- Siyaset
- 21.04.2025 20:16
CHP Bayraklı örgütü bugün 6. Olağan Bayraklı Kongresi için sandık başına gitti. Kongrede yapılan konuşmalarda ana gündem ‘değişim’ mesajları olurken belediye başkanlarının kongrelere müdahil olmasına da tepki gösterildi
TENZİLE AŞÇI
CHP İzmir’de Temmuz ayında tamamlanan mahalle delege seçimleri sonrası gözler ilçe kongrelerine çevrildi. Genel seçimler sonrasında ‘değişim’ seslerinin duyulduğu CHP’de 5 Ağustos’ta başlayan İzmir ilçe kongreleri başlarken bugün parti içi çekişmenin en yoğun olduğu ilçelerden olan Bayraklı’da sandıklar kuruldu.
İKİ ADAYLI YARIŞ
Bayraklı Havuz Düğün Salonu’nda gerçekleştirilen Bayraklı 6. Olağan İlçe Kongresi’ne mevcut ilçe başkanı Didem Gültekin ilk aday olurken Gültekin’in rakibi ise ilçe muhalefetinin ortak adayı Mutlu Odabaş oldu. Seçime Gültekin mavi liste, Odabaş ise beyaz listeyle gitti.
Kongreye, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, CHP Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, CHP İzmir geçmiş dönem milletvekilleri Atila Sertel ve Musa Çam katıldı.
Kongrede divan başkanlığına ise CHP Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç seçildi.
SAHTE LİSTE KRİZİ
Gerçekleştirilen kongre öncesi ise 'liste' krizi yaşandı. Mevcut İlçe Başkanı Didem Gültekin, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla kendi isimlerinin yazdığı sahte bir listenin paylaşıldığını belirterek uyarıda bulundu. Gültekin, yaptığı paylaşımda, "Değerli yol arkadaşlarım, az önce başka kişilerce servis edilen bana ait olduğu iddia edilen liste doğru değil ve bir algı için servis edilmiştir. Yarın yapılacak olan kongremizde, daha önce olağanüstü kongre sürecinde de olduğu gibi mahallelerimizden gelen öneriler ne ise o doğrultuda olacak olan listemiz yarın divana sunulacaktır. Böyle şeylere gerek olmadığını, örgütümüzün bu algılara aldırış etmeyeceğinden zerre şüphem olmadığını belirtmek isterim. Hepinize saygılar sunuyorum" dedi.
Kongrede Divan Başkanı Öztunç’un açılış konuşmasının ardından konuşan İl Başkanı Aslanoğlu’nun konuşmasının ana teması ise genel seçimler sonrasında parti içerisinde başlayan ‘değişim’ söylemleri oldu. Aslanoğlu, parti içi muhalefete tepki gösterdi.
ASLANOĞLU: MAKAM, KOLTUK YA DA BAŞKA GEREKÇELERLE…
Seçimlerden sonra gündeme gelen parti içi muhalefete yüklenen Aslanoğlu, “28 Mayıs seçiminin hemen ardından AK Parti iktidarı ve yalakaları savaşa başladı. Belediyelerimize her gün yeni tehditler yardırmaya başladılar. Muhalefetteki partilere her güçle saldırmaya başladılar. Bizleri yıldırmak istiyorlar. Baskılarıyla yıldıracaklarını düşünüyorlar ama yılmayacağız. Sizlerin sayesinde CHP dimdik ayaktadır, kimse birbirimize düşmemizi beklemesin. Partimize, genel başkanımıza, parti içi demokrasimize meclis üyelerimize, ilçe başkanlarımıza sahip çıkacağız. Yani partimize, kendimize sahip çıkacağız. CHP Türkiye’nin şemsiyesidir. Toplum bize umut olarak, kurtuluşun adresi olarak bakıyor. Onlar bakarken bizim birbirimize düşme lüksümüz yok. Makam, koltuk ya da farklı gerekçeyle partimizi tartışmaya, üyelerimizi ayrıştırmaya, kongrelerimizi hiçe sayan fırsatçılığa sığınırsa partimizin korkmaz neferlerini bulacaktır” dedi.
