AK Partili Çelik: Herhangi bir pazarlık süreci yoktur

Terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın mesajının ardından ortaya atılan iddialarla ilgili açıklamalarda bulunan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Devletin nitelikleri konusunda ve milletimizin değerleri konusunda herhangi bir pazarlık süreci yoktur, herhangi bir al- ver süreci yoktur" ifadelerini kullandı.


  • Oluşturulma Tarihi : 03.03.2025 20:25
  • Güncelleme Tarihi : 03.03.2025 20:25
  • Kaynak : DHA
AK Partili Çelik: Herhangi bir pazarlık süreci yoktur

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, parti genel merkezinde AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK), toplantısı yapıldığı sırada basına açıklamalarda bulundu.

Tüm İslam aleminin ramazan ayını tebrik ederek sözlerine başlayan Çelik, şöyle konuştu:

"Gazze'de bu zor koşullar altında enkazın içerisinde yansıyan iftara hazırlık görüntüleri en zor koşullarda bile imanını ayakta tutan, inancını ayakta tutan, inandığı değerlere en güçlü şekilde bağlı olan bir halkın bütün dünyaya nasıl bir insanlık dersi verdiğini bir kere daha gösterdi. Gazze halkı, o bütün yıkımın ve enkazın ortasında bile ramazanla ilgili hazırlıklarını aksatmıyor. Enkazların ortasında hep beraber iftarlarını açabilmek için ellerinde ne varsa onunla büyük bir hazırlık gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Bu elimizdeki nimetleri bilmek, o zor koşullarda inancın nasıl ayakta tutulduğunu bir kere daha öğrenmek bakımından çok büyük ibretler, çok büyük dersler barındırmaktadır.”

 

“VATANDAŞLARIMIZLA NASIL BULUŞULACAĞI İLE İLGİLİ SUNUM YAPIYORLAR”

Çelik, açıklamasının devamında MYK gündemine ilişkin de konuştu.

Ülke genelinde vatandaşla bir araya gelebilmek için eylem planı hazırlandığını belirten Çelik, konuşmasında şunları kaydetti:

"Teşkilat Başkanlığımız, Kadın Kolları Başkanlığımız ve Gençlik Kolları Başkanlığımız Ramazan Ayı'nda yapılacak etkinliklerle, vatandaşlarımızla nasıl buluşulacağı ile ilgili birer sunum yapıyorlar. Teşkilat Başkanımız Ahmet Büyükgümüş'ün koordinasyonunda Kadın Kolları Başkanımız ve Gençlik Kolları Başkanımızla birlikte ülkemizin her bölgesinde, her semtinde, her evinde bir şekilde vatandaşlarımızla beraber olabilmek için bütün hazırlıklar için bir eylem planı hazırlanmış durumda. Bu Ramazan'ı en bereketli şekilde vatandaşlarımızla birlikte geçirmek için bu değerlendirmeler yapılıyor. Genel Başkanımızın onayına sunuluyor. İnşallah bunlar en güçlü şekilde hayata geçirilerek partimiz Ramazan ayında her safhasında, her lezzetinde vatandaşlarımızla beraber olmak için bu Ramazan ayının bereketini paylaşmak için bu çalışmaları yapacak.”

 

TERÖRSÜZ TÜRKİYE VURGUSU

Çelik, 'Terörsüz Türkiye' hedefine ulaşmak için ortaya çıkan süreci yakından takip ettiklerini ifade ettiği konuşmasına şöyle devam etti:

"Burada benimsenen ilkeler çok açık ve net; silahların terör örgütü tarafından bırakılması, terör örgütünün lağvedilmesi ve tabii ki terör örgütünün Irak ve Suriye'deki bütün unsurlarıyla, bütün uzantılarıyla, bütün şubeleriyle feshedilmesi. Yani ister adına PKK densin ister PYD densin ister YPG densin ister başka bir şemsiye altında SDG densin, bütün bu terör yapılarının artık bölgenin bir istikrarsızlaştırıcı unsuru olmaktan çıkarılması bizim buradaki temel yaklaşımımızdır. Öteden beri bütün bir bölgemizde gerek Türkmen gerek Arap kardeşlerimiz gerek Kürt kardeşlerimiz arasındaki kardeşliğin daha da güçlenmesi için güçlü bir kardeşlik siyasetini ortaya koymaya çalıştık. Terör örgütleri DEAŞ'ından PKK'sına kadar Arap'la Kürt, Kürt'le Türkmen arasına bir şekilde duvarlar örmeye çalışan birtakım projelerin aracı oldular ama biz, örneğin Kürt kardeşlerimizin bölgede herhangi bir terör örgütü tarafından baskı altına alınmasına karşı çıktığımız gibi aynı zamanda şunu da ifade ettik; herhangi bir devlet ya da o devlete bağlı bazı vekil unsurlar, bir takım vekalet savaşları çerçevesinde herhangi bir şekilde Kürt kardeşlerimize, Türkmen kardeşlerimize, Arap kardeşlerimize, Alevi'ye, Sünni'ye, Dürzi'ye, Nusayri'ye her kim olursa olsun bölge halklarına silah çekerse Türkiye Cumhuriyeti bunun net bir şekilde karşısında olacaktır dedik. Bu tutumumuzu kararlı bir şekilde sürdürmeye devam ediyoruz.”

