Amor: İmamoğlu'nun tutuklanması AB üyeliğini sekteye uğratıyor

Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Daimi Raportörü Nacho Sanchez Amor, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) ile katılım sürecine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

  • Oluşturulma Tarihi : 29.05.2025 22:14
  • Güncelleme Tarihi : 29.05.2025 22:14
  • Kaynak : DHA
Amor: İmamoğlu'nun tutuklanması AB üyeliğini sekteye uğratıyor haberinin görseli

Avrupa Parlamentosu Türkiye Daimi Raportörü Nacho Sanchez Amor, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu'nda bir basın toplantısı düzenledi.

'Terörsüz Türkiye' girişimlerinin demokratik gelişmeye katkı sunacağına vurgu yapan Amor, bunun AB’ye katılım sürecini olumlu etkileyeceğini belirtti. Raportör Amor, "Parlamentodaki rapor görüşmeleri sırasında resmi olarak katılım sürecini sonlandırmaya çalışanlar olmasına rağmen, AB için bunun zararı olacağını düşünenler olarak biz kazandık. Terörsüz Türkiye, iddialı ve mükemmel bir girişim. Barış girişiminin ülkede demokratik alanı daha çok açacağı herkesçe dile getirildi. Ancak katılım sürecinin devam etmesi için uyulması gerekenler, demokrasi ve değerlerle ilgili. Karadağ, jeopolitik ya da askeri bir güç değil. Ancak daha önce AB üyesi olacak. Çünkü katılım sürecinin ne olduğunu çok iyi anlamış durumdalar" dedi.

UMUT VAR DİYE DÜŞÜNÜYORUM

AB'ye katılım sürecinin İmamoğlu'nun tutukluluğu nedeniyle olumsuz etkilendiğini belirten Amor, "İmamoğlu, Cumhurbaşkanı adayı olmadan önce tutuklandı. AB üyesi olmak istiyorsunuz ama muhalefetin önde gelen kişilerinden birini tutukluyorsunuz. Biz Türkiye'nin çok önemli bir ortak olduğunu biliyoruz, güvenlik alanı özellikle nedenlerden bir tanesi. Ekonomiyle ilgili de Bakan Şimşek ile görüştük, bu temasları olumlu değerlendiriyoruz. Enerji, ticaret, göç konularının ele alınacağı ortam yaratılıyor. Ancak ele alacağımız bir başka konu hukuki güvenlik. Şimşek, yabancılardan yatırım talep ediyor doğal olarak. Ancak bağımsız yargınız yoksa yatırımcılar çekinir. İş adamlarını gözaltına almak doğru değil, rahatsızlık yaratan bir durum. Gelecekte katılım sürecinin canlandırılması için terör konusunda atılan adımlar destekleyici. Ancak İmamoğlu'nun tutuklanması şu an bu süreci sekteye uğratan en önemli şey. Bu bir süreç, iyileşme ve gelişmenin hemen olmasını beklemiyoruz. İnfaz paketinden söz edersek, bu adımın bir haftada ülkeyi değiştirmesini bekleyemeyiz. Ben İspanya'dan geliyorum. Siyasi şiddetin sorun olmamasının nasıl bir şey olduğunu biliyorum. Umut var diye düşünüyorum. Eksik de olsa yapılanlar, atılan adımlar var. Bu sürecin başlamış olması mükemmel bir haber. Barışçıl bir toplum olması ve şiddetin ortadan kalkması, siyasi idare ve istikrar, demokrasi alanına da etki edecektir" değerlendirmesinde bulundu.

AMOR, İMAMOĞLU İLE GÖRÜŞMEK İSTİYOR

Raportör Amor, katılım sürecine dönüş şartlarından söz ederek, "İmamoğlu'nu ziyaret etmek, görüşmek isterim ama kendisiyle belediyede görüşmek isterim. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmasını istiyoruz. Katılım sürecinin başlaması için birtakım adımlar atılmalı. Savcıların siyasi bir gündem için kullanılmamasını görmek istiyoruz ama korkarım ki son gelişmeler buna hizmet etmiyor. Avrupa'nın bunu gördüğünü anlamıyor musunuz? İmamoğlu'nun evine bu kadar polis göndererek o kişinin imajın değiştirmek istiyorsunuz. O kadar polisin gecenin bir yarısı silahlarla orada olması normal değil. Belki de siz bunun içinde olduğunuz için normalleştiriyorsunuz. Dışardan bakınca bunlar çılgınca şeyler. 14 yaşındaki bir kız çocuğunun terörizmden yargılanması çok anlaşılmaz. Bu da katılım sürecinin başlaması ve devam etmesini engelliyor. Bu süreç ölmedi ama ilerleme de olmuyor. Son bir iki ayda özgürlük ve haklar konusunda ortam daha da kötüleşti. Kanunu ve kanunları, hukuku bir siyasi araç olarak kullanmak başka bir şey. Sizde rektörler bile Cumhurbaşkanı tarafından atanıyor. Bizim ülkemizde iktidardaki isimler dahi yargılanabiliyor. İmamoğlu, aynı gün terörizm ve yolsuzlukla suçlandı. Ona olanların adaletle bir ilgisi yok. Gözaltı süreci de kabul edilebilir değildi. 15 yıl önce çok daha kapsayıcı bir ülkeydiniz. Tekrar bunun olması gerekiyor katılım sürecine dönmek için" ifadelerini kullandı.

SURİYELİ YETKİLİLERE FIRSAT VERİLMELİ

Amor, Türkiye'nin Suriye konusundaki tutumunun olumlu karşılandığına vurgu yaparak, "Ülkeniz Suriye ile ilgili mükemmel bir iş çıkardı. Tüm uluslararası ortakların rol oynaması önemli ancak sizin hükümetiniz iyi iş çıkardı. Suriyeli yetkililere bir fırsat vermemiz gerekiyor. Onları geçmişlerinden dolayı yargılamak da söz konusu ancak fırsat verilmeli. AB ile Türkiye bu konuda iş birliği yapıyor. Sadece yaptırımları kaldırmak yetmez. Yeni iktidara bir şans vermek gerekiyor. Orada gerçek bir düzen, yeniden inşa gerçekleşmesi gerekiyor. Türkiye’nin Suriye’den gelen göç ile ilgili duruşu insani ve etik değerlerle uyumlu oldu" diye konuştu.