Sayfa Yükleniyor...
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ABDde görülen Rıza Sarraf davasının siyasi bir dava olduğunu, bu kişi üzerinden Türkiyenin yargılanmak istendiğini söyledi. Bahçeli, "Türkiyeye tezgah kurulmakta, Türk ekonomisinin çökertilmesi hedef alınmaktadır" dedi
MHP Genel Başkanı Bahçeli, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. İran Cumhurbaşkanı Ruhani, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın Soçide yaptığı görüşmeye ilişkin değerlendirmede bulunan Bahçeli, Türkiye, İran ve Rusyanın; IŞİD, Nusra Cephesi ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından tanımlanan diğer tüm terör örgütlerinin tam anlamıyla yenilgiye uğratılmasına yönelik iş birliğini sürdürecek olmaları önemli bir kazanımdır. Ülkemizin de içinde yer aldığı Astana süreci, Suriyede istikrar ve barışa katkı sağlamada kayda değer bir imkandır. Üç ülke Suriyede yerleşik ve köklü ihtilaflara siyasi çözüm bulma konusunda mutabık kalmışlardır. Bu anlamlı bir gelişmedir. Ayrıca, Suriyenin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine ve toprak bütünlüğüne hiçbir surette halel getirilmeyeceğinin vurgulanması bize göre çok yerinde, çok değerlidir. Üç ülke yakın bir zamanda yine Soçide, Suriye hükümet temsilcilerini, bu ülkenin bağımsızlığına, birliğine, toprak bütünlüğüne bağlı olan muhalefet unsurlarını Suriye Ulusal Diyalog Kongresine yapıcı şekilde katılım sağlamaya çağırmışlardır. Kongre katılımcılarının üç ülkenin aralarında yapacakları istişarelerle belirleneceği anlaşılmaktadır. Şu kadar ki, PYDnin sözü edilen kongreye katılıp katılmayacağı belirsizliğini muhafaza etmektedir. Türkiye buna karşı, Rusya ise maalesef razıdır. Anlaşılan henüz üstesinden gelinememiş bu anlaşmazlık nedeniyle Suriye Ulusal Diyalog Kongresinin Şubat ayına ertelendiği dün itibariyle belli olmuştur. Eğer PYDnin, Soçide taraf veya muhatap olarak bahsi geçen kongreye katılımı halinde Suriyenin toprak bütünlüğünden, bağımsızlığından ve egemenlik haklarından bahsetmek en nazik ifadeyle anlam ve muhtevasını kaybedecektir. PKK demek PYD demektir. PKK demek düşman demek, terör demek, bebeklere kurşun sıkan, masumlara bomba fırlatan, hainliğini meslek edinmiş şerefsizlik demektir. Türkiye Soçi ruhuna, zirve ortağı ülkelere saygılıdır. Soçiden çıkan sonuç sadece Suriyeyi bağlamayacak, Türkiye ve bölge ülkelerini de birinci derecede etkileyecektir. Özellikle Rusyanın PYDyle arasına mesafe koyması, PKKya kategorik tepki göstermesi temennimiz, isteğimiz ve arzumuzdur diye konuştu.
TRUMPIN VERDİĞİ SÖZ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trumpın görüşmesine ilişkin de açıklamada bulunan Bahçeli, YPGye silah yok sözünün sahadaki yansımalarının ne olacağı, ne kadar uygulanıp uygulanmayacağı kuşku verici bir belirsizliktir. Sadece ABD değil, IŞİDle mücadeleye destek veren çok uluslu koalisyona üye 20ye yakın ülkenin YPGye silah verdiği gizlenmeyecek boyuttadır. Çoğu NATO üyesi olan ülkeler Türkiyeye, PKK-PYD üzerinden cephe açmışlardır. NATOnun, Norveç ve Kanada komplosu, anlayacağınız boşuna icra edilmemiş, rastgele uygulamaya konulmamıştır. Türkiyenin cenderede olduğu su götürmez bir gerçektir. Milli bekamız çok yönlü tehdit altındadır. Terör örgütleri Türkiyeye karşı koz olarak kullanılmaktadır. ABD ise bu karanlığın göbeğindedir ifadelerini kullandı.
RIZA SARRAF DAVASI
ABDde süren bir yargı sürecinin olduğuna dikkat çeken Bahçeli, Rıza Sarrafın yargılanma sürecine yönelik ise şunları söyledi: Aynı zamanda Türk vatandaşı olan İran kökenli karanlık bir şahsın üzerinden adeta Türkiye yargılanmak, sanık sandalyesine oturtulmak, sorguya çekilmek istenmektedir. Buna hiçbir ülkenin, hiçbir gücün hakkı yoktur. Amerikadaki dava yargı yetkisi bakımından hukuki olmaktan çıkmış, siyasallaşmıştır. Sanığı, tanığı, itirafçısı, jürisi, bilirkişisi, savcısı ve yargıcıyla Türkiyeyi hedef alan bir komplo senaryosu sahneye konulmuştur. FETÖcü hainler, Türkiyeye husumet duyan lobiler ve bütün melanet odaklar bu senaryoya dahil olmuşlardır. Zarrab denen şarlatan, ABDnin kendi kanunlarına göre bir suç işlediyse yargılansın ve hak ettiği cezaya çarptırılsın. Buna kim itiraz edebilir. Türkiyede, Türk topraklarında işlenen bir suç varsa bunun hesabının sorulacağı yer de Türk yargısıdır. Bu kirli şahıs, bu suçlar için Türkiyeye iade edilmeli, ABD bu konuda elindeki bilgi ve belgeleri Türkiyeye vermelidir. Türkiyede yargılanmalı, en ağır şekilde cezalandırılmalı, cezasını çektikten sonra Türk vatandaşlığından çıkarılmalıdır. Zarrab davasından siyasi ikmal malzemesi çıkarmaya çalışmak, sinsi hesaplarla bu davaya bel bağlamak, vatanseverlikle, dürüst ve namuslu siyaset anlayışıyla bağdaşmayacaktır. (İHA)
Haber Merkezi