Ekonomi üzerinden mevcut iktidarı da eleştiren Aslanoğlu, birlik ve beraberlik için partililere ‘medyada tartışmayın’ mesajı vererek “Bizim derdimiz bu kongreden sadece ilçe başkanı veya delegeler çıkarmak değil; yarınlarını garanti altına alacak vatandaşın sorunlarını çözecek kadrolar ve fikirler çıkarmaktır. Bu kongrelerimiz partimiz içinde kendimiz için de ülkemiz içinde umut ışığıdır. Vergilere yüzde 200'den fazla zam yapılmış. Enflasyon gerçekten yüzde 150'yi bulmuş durumda. Bunlar da dönmüş toplu taşımaya neden zam yapıyorsunuz diyorlar. Bizim vapurlarımız su mu yakıyor? Bizim belediyelerimizin kullandığı akaryakıttan ÖTV'yi kaldırın hemen toplu ulaşıma nasıl yansıdığını hep birlikte görelim. Tabii ki bizler neleri eksik yaptığımızı buralarda anlatacağız. Öz eleştirilerde bulunacağımız daha iyi politikalar üreteceğimiz yer partinin kongreleridir, danışma kurullarıdır. Gazeteler, internet siteleri, sosyal medya veya televizyonlar değildir. Burada herkes bugün kürsüde, partinin politikalarının ne olması gerektiğini, nelerin değişmesi gerektiğini dile getirmek istiyorsanız kürsü sizin” diye konuştu.
“SEÇİM ZAMANI KIYIDA KÖŞEDE BEKLEYENLER…”
Yerel seçimlere de değinen Aslanoğlu, şunları söyledi; “CHP’nin geleceğine sadece, değişimin nasıl olacağına sadece CHP delegeleri ve üyeleri karar verir. Değişimi dile dolayarak partimize genel başkanımıza hakaret eden yandaş kanallar bizim geleceğimizi belirleyemez. Seçim zamanı kıyıda köşede duranlar bizim geleceğimize karar veremez. CHP'de kaos yaşansa da koltuk kapsam diyenler bizim adımıza karar vermezler. Bu partinin geleceğine partinin evlatları karar verir. CHP’nin geleceğine CHP’nin üyeleri karar verir… Yarından itibaren bu salonda olan herkes kimi desteklemiş olursa olsun yarın sabah hep birlikte sokak sokak çalışmaya devam edeceğiz. Bundan kuşkumuz yok. Seçimlerinde 30 ilçede ve Büyükşehir'de CHP bayrağını bir kez daha dalgalandıracağız! Bu ne ilk ne de son olacak. Örgüt ne eylerse güzel eyler. Yeni görev almak için elini taşına altına koyan tüm arkadaşlarımın yolu açık olsun. Kongrelerden çıkan sonuç ne olursa olsun birliğimizin bozulmayacağından eminim. Yerel seçimleri Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde kazanacağız.”
