Sayfa Yükleniyor...
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Uluslararası İş Birliği Platformu (UİP) tarafından Cumhurbaşkanlığı himayesinde düzenlenen 8. Boğaziçi Zirvesinin ikinci gününde yaptığı konuşmada, Türkiyenin küresel ihracattan yaklaşık yüzde 1 pay aldığını söyledi
Türkiyenin ticari ortaklarının ağırlıklı olarak Avrupa ülkeleri olduğunu dile getiren Şimşek, ihracatın yüzde 50sini AB ülkelerine yaptıklarını, ithalatta da AB ülkelerinin ön planda olduğunu anlattı. Şimşek, Türkiyenin ihracat ve ithalat yaptığı kalemlerden ve ürünlerden bahsederek, Türkiyenin büyük bir pazar olduğunu ve iyi bir performansının bulunduğunu bildirdi. Şimşek, bu yıl en büyük ihracat kalemlerinin otomotiv sektörünün olacağını vurguladı. Ülkenin zor bir coğrafyada bulunduğunu aktaran Şimşek, Türkiyenin coğrafyasının kendisi için büyük bir değer olduğunu, genç nüfusunun ciddi bir potansiyel taşıdığını bildirdi.
KAOS İLANİHAYE SÜRMEZ
Şimşek, Türkiyede son dönemde yatırımcıları rahatsız eden konulardan birisinin TLnin değer kaybetmesi olduğunu kaydederek, Dönem dönem para birimleri realiteden kopabiliyor. Risk pirimi ciddi şekilde fiyatlanabiliyor. Ancak bu risk primi de hızlı bir şekilde düzelebilir. Orta Doğudaki kaos Türkiyeyi aşağı çekti. Bu risk priminin bir bileşenidir ancak o kaos ilanihaye sürmez ifadelerini kullandı.
ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ
Şimşek, 2000li yılların başına göre kamu borcunun değişik şoklara tabi tutulması halinde borcun milli gelire oranı nasıl etkilenir diye bakıldığında şokları karşılayabilme kapasitesinin 2000lerin başına göre 2 kattan fazla yükseldiğini belirterek, Dolayısıyla biz şoklarla daha iyi bir şekilde mücadele edebiliyoruz dedi.
Mehmet Şimşek, Bankacılık sektörünün üzerinde şu anda ABDdeki dava kaynaklı bir bulut var ama dün Başbakanımız da net olarak ifade etti; Biz bankacılık sektörümüzün arkasındayız. Ne gerekiyorsa her türlü desteği vereceğiz. Bu konu böyle biline... En ufak bir tereddüt olmasın. Çünkü bu dava nedeniyle bankacılık sektörü etkilenirse gerekeni yapacağız. Bu davayı önemli ölçüde siyasi boyutları olan bir dava olarak görüyoruz. Yine de bankacılık sektörünün kendisi şoklara karşı büyük bir kapasiteye sahip diye konuştu. (AA)
Haber Merkezi