- Siyaset
- 27.05.2025 21:59
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, İZELMAN ve İZENERJİ ile süren TİS görüşmelerinde teklif ettikleri yüzde 38’lik artışın üzerine çıkamayacaklarını belirterek, “6 milyar liralık yükü zor karşılarız. Buna ek 7 milyarlık teklifi karşılamamız imkânsız” dedi
KEMAL ÖZKURT / İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay "Geleceğin Sporcuları" projesi toplantısının ardından Sodem-Sen ve İZELMAN ile İZENERJİ arasında devam eden Toplu İş Sözleşmesi'ne ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Geçtiğimiz Ağustos ayında bir ara zam şeklinde yüzde 7'lik bir zam yaptıklarını ve bunu da devam eden TİS'in bir parçası olarak görmeleri konusunu sendikaya ilettiklerini belirten Başkan Tugay, "TİS'te yüzde 31'e varan bir artış önerdik. Toplamda baktığınızda aslında biz yüzde 38'lik bir artışı vermiş olduk. Bu zamlarla bugün bir İZELMAN şirketinde en düşük ücret, giydirilmiş ücret, net yani ellerine geçecek aylık ortalama ücret 59 bin liranın üzerinde bir rakam ve 76 bin küsurata kadar çıkıyor. Sendikanın bize son ilettiği teklif de yüzde 65. Yüzde 65'lik artış 13 milyar liraya karşılık geliyor. Yani biz 6 milyar lirayı verelim diyoruz. Bunu da şartları zorlayarak yapabileceğiz. Ama bir 7 milyar lira daha bulamayacağız. Böyle bir kaynağımız yok" dedi.
Alınan grev kararından sendikanın da sorumlu olduğunu ekleyen Başkan Tugay, İzBB eski Belediye Başkanı Tunç Soyer'i işaret ederek, "Biz grev yapılmasını istemiyoruz. Grev yapılmaması için yapabileceğimiz en iyi teklifi yaptık. Kötü bir teklif yapmadığımıza da çok eminim. Ama bize emsal olarak seçimden 5 gün önce bir önceki belediye başkanının bir başka sendika ile yaptığı sözleşmeyi gösteriyorlar. Onun sorumsuzca bir davranış olduğunu söyledim. Aynı sorumsuzluğu ben gösteremeyeceğim" diye konuştu.
Sendikaya sundukları teklifin toplamda yüzde 38 olduğunu belirterek, bu teklifin Türkiye şartlarında düşük bir ücret olmadığını belirten Başkan Tugay, "Ben tabii ki, 'sendikalarımızın talepleri hakları değildir' demiyorum. Grev yapma hakkı da onlara aittir. Bu hakkı kullanıp kullanmama kararını da onlar verecektir. Ama bir süre öncede anlatmaya çalıştığım gibi belediyenin yönetmemiz gereken bir bütçesi var ve o bütçede bu taleplerin karşılığı yok. Yani böyle bir gelirimiz yok. Bunu karşılayacak bir gelir olmayınca böyle bir şeyi kabul edebilmemizin imkanı da yok. Kafa karıştırıcı şeyler söylüyorlar biraz. Ama ben somut olarak şunu söyleyeyim. Biz geçen Ağustos ayında aslında bir ara zam şeklinde bir yüzde 7'lik zam yaptık ve o zammı yaparken dedik ki bunu önümüzdeki TİS'te yapacağımız zammı, yani o artışı bunun bir parçası gibi görün dedik. Dolayısıyla Ağustos ayından beri zaten önceden yaptığımız bir zam var. Diğer taraftan bugün yüzde 31'e varan bir artış önerdik. Toplamda kümülatifte baktığınızda yüzde 38'lik bir artışı aslında bizi vermiş olduk. Bu zamlarla bugün bir İZELMAN şirketinde en düşük ücret, giydirilmiş ücret, net yani ellerine geçecek aylık ortalama ücret 59 bin liranın üzerinde bir rakam ve 76 bin küsurata kadar çıkıyor. Yani bu toplu iş sözleşmesini bizim istediğimiz rakamlarla sendika kabul ederse maaşlar 60 ila 76 bin lira arasında rakamlar alacaklar çalışanlarımız. Türkiye'nin içinde bulunduğu şartlarda bunun iyi bir teklif olduğuna inanıyorum ben. Yani diğer imzalanmış toplu iş sözleşmelerine baktığımız zaman onlara göre daha düşük bir ücret asla değil. Asgari ücretin 22 bin küsur olduğunu hatırlatırım bu arada. Ama biz elimizden gelenin en iyisini vermeye çalışıyoruz" diye konuştu.
Önerileri yüzde 38'lik artışla belediyenin bütçesine yaklaşık 6 milyar TL'lik bir ilave olacağını ve bunun üzerine çıkamayacaklarını ifade eden Başkan Tugay, "Bizim önerdiğimiz rakamla bir artış yapıldığında İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin bütçesine yıllık 6 milyar lira bir yük gelecek. Ama bize en son ilettikleri teklifte yüzde 65'lik bir artış. Yüzde 65'lik artış da 13 milyar liraya karşılık geliyor. Yani biz 6 milyar lirayı verelim diyoruz. Bunu da şartları zorlayarak yapabileceğiz. Ama bir 7 milyar lira daha bulamayacağız. Böyle bir kaynağımız yok. Dolayısıyla hep söylediğim şey şu; yani ödeyemeyeceğimiz bir ücreti veririz diye kabul edip altına imza atmamız mümkün değil. Daha fazlasını veremediğimiz ve teklif edemediğimiz için gerçekten üzgünüm ama Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik şartların, belediyelerin içinde bulunduğu ekonomik şartların dikkate alınmadan bir teklif yapılmasını 'yani bana ne başka hiçbir şey beni ilgilendirmiyor. Ben kendim bir şeyi talep etmekte ısrar ediyorum' diye bakılmasını doğru bulmuyorum. Bunu da dilimiz döndüğünce anlatmaya devam edeceğiz" diye belirtti.
Sendikanın aldığı karar doğrultusunda yapacağı görevden sorumlu olduğunu da vurugulayan Başkan Tugay, "Sendika şube başkanları belediye çalışanıdır. Sendika temsilcileri belediye çalışanıdır. Sendikanın üyesi olan tüm işçiler belediye çalışanıdır. Dolayısıyla bunlar hepsi bizim belediyemizin çalışanları, arkadaşlarımız. Dün de varlardı, bugün de varlar, yarın da olacaklar. Yani bir grev kararının yaratacağı olumsuz sonuçlarda, 'Bu bizim sorumluluğumuzda değil' diyerek sorumluktan kurtulumazlar. Bu onların da sorumluluğunda olan bir şey. Belediyenin her türlü içinde bulunduğu şarttan hep beraber sorumluyuz. 'Başkan bir anlaşmanın altına imza atmadığı için o sorumlu' diyerek çıkamayız bu işin içinden. Ben sürecin sonunda aklı selim bir anlaşmanın galip geleceğine doğru olan neyse onu hep beraber bulacağımıza inanıyorum" dedi.