ALPER: KONGREYLE GELEN KONGREYLE GİTMELİ
CHP Bayraklı İlçe eski Başkanı Cemalettin Alper, birlik ve beraberlik mesajı verirken değişim tartışmalarına da değinerek, “Üç dönem CHP’de ilçe başkanı görevi yaptım. Gönül isterdi ki her geçen gün büyüyen, ayrıştıran değil bütünleştiren bir CHP olsun. Ama bunu sonraki dönemlerde sağlayamadığımızı görüyorum. Sayın Genel Başkanımız hepimizden fazla mücadele etti. Belediye başkanlarımız kendi iktidarlarını kurmak için mücadele diyorlar. Herkesin şapkasını önüne koyup kendini sorgulaması lazım. CHP, sahipsiz değildir. Bu partinin her üyesi üzerine düşen görevi yapacaktır. Kimse bizi korkutup sindiremez. Bugün burada kimin kazanacağı önemli değil. Kaybedenin olmayacağı bir kongre olacağını biliyorum. Adaylarımızdan istediğimiz tek bir şey var. Eğer ki geçmişi eleştiriyorsanız geçmişe göre daha adil olmalısınız. Daha bütünleştirici olmalısınız ve bütün örgütü kucaklamalısınız. Biz geçmişimizden ders çıkardık, eleştirimizi yaptık, hesabını verdik. Biz 2019’da rekor bir oyla Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal’ı başkan seçtirdik. Elbette ki kiminle çalışacağınıza karar vermek sizin hakkınız. Ama siz belediyeye hizmet ederken ilçe başkanımız da örgütümüzü kucaklamalı ve kimseyi ötekileştirmemeli. Emek çok önemli. Bayraklı’da hepimizin emeği var. 9 seçim yönettik. Ne mutlu ki CHP, Bayraklı’da iktidar. Ne mutlu ki bizim birliğimiz ve beraberliğimiz var. Hep söylüyorum. İki dönemden fazla aday olmamak lazım. Bu ilçe başkanı, belediye başkanı, milletvekilleri için de geçerli. 2024 yerel seçimlerinde bu salondaki bütünlüğü sokaklara yansıtmalıyız. Bunu yaparsak Bayraklı’da yine CHP bayrağı sallanacaktır. Gelip geçici arkadaşlar için kimse kimseyi kırmayacak. Hep beraber mücadele edeceğiz. Bugünlerde ‘değişim’ sözleri dile getiriliyor. Genel başkanımıza haksızlık edildiğini düşünüyorum. Keşke belediye başkanlarımız kongreler için harcadıkları enerjiyi, genel seçimlerde sokaklarda harcasalardı çok daha farklı bir tablo olacaktı. Demokrasiyle yönettiğimiz CHP’de ilçe örgütleri ve il örgütleri, genel merkezimiz de demokrasiyle geliyor. Hepsinin demokrasiyle gitmesi lazım. Kongrelerle gelen kongrelerle gitmeli. O yüzden geleceğe bakacağız. Geçmişte kalamayacağız, geçmişle tartışmayacağız. Genel Başbakanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nu yine genel başkan yapacağız” dedi.
Yönetimin istifa etmesi üzerine başkanlık görevi düşen önceki dönem CHP Bayraklı İlçe Başkanı Pınar Susmuş ise eleştiri oklarını Bayraklı Belediye Başkanı Sandal’ı hedef alarak, “Kongrelerimizde büyük bir heyecan ve şevkle çalışırız. Demokrasiyi hakim kılmak bu partinin geleneklerinde vardır. Bugüne kadar Bayraklı’da 6 ilçe başkanı görev yaptı. Partimizde emek harcamış, sahada çalışmış her partimizin bu göreve talip olma, ilçe başkanı olma hakkı vardır. Ancak tarih tekerrürden ibarettir sözü maalesef ki Bayraklı’da yeniden tecelli etti. Nasıl ki 2019’da gerçekleşen ilçe kongremizde ilçe delegelerimiz kongre sürecinde yerel yönetim ve yerel yönetimin başı olan belediye başkanı tarafından baskı ve etki altına alınmaya çalışıldıysa bu kongrede de aynı olaylarla karşı karşıyayız. Biliyorum ülkemiz büyük bir ekonomik krizin içinde. Birçoğumuzun evladı iş-aş derdinde. Ama kongre seçimleri partililerimizin iş-aş olma kapısı haline getirilmemelidir. Ama bizim sağduyulu delegelerimiz, üzerinde yaratılan baskıya rağmen burada gereken özveriyi gösterecek. Özgür iradesiyle oylarını kullanıp kongrenin başarıyla sonuçlanmasını sağlayacaktır. Ben büyük bir tehdit ve baskı altında ilçe başkanlığı görevini sürdürdüm. İlçe yöneticilerimiz ilçe binasında değil belediye binasında siyaset yapmayı sürdürdüler. En sonunda ceplerindeki istifaları ceplerinden çıkardılar. Yönetim düştü. Üstüne belediyedeki özel kalem ‘İlçeye darbe yapıyoruz’ dedi. CHP’de darbe olmaz, darbeler lanetlenir. Şimdi bunlara meydan vermemek için CHP’nin onurlu birer bireyi olmak için hepinizi göreve davet ediyorum. Yerel seçime ramak kalmışken Sayın Serdar Sandal bir kez daha belediye başkan adayı ister gösterilsin isterse gösterilmesin… Aynı şevkle seçime hazırlanacak bir ilçe örgütüne ihtiyaç var. Didem Başkan da bunu yapacaktır ancak bu tarihten sonra belediyede çalışmayan kişilerin ilçe başkanı olma olanağı kalmayacak mı? Bunu yıkmak sizin dik duruşunuzun elinde” diye konuştu.