 

“BU KONUDA GENİŞ VE DERİN BİR TECRÜBEMİZ VAR”

Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın MYK toplantısında yaptığı konuşmada, terörsüz Türkiye hedefine ulaşmak için yürütülen çalışmalara, gerekli titizliğin ve gerekli özenin gösterilmesinin bir kere daha altını çizdiğini belirtti.

Çelik, "Burada kullanılan dilden tutun da bu tip bahsettiğim fiziki sabotajlara kadar, her türlü konuya son derece dikkat etmek gerekir. Bu konuda geniş ve derin bir tecrübemiz vardır. Geniş ve derin kavramlarının bütün anlamlarını ihtiva eden manada söylüyorum. Bunları takip ediyoruz, yakından izliyoruz. Yine bazı devletlerin, bu bölgedeki terörün sona ermemesi için, bu terör örgütleri vasıtasıyla hem bölgenin zayıflatılması hem bu terör örgütlerinin Türkiye'ye karşı kullanılmasından çıkar elde eden bazı devletlerin, birtakım vekil güçleri vasıtasıyla yapacakları birtakım sabotajlara karşı teyakkuz halindeyiz" diye konuştu.

 

“VERİLEN HERHANGİ BİR TAVİZ YOKTUR”

Bölgede terörün sona ermesini istemeyen birtakım devletlerin ve vekil güçlerinin söylemlerde bulunduğunu belirten Çelik, açıklamalarının devamında şu ifadeleri kullandı:

"Bu söylemlerde bulunanlar, siyasi partilerde görevliyseler, bir siyasetçi olarak daha dikkatli bir şekilde davranmalarında fayda vardır. Çünkü sonuç olarak verilen herhangi bir taviz yoktur. Terörsüz Türkiye hedefine ulaşıldığı zaman Türk, Kürt, Arap, Alevi, Sünni adı ne olursa olsun, adlarımız farklı olsa da hepimizin soyadı Türkiye Cumhuriyeti'dir. Bundan hem Türkiye Cumhuriyeti kazanacaktır hem de bölgedeki bütün halklar kazanacaktır. Devletin nitelikleri konusunda ve milletimizin değerleri konusunda herhangi bir pazarlık süreci yoktur, herhangi bir al-ver süreci yoktur. Şehitlerimizin bu vatan bölünmesin diye, bu ülkede birlik, dirlik içerisinde hür bir şekilde, bağımsız bir şekilde yaşayalım diye bize bıraktığı bu emanete, milletimizin, devletimizin geleceğe en sağlam adımlarla yürümesine sonuna kadar sahip çıkacağız.”

 

“YEGANE SOYADIMIZ TÜRKİYE CUMHURİYETİ’DİR”

Konuşmasında 'Tek vatan, tek millet, tek devlet, tek bayrak' ilkesine vurgu yapan Çelik, konuşmasına şöyle devam etti:

"'Anayasa değiştirilecek' gibi bayrakla ilgili, vatanın tanımı ile ilgili, devletle ilgili ya da milletin tanımı ile ilgili bizim asla kabul etmeyeceğimiz birtakım çalışmaların yapıldığı, birtakım düzenlemelerin yapılacağı şeklinde birtakım ifadeler de bulunuluyor. Burada her zaman ifade ettiğim gibi tek vatan, tek millet, tek devlet, tek bayrak ilkesi bizim her zaman yol göstericimizdir. Bunlar Türk'ün de geleceğidir, Kürt'ün de geleceğidir, Arap'ın da Çerkez'in de Laz'ın da geleceğidir ve Alevi'nin, Sünni'nin de geleceğidir. Türkiye Cumhuriyeti hepimizin çatısıdır, hepimizin adları farklı olsa da yegâne soyadımız Türkiye Cumhuriyeti'dir. Dolayısıyla bu birliği koruma çerçevesinde tarih bilincimize ve coğrafya şuurumuza, bunun getirdiği büyük birikime, güvenerek bütün bu yolları yürüyoruz. Bu meselelere baktığımızda ortaya koyduğumuz mercek ve yaklaşım budur.”

