- Siyaset
- 20.04.2025 12:14
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Bu aziz topraklar bin yıldır Türk'ündür, gelecek bin yıllarda da Türk'ün olacak ve Türk kalacaktır. Aksini iddia eden var ise, bilinsin ki, vatan hainidir. Bu gerçeği hiçbir küresel güç dahi değiştiremeyecektir" dedi
MHP Grup Toplantısı'nda partililere hitap eden Bahçeli, AB ve Birleşmiş Milletler'in elini taşın altına koymaktan kaçındığı sürece mülteci sorununun devasa boyutlara ulaşacağını ileri sürdü.
AK Parti hükümeti sınırlarımızın yakınında inşa edilen kamplarda bulunan ve sayıları gittikçe artan mültecilere elbette desteğini vermelidir" diyen Bahçeli, "Ensarız diyenlerin tarihi sorumluluğu bu olacaktır. Ne var ki, mülteci meselesini paraya endekslemek, bu doğrultuda Türkiye'yi bakıcılığa, AB'nin sınır bekçiliğine layık görmek hem bu aziz milleti hem de ülkemizin saygınlığını hiçe saymak olacaktır ki, buna da asla izin verilmemelidir. AB ve Birleşmiş Milletler elini taşın altına koymaktan kaçındığı sürece mülteci sorunu devasa boyutlara ulaşacak, yanan ateş insanlığın bacasını tutuşturacaktır diye konuştu.
TÜRKİYE KARA OPERASYONUNA GİRMEYE HAZIRLANMAKTADIR
Türkiye'nin Suudi Arabistan'la birlikte Ortadoğu'da askeri faaliyete hazırlanmasının geçen haftanın en çok konuşulan konusu olduğunu hatırlatan Bahçeli, "Dışişleri Bakanı, Münih yolculuğu esnasında dilinin altındaki baklayı çıkarmış, Suriye'ye kara operasyonundan bahsetmiştir. Suudi yönetimi yaptığı keşif çalışmasından sonra İncirlik'e beş adet savaş uçağı göndermiş ve teröre karşı Türkiye ile müştereken mücadele edileceğini söylemiştir. AK Partili Dışişleri Bakanı Suudi askerlerinin Türkiye'den geçmesinin bir temenni olduğunu ifade ederek, kara operasyonu lehinde açıklamada bulunmuştur. Anlayacağınız Suudi Arabistan'ın başını çektiği ülkelerle Türkiye kara operasyonuna girmeye hazırlanmaktadır. Bundan TBMM'nin haberi yoktur. Daha önemlisi Türk milletinin bilgi ve desteği de bulunmamaktadır. AK Parti, Suudi Arabistan'a İncirlik hava üssünü açıp, ardından senaryosunun kimin tarafından yazıldığı az çok belli olan savaşa katılmakla hangi amaca hizmet edecektir? Meclis'in onayı olmadan Türkiye'yi savaş sokmak, bu minvalde kamuoyu hazırlama teşebbüsünde bulunmak nasıl bir şuursuzluk, nasıl bir kendini bilmezliktir. Türkiye çadır devleti, muz cumhuriyeti midir?" ifadelerini kullandı.