POLAT: 6 DÖNEM HER ŞEYİ YAPACAKSINIZ SONRA DA DEĞİŞİM DİYECEKSİNİZ!
Yaşanan tartışmaya değinerek konuşmasına başlayan İzmir Milletvekili Polat ise, ‘değişim’ konusunda partililere sert sözlerle seslenerek şunları söyledi; “Mahalle kongreleri başladığında ben ‘Kimin ekmeğiyle oynanırsa karşısında dururum beni bulun’ demiştim. O arkadaş beni bulmadı. Tunç Başkanla da konuştum; Hiç kimsenin işiyle aşıyla oynanmasına izin vermeyeceğinin sözünü verdi. Bugüne kadar her seçimde ayakkabılarımız parçalanana kadar çalıştık. Bu seçimde de Didem Gültekin ile çalıştık. Benim açımdan çok saygın bir isimdir Sayın Ali Öztunç. Vicdanlı bir milletvekilidir. Açılışta söylediği her şeyin altına özellikle partimizin kurumsal kimliği ve değişim tartışmalarıyla ilgili söylediklerinin altına imza atıyorum. Değişim hayatın özünde var. Partimiz de değişiyor. Değişimi isteyen gençler olursa anlayabilirim. Değişimi isteyen kadınlar olursa anlayabilirim. Ama partimizde değişmemek üzere değişim diyen insanları anlamam. 6 dönem bu partide her şeyi yapacaksınız sonra da değişim kelimesinin arkasına saklanacaksınız. Bunu anlayamam. Benim değişimden bir umudum var. Elimizi vicdanımıza koyacağız. Buradaki kim genel başkanımızdan daha çok şey yaptı ki değişim istiyor! Biz kendi içimizde tartışarak hiçbir şey yapamayız. Koşarak başarabiliriz. Hepimiz çalışmaya mecburuz” diye konuştu.
ODABAŞ: KORKMAYIN VE O SANDIĞA GİDİN
Uzun süren ve tartışmalı geçen delege konuşmalarının ardından yaklaşık 4 saat sonra adaylar, adaylık konuşmalarına geçtiler.
Adaylar arasında ilk konuşmayı yapan Mutlu Odabaş, konuşmasında şunları söyledi: “CHP, Türk halkının var olma iradesinin adıdır. Umuda, heyecana ve kararlı bir mücadeleye ihtiyaç var. Biliyorum uzun zamandır iktidar olamadık. Yoksul kalanlar biziz. Bizler, her şeye rağmen umudunu koruyup herkes için güzel bir dünya düşleyenleriz. Biz yapacağız. Bu ülkenin insanını hak ettiği özgürlüklere kavuşturacağız. Hep birlikte özgür ve mutlu bir Türkiye yaratmaktan bahsediyorum. Bir tarafta utanç verici saraylarda sefa sürülürken bu sefanın altında halkın sefaleti yatmaktadır. Bizim CHP’nin iktidarında neler olacağını bir bir anlatmalıyız. Bugün bunu yapabilmek için bu salondayız. CHP, iktidar olsun istiyorsak, köylünün, öğrencinin umudu olsun istiyorsak o da CHP’yi iktidar yapmaktır. Uzun yıllardır CHP’ye emek veriyorum. Bugün burada sonuç ne olursa olsun kazanan kaybeden yok. Yarın yine partimizde olacağız. Aynı güçle partimize emek vermeye devam edeceğiz. Delegelerin vicdanlarına sesleniyorum. Korkmayın ve o sandığa gidin. Biz kazandığımız zaman CHP kazanacak. Didem kardeşim kaybetmeyecek, o da kazanacak. Siyasetin önünü açabilmek için bazı arkadaşlarımız fedakarlık yaparak adaylıktan çekildi. Hepsine teşekkür ediyorum.”
