP'nin bir “iktidar hedefi” olarak bunu yaptığı, 7 Haziran seçimlerinin ardından hükümet formüllerinin dışında kaldıysa da, 1 Kasım’da farklı bir perspektif geliştirme isteği olarak değerlendirildi.

1 Kasım’da tek parti iktidarı çıkmazsa, en kritik parti MHP olmaya devam edecek. MHP'nin, AK Parti'yi dışarıda bırakan bir koalisyonda yer alması, hem matematiksel hem siyasi olarak çok zor. Bunun değişmesini beklemek de, gerçekçi görünmüyor.

Yine kulislerde 1 Kasım’dan sonra da,  AK Partinin ana gövdesini oluşturacağı değişik koalisyon formüllerinin gündeme gelmesi, yüksek ihtimal olarak görülüyor.

Demirtaş'ın,  açıklamalarının arka planında yine AK Parti'nin kendini değiştirmesi gerektiği mesajının da yer aldığı belirtilirken, “AK Parti kendisini değiştirirse biz  de koalisyon ortağı olabiliriz” şeklinde de yorumlanıyor.

AK PARTİ-CHP KOALİSYONUNA HDP KATKI VERECEK

Kulislerde Türkiye’nin, eninde sonunda çözüm sürecine yeniden döneceğini,  silahların bırakılması ve demokratikleşme projelerinin geliştirilmesi için masaya oturulacağına kesin gözüyle bakılırken, sürecin yürümesi için de, “AK Parti ile HDP’nin geçmişte olduğu gibi birlikte bir mesai vermeleri” gerektiği belirtiliyor.

CHP-HDP birlikteliği ile ilgili olarak, AK Parti CHP koalisyonu fikrine, HDP'nin de katkı yapabileceği olası bir büyük koalisyon”a destek verebileceği de ileri sürüldü.

Davutoğlu koalisyon arayışlarına açık olmalı.

Meclis muhalefet kulislerinde ise koalisyon arayışının uzlaşma kültürünün gelişmesi, siyasetin değişik bilinmeyenleri görebilmek ve bunları çözebilmek olduğunun altı çizilirken, AK Parti'nin tek başına iktidar olabilecek çoğunluğu yakalayamaması durumunda, ufukta bu kez kaçınılmaz olarak bir koalisyon olacağı ve Davutoğlu'nun yeni deneyimlere, yeni arayışlara açık olması gerektiği belirtiliyor.

Haber Merkezi