- Siyaset
- 19.04.2025 20:20
null
Bodrum'da tatilin geçiren eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ darbe girişimini hakkında açıklamalarda bulundu.
Başbuğ Akyarlar mahallesindeki yazlığında yaptığı açıklamada, "15 Temmuz 2016 gecesi bekli de Türkiye Cumhuriyeti tarihinin yaşanılan hep birlikte yaşadığımız en korkunç gecelerinden birisi oldu. Bu darbe kalkışımını, girişimini, bu hareketi ve bu harekete katılanları lanetliyorum. Onlar Türkiye'nin ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin tarihine bir kara leke sürdüler. 25 Ocak 2010 tarihinde yani Genelkurmay Başkanı olduğum dönemde, balyoz iddialarının görevlendirilmiş bir gazetede yer alması üzerine, şunu söylemiştim. Allah Allah diye askerine hücum ettiren bir ordu nasıl Allah'ın evine bomba atmayı düşünür, bu vicdansızlıktır lanetliyorum bunları demiştim. Bugün de diyorum ki kendi meclisini bombalayan, kendi halkına ateş açanlar Türk askeri olamaz. Bunlar birilerinden, bir yerlerden emir alan teröristlerdir. Yine 25 Ocak 2010'da aynı gün şunu da söylemiştim. Demokraside demokratik yöntemlerle en önemli olan unsur iktidarların seçimlerle, yeni demokratik yöntemlerle el değiştirmesidir dedim 14 Nisan 2009'da yaptığım konuşmada da demokrasi konusuna değinmiştim" dedi.
DARBECİLER İLE CEMAAT ARASINDA İLİŞKİ VAR
Başbuğ, "Bu söylediklerimin doğruluğuna canı yürekten inandığım gibi bugün de o sözlerimin arkasında olduğumu bir kez daha tekrarlıyorum. Belki de bu olayda sevindiğimiz önemli noktalardan bir tanesi TSK'nın büyük çoğunluğu bu yaşanılan olaylar karşılığında başta Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar olmak üzere gösterdiği davranış ile demokrasinin yanında yer aldılar. Bu nedenle gerçekten hepsini yürekten kutluyorum. Yine TSK'nın büyük bir çoğunluğu ile beraber omuz omuza örnek bir davranış gösteren güvenlik kuvvetlerimize özellikle polisimize ki çünkü onlar da dün gece canları pahasına görevlerini yerlerine getirdiler. Onlarında hepsini kutluyorum. Yine dün Türk milleti darbenin karşısında olduğunu çok net olarak bütün dünyaya ilan etti. Bu da hepimizi için bir gurur vesilesi. Bu gün çok kimse bu darbeciler ile cemaat arasında bir ilişki olduğunu düşünmektedir. Ben de aynı düşünceyi taşıyorum. Ama bu vesileyle 14 Nisan 2009 günü Harp Akademileri'nde yaptığım konuşmada söylediğim bir hususu burada tekrarlama hakkına sahibim. O gün yaptığım konuşmada. Aslında bekli de Türkiye'de açık şekilde cemaat ile ilgili tehdide dikkat çeken kişi bendim. O gün yani tam 7 yıl önce dedim ki, bazı cemaatler hedeflerine ulaşmada kendileri için en büyük engel olarak TSK'yı görmektedirler. Bu nedenle TSK aleyhine faaliyette bulunmaktadırlar. Bu yapılanmalara karşı hukuk devleti kapsamında kuralları içinde TSK olarak etkisiz ve tepkisiz kalmayacağız. Bu konu ile ilgili düşünce ve değerlendirmelerimizi başta başbakan olmak üzere tüm ilgililerle paylaştım ifade ettim. Ama maalesef o yıllarda yani 2009'lu yıllarda bizim bu söylediklerimize itibar edilmedi" ifadelerini kullandı. (DHA/MUĞLA)