GÜLTEKİN’DEN ‘DEVŞİRME’ DİYENLERE YANIT
İkinci konuşmayı yapan Didem Gültekin, “Biz asla iktidarın baskısına rağmen boyun eğmedik. Ben bu örgüte minnettarım. Bu başarıyı getiren ise örgütümüzün kendi içindeki tartışma kültürüdür. Birçok şey söylendi ve ben bir konuya temas etmek istiyorum; 'Gençler bizim her şeyimiz' diyerek gençler üzerinden paye çıkarmaya çalışan arkadaşlarım… Keşke bu gençlere burada kürsüden değil, mahalle delege seçimlerinde sahip çıksaydık. Tartışma kültürü başarıyı getirir. Bu tartışmalara kamuoyu tarafından kavga görüntüsü verilmiş olsa da örgütümüzün bütün dinamikliği buradan gelmektedir. İlçe başkanı seçildiğimde de tam da böyle bir tabloyla karşılaştım. Eğer ki biz bir nokta üzerinde tartışamıyorsak orada demokrasiden de başarıdan da bahsedemeyiz. Bugün benim ve ilçe örgütümüz için bazı eleştiriler yapıldı. Oysa Bayraklı örgütü beni her zaman dinamizmine hayran bıraktı. Bence memleketinin neresi olduğu değil nerede hizmet ettiğin önemlidir. Ben sonuna kadar Bayraklılıyım. Bunu da ‘devşirme’ diyen arkadaşlarımıza söylüyorum” dedi.
“ŞAHSİ MENFAATLERİNİN PEŞİNE DÜŞÜP…”
Yapılan eleştirilere de yanıt veren Gültekin, “Yaklaşık 1,5 yıllık bir süreç yaşadık. CHP’de en sade üyemizden en üst yöneticiye kadar tartışmalar yürüttüler. Ben bundan asla şikayet etmedim. Hatta memnun oldum. Biz de zaman zaman kavga etmek zorunda kaldık. Belediye başkanımızla kavga etmediğimiz için belediye başkanıyla hesabı olanlar, benim üzerinden hesabı kesmeye çalışanlarla elbette kavga ederim. Partide başka bir siyasi hesabı olanlar parti içinde kavga görüntüsü vermesinler. Buna izin vermeyiz. Ben Genel Başkanımıza hakaret eden, kavga görüntüsü veren herkesle sonuna kadar kavga ettim, ederim de. Sahada, taşın altına sadece elini değil tüm gövdesini koyan, iktidar karşısında dimdik ayakta duran ve baskıya boyun eğmeyen bir belediye başkanımızla ilgili dedikodu yapanlarla kavga ederim. İktidara aslanlar gibi ‘Hesap vereceksiniz’ diyen bir başkana bütün örgüt sahip çıkmalıdır. Ben, sahaya çıkmayıp benim hakkımda 'kavgacı ilçe başkanı' algısı yaratmaya çalışanlara da güler geçerim. Ben seçildiğim günden beri ayrım gözetmeksizin herkese çalışma fırsatı sundum. Ben ne kadar dinamik bir örgüt olduğumuzu görmenizi istiyorum. Ben PM gibi bir görevden sonra ilçe başkanlığı görevi söz konusu olduktan sonra hiçbir kibir ve ego yapmadan bu görevi kabul ettim. Bugün iki aday yarışacağız. Bu makamlar gelip geçicidir. Benim şahsıma yapılan eleştirilere saygım sonsuzdur. Benim de bir hayatım ve ailem var. Ama kendimi bildim bileli CHP hep önