- Siyaset
- 21.04.2025 22:26
null
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Davos'ta özel açıklamalarda bulundu. Şimşek, Cumhurbaşkanlığı sistemi, doların yükselişi gibi konulara açıklık getirdi
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Dünya Ekonomik Forumu'nun düzenlendiği Davos'ta açıklamalarda bulundu.
Anayasa tartışmalarında bahsedilen rejim sorunu ilgili soruya Şimşek, hiçbir şekilde bir rejim sorunu olmadığını vurgulayarak, Türkiye demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. Bu değişmeyecek. Bu anayasa değişikliğinde de gündemde olan bir konu değil. Konu bir rejim değişikliği değil. Konu çok basit. Konu, yönetimde istikrardır. Temsilde adalettir. Etkin hızlı karar verebilecek ve Türkiye'yi ileri taşıyacak bir yeni yönetim sistemidir. Şu anda millet, milletvekillerini seçiyor ve onun içinden bir hükümet seçiliyor. Yine milletimiz cumhurbaşkanı seçecek. Cumhurbaşkanı hükümetin başı olacak. En az yüzde 50 oyla seçilecek ve 5 yıl ülkeye hizmet edecek. Sonra millet teveccüh gösterirse bir daha seçilir, göstermezse başkası seçilir. Millet aynı zamanda meclisi tekrar seçecek. Mecliste yasama ve denetim görevini yapacak. Yasama görevi daha işlevsel daha güçlü olacak. Çünkü artık kanun tasarıları hükümetten gelmeyecek. Milletvekilleri kendileri teklifte bulunacaklar. Yargı da bağımsız ve tarafsız olacak. Yeni güçlü bir Türkiye için çok önemli bir reform" dedi.
TÜRKİYE 2001 YILINDA ASLINDA FİİLEN İFLAS ETTİ
Türkiye ne zaman güçlü bir iktidara sahip olursa reform yapıldığını belirten Başbakan Yardımcısı Şimşek, icraatta başarı sağlandığını ve Türkiye'nin ciddi bir performans gösterdiğini kaydederek, Mesela İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra rahmetli Menderes dönemi Türkiye'nin bir çıkış dönemidir. Çünkü tek başına millet yetki verdi, güçlü bir hükümet geldi reformları yaptı ve Türkiye uçuşa geçti. Daha sonra Türkiye maalesef 1960 darbesini gördü ve 70'li yılların sonunda iflas etti. 70'li yılların tamamında koalisyon hükümetleri vardı. 1980'de yine darbe oldu. Sonra rahmetli Turgut Özal geldi ve tek başına iktidar oldu. Türkiye tekrar uçuşa geçti. 90'lı yıllarda tekrar koalisyonlar geldi. Türkiye krizden krize koştu ve iflas etti. 2001 yılında fiilen aslında iflas etti. Sonra Cumhurbaşkanımızın başkanlığında AK Parti geldi, yine reform yaptı ve Türkiye sınıf atladı. Bütün bu kadar şoka rağmen, bütün olumsuz gelişmelere rağmen Türkiye çok güçlü bir performans ortaya koydu diye konuştu.
TÜRKİYE'Yİ TEKRAR YÜKSEK BÜYÜME PATİKASINA KOYACAĞIZ
Türkiyenin ekonomisinin ne durumda olacağı yönünde soruya Şimşek, Şimdi bu son yıllar zor yıllar oldu. 2013'ün ortasından bu yana rahat yüzü görmedik. Önce bir Gezi provokasyonu, arkasından yargı yoluyla, polis eliyle bir darbe girişimi oldu. Arkasından 4 seçim, arkasından hain darbe girişimi, inşallah referandumdan sonra önümüz açılacak, oturacağız reform programlarını hızlandıracağız. Daha sonra hızlı bir şekilde Türkiye'yi tekrar yüksek büyüme patikasına koyacağız ve Türkiye'nin dünya algısını iyileştireceğiz" dedi.
YABANCI AÇISINDAN TÜRKİYE'DE KÖTÜ BİR HAVA YOK
Başbakan Yardımcısı Şimşek, Davos'ta yaptığı görüşmeler ve Türkiye'den talepleri ile ilgili soruya, yatırımcıların bir yarısının Türkiye'ye yatırım konusunda yarısı nabız yokladığını, diğer yarısının da Türkiye'deler ve olup bitenleri anlamaya çalıştıklarını belirterek, yatırımcı açısında o kadar da kötümser bir hava olmadığını söyledi. Doların yükselmesi ile ilgili soruya Şimşek, Orta uzun vadede bu türden sorunlara çözüm ekonominin direncini artıracak yapısal reformlardır. Cari açığı azaltacak yapısal reformlardır. Bu konuların hepsini çalıştık, yaptık, yapıyoruz, yapacağız. Kısa vadede ya döviz arz edeceksiniz, bizim rezervlerimiz sınırlı, ya da lirayı değerli hale getireceksiniz. Bunların hepsi Merkez Bankasının alanına giriyor. Onun için ben prensip olarak genelde Merkez Bankası'nın ne yapacağıyla ilgili yorum yapmıyorum. Ama bu aşamada tabi ki esas itibariyle Merkez Bankasının devreye girmesi gerekiyor" şeklinde cevapladı. (İHA)