 

“HER KONUDA TÜRKİYE İLE NET BİR İLETİŞİM İÇİNDELER”

Avrupa Birliği'nin Türkiye ile iş birliği yapmaktan başka bir çözüm yolunun olmadığını söyleyen Çelik, şöyle konuştu:

"Avrupalılar güvenlik konuları olduğunda hemen Türkiye'yi hatırlıyorlar ama 'gelin refahı bölüşelim, gelin demokratik değerleri paylaşalım, gelin demokrasiyi büyütme konusunda aynı masada olalım' deyince Türkiye'ye yer vermiyorlardı. Şimdi yine bir güvenlik krizi çıkınca bütün Avrupa'da yine gündem Türkiye olmaya başladı. Umarım ki bu sefer sadece savunma meseleleri itibarıyla Türkiye'yi gündemlerine almazlar. Türkiye'ye her bakımdan demokratik değerler, ekonomik refahın büyütülmesi, üst düzey diyalogların başlatılması, sivil toplum diyaloğunun başlatılması, her konuda Türkiye ile net bir iletişim içerisine girerler. Avrupa Birliği'nin siyasi kazanımlarını koruması için Türkiye'den başka herhangi bir çözüm yolu yoktur.”

 

“ÖZGÜR BEY MÜMKÜN OLDUĞU KADAR DİKKATLİ KONUŞMAYA ÇALIŞIYOR”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın mesajının ardından ifade ettiği iddialara karşı Çelik, şu açıklamalarda bulundu:

"Sayın Özel'in AYM'den, Yargıtay'dan üyeler, yüksek yargıçlar bu konuyu çalışıyor gibisinden verdiği bilgi doğru değil. Özgür Bey mümkün olduğu kadar dikkatli konuşmaya çalışıyordu. 1-1,5 aylık süreçte TSK'da komuta kademesinde, komutanlarımızın ismini vererek hedef aldığında, bu bilgiye nasıl ulaştığı konusunda 'Ben duydum, bana söylediler' diyordu. Böyle bir çerçeve olmaz. En basit akıl yürütme şunu söylüyor; geçmişte orduda yer almış, daha sonra emekli olmuş ve şu anda CHP'de görev yapan birilerinin sayın Özel'e dedikodu aktardığı, onun da bilgi zannettiği ortaya çıkıyor. Bunu dış politikayla ilgili olarak da yaşadık. 'Ben duydum' diyordu. Muhtemelen emekli diplomatların CHP'de görev yaparken ürettikleri bir şey. Bu şekilde politika olmaz. Böyle bir çalışma düzeni yoktur. Bu büyük meseleler, Türkiye'nin terörden kurtarılması, belli demokratikleşme meseleleri, belli reformlar herkesin meselesidir. Bu durumlarda buna katkı sağlamak, tabii ki doğru eleştiri yoluyla büyük katkı sağlanır, buna ihtiyaç da vardır. Farklı bakış açılarıyla konuşmak da her zaman değerlidir. Anlamlı cümle, iyi analiz olduğu zaman biz de kulağımızı kabartıyoruz. TSK'nın komuta kademesi hedef alınırken bir komutanla ilgili 'Sizin kimin altını oymaya çalıştığınızı biliyorum' deniyor. Bunlar dedikodular. Bunlar siyasetin alfabesi temelinde hassas olması gereken yaklaşımlardır. CHP'nin terörsüz Türkiye hedefine yapacağı katkı da çok önemlidir. Bunun doğru bir üslupla yapılması son derece önemlidir.”

 

ERKEN SEÇİM AÇIKLAMASI

Çelik, erken seçim tartışmalarına yönelik bir soruyu yanıtladı.

Kurumsal olarak bir seçim tarihinin gündeminin olmadığını belirten Çelik, şunları kaydetti:

“MYK'nın ve MKYK'nın seçimle ilgili belirlediği bir tarih ve gündem yok. Arkadaşlarımız sayın Cumhurbaşkanımızın yeniden seçilmesi, onun büyük birikiminin Türkiye için paha biçilmez olduğunu biliyorlar. O sebeple sayın Cumhurbaşkanımızın yeniden seçilmesiyle ilgili güzel temennileri dile getiriyorlar ama kurumsal olarak seçim gündemi ve tarihi yoktur. Hükümet işin başındadır. Önümüzdeki 2-3 yıl boyunca Türkiye ve bölge meselelerinin çözümü için kapsamlı ve geniş bir ajandamız var. Seçim meselesini ne MYK ne de MKYK'da konuşmadık.”  

DHA

DHA
Yazarımız Kim ?

DHA