Ülke güvenliği açısından zorunlu ve kaçınılmazsa, her türlü askeri operasyon ve müdahalenin hem hak hem de milli görev olduğuna dikkati çeken Bahçeli, şöyle konuştu: Şimdi Suriye'nin kuzeyinde PKK/PYD terörü yeni bir Kandil yaratmanın, sözde Kürdistan'a koridor açmanın peşindedir. Hemen söylemeliyim ki, buna kesinlikle müsaade edilmemelidir. Amaç oldu bittiye getirerek, ABD ve Rusya'nın desteğiyle teröristlere devlet kazandırmaktır. Davutoğlu Erzincan'da Şark Meselesi bitmiştir diyor. Bilmiyor ve görmüyor ki, Şark Meselesi AK Parti'nin de içinde bulunduğu şer ittifakınca beslenmekte ve kışkırtılmaktadır. Sayın Davutoğlu sen bakınca ne görüyorsun bilemiyorum, ama Şark Meselesi bitmemiş, iyice bilenmiş, keskinleşmiştir. Bildiğiniz gibi, 13 Şubat'ta, Kilis'te konuşlu topçu birliklerimiz, sınırlarımıza 13 kilometrelik mesafede bulunan ve Azez'in güneybatısında yer alan Maranaz bölgesinden YPG terörünün açtığı ateşe mukabele etmiştir. Değişen angajman kurallarına göre, 40 kilometrelik menzili bulunan fırtına obüsleri PYD-YPG teröristlerini hedef almıştır. Milli Savunma Bakanı, Türkiye'nin PYD'nin Miniğ Hava üssünden çıkıp Azez ve çevresini terk edene kadar topçu atışlarının süreceğini açıklamıştır. Davutoğlu'nun da benzer açıklamaları söz konusudur. Buna rağmen PYD, Azez koridorundaki alçak ve kanlı ilerlemesine devam etmektedir. PYD çetesinin elebaşı Müslim Türkiye'ye meydan okumaktadır. Düne kadar PYD'nin AK Parti tarafından muhatap alınması, ülkemizde ağırlanması bu terör örgütünü şımartmış, eline koz vermiştir. Ayn-el Arap'taki çatışmalar sırasında, sınır il ve ilçelerimizde YPG'li teröristleri tedavi ettiren AK Parti'nin günah ve vebali haddinden fazladır. 7 Mayıs 2015'te Kobani'de dökülen Kürt kanı benim kanım diyen Davutoğlu'ydu. Peşmerge ve PKK militanlarına karşılama töreni düzenleyip vatan topraklarından koridor açarak Kobani'ye geçiren Recep Tayyip Erdoğan'ın başında olduğu AKP hükümetiydi. PYD'nin imdadına koşan peşmerge ve PKK'lılar Türkiye'de konakladıklarında lahmacun ikram edip yorgunluk çayıyla rahatlatan, faturayı da millete ödeten iradesiz valiler emri AK Parti'den almışlardı. Hepsinden vahimi, 2014 yılı Ekim ayında, Letonya ziyareti öncesi 'peşmergelerin Ayn-el Arab'a geçişi ile ilgili olarak Obama ile yaptığımız telefon görüşmesinde kendilerine bu teklifi zaten ben yapmıştım.' diyen de şu anda bu ülkenin Cumhurbaşkanı'dır. PYD terör örgütünün lideri Salih Müslim 25 Temmuz 2013, 4 Ekim 2014, 20 Haziran 2015'de Türkiye'de hiç utanmadan, hiçbir milli ve ahlaki kaygı duymadan adeta misafir muamelesi görmüştü. CHP'li bazı çürümüş milletvekilleri de son günlerde PYD'nin militanı gibi konuşmuşlardır."
ABD KARAR VERMELİDİR: DOST MUDUR, DÜŞMAN MI?
Bahçeli, konuşmasına şöyle devam etti: "Bu aziz topraklar bin yıldır Türk'ündür, gelecek bin yıllarda da Türk'ün olacak ve Türk kalacaktır. Aksini iddia eden var ise, bilinsin ki, vatan hainidir. Bu gerçeği hiçbir küresel güç dahi değiştiremeyecektir. ABD, PYD'ye cici çocuk muamelesi yapıp silah ve mühimmat verdikçe, bu silahlar PKK'lıların eliyle Türkiye'de şehadetlere yol açmaktadır. ABD karar vermelidir: Dost mudur? Düşman mı? Müttefik midir? Müstevli mi? Stratejik ortak mıdır? Taktik hasım mı? Biz ister istemez sorgulamaktayız. (İHA)