Sayfa Yükleniyor...
Başbakan Yardımcısı İşler, çocukları terör örgütünce kaçırılan ailelerin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinde yaptıkları oturma eylemini "milat" olarak değerlendirdi
İşler, İl Müftüleri Toplantısına katılmak üzere, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Mardin Milletvekilleri Muammer Güler ve Gönül Bekin Şahkulubey ile tarifeli uçakla Mardin'e geldi.
Mardin Valiliği'ni ziyaret eden İşler, Vali Ahmet Cengiz'den kentin durumu hakkında bilgi aldı.
İşler, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, il müftüleri toplantısına katılmak üzere Mardin'e geldiklerini belirterek, Mardin'in farklı kültürlerin, dinlerin, inanışların farklı etnik yapıların bir arada barış ve huzur içinde yaşadığı kadim bir şehir olduğunu söyledi.
Mardin'i son derece önemli bir miras ve zenginlik olarak değerlendiren İşler, "Mardin sınıra yakın bölgede bulunan bir ilimiz. Özellikle AK Partili yıllarda her bakımdan geliştiğini, kalkındığını, ilerlediğini, Türkiye ile bu bölgenin de ne kadar ilerlediğini buraya gelen her insan görüyor. Özellikle yapılan duble yollar herkesin malumu. Zamanında TOKİ konutları, şimdi kentsel dönüşüm olayları başladığında her türlü hizmeti, bütün illerimiz nasıl alıyorsa bu bölgedeki illerimiz de AK Parti döneminde her türlü hizmetten yararlandı. Sağlık, eğitim, ulaşım ve sulama ile tarım alanında her türlü hizmetten yararlandı" diye konuştu.
ÇÖZÜM SÜRECİNİ DEĞERLENDİRDİ
İşler, geçmişte Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde çok acılar yaşandığını hatırlatarak, "Bu topraklarda geçmişte bazı acılar yaşandı. Ülke olarak PKK teröründen çok çekmiş bir ülkeyiz. Canlarımızı kaybettik. Analarımız ağladı. İktidara gelir gelmez ilk işimiz olağanüstü hali kaldırmak oldu. Bu bölgedeki OHAL'in kaldırılması çok büyük bir huzur ve iyi algı olarak değerlendirildi. Yine red ve inkar politikalarına son vererek ülkedeki demokrasinin çıtasını yükseltme gayreti ve çabası içerisinde olduk. 2023 hedeflerini açıklayarak ülkenin ileri demokrasiler seviyesine çıkması için hedefimizi stratejimizi ortaya koyduk" ifadelerini kullandı.
Milli birlik ve kardeşlik projesini 2009'da başlattıklarını hatırlatan İşler, şöyle devam etti: "Ardından çözüm sürecini başlattık. 1,5 yıl kadar önce. Çözüm sürecinin başlaması ile artık bu coğrafyada huzurun, barışın istikrarın daha fazla hakim olduğunu gördük. Anaların ağlamadığını gördük. Anaların gözyaşlarının dindiğini gördük. Bunun devam etmesi gerektiğine hepimiz inanıyoruz. Çözüm sürecini başlattığımız zaman AK Partili bir grup milletvekili ile bölgeyi gezdik. O zaman bizzat kendi gözlemlerim. İnsanların yüzünün güldüğünü gördüm. Gözlerinin içinin parıldadığını gördüm. Çünkü buradaki insanlar barışa, huzura susamışlar. Hakikaten en büyük acıyı bu terör belasının yaşandığı dönemlerde buradaki bölge insanının çektiğini gördüm."
TERÖR ÖRGÜTÜNÜN ÇOCUK KAÇIRMASI
İşler, çözüm sürecinden geri dönüş olmadığını vurgulayarak, "Millet, buradaki halkımız ve Kürt kardeşlerimiz de artık olaya el koymuştur. Özellikle Diyarbakır'daki anneler yapmış olduğu eylemle de artık çocuklarına sahip çıkıyor. O annelerin terör örgütü tarafından kaçırılan çocuklarını geri alma konusunda göstermiş olduğu çabayı Türkiye tarihinde bir milat olduğunu düşünüyorum. Artık anneler olaya el koymuştur ve zaman anaların gözyaşı akıtma zamanı değil, anaların yüzünü gülmesi zamanıdır. Dolayasıyla bundan sonra geri adım atılmayacaktır. Türkiye için bu bölge için çözüm demokrasiden, ileri demokrasilerden geçmektedir" dedi.
SİYASET MÜHENDİSLİĞİ
İşler, bir süre önce Ok Meydanı'nda polis aracına molotofkokteyli atılması ve polislerin yanarak araçtan çıkış görüntülerinin yayınlandığını hatırlattı.
"Bu tür olaylar ile Türkiye'de siyaset mühendisliği yapılmak istendiğini biliyoruz. Bunlara biz almış olduğumuz tedbirler ile hükümet olarak gerekli engellemeyi yapıyoruz ve fırsatı da vermiyoruz" ifadelerini kullanan İşler, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu olaylarla hem ülkeyi siyasi istikrarsızlığa götürmek istendiği hem de ekonomik istikrarsızlık çıkarılmak istendiği çok aşikar. Dolayısıyla son bir yıla baktığımız zaman ekonomik göstergeleri gözden geçirdiğimizde özellikle borsanın düşmesi, faizlerin ikiye katlanması, döviz fiyatlarının yükselmesi bütün bunlar 'ülkede ekonomik kriz çıkartabilir miyiz ve bu ekonomik kriz neticesinde de siyasi istikrardan kurtulabilir miyiz çabası ve gayreti' olduğunu görüyoruz. Ama son bir yılda yaşanan bu olaylar neticesinde artık bu olayların arkasında yatan sebebi ve amacı çok net anladığı için bir takım marjinal gurupların bunları bahane ederek ülkede şiddete, vurup kırmaya, yakıp yıkmaya başvurduğunu milletimiz görüyor."
BUNLARA FIRSAT VERMEYELİM
"Artık Türkiye'nin kaybedecek vakti yok. Bu tür olaylarda hepimiz kaybediyoruz, 77 milyon kaybediyor" ifadesini kullanan İşler, "Bunlara fırsat vermeyelim. 2013 Mayısından 2014 Mayısına kadar Türkiye arabasının boşta gittiğini düşünüyorum. Artık vitese atma zamanı geldi. Bunun için de artık huzurun hakim olması, gerginliklerin bitmesi gerekir" diye konuştu. (AA/MARDİN)
Haber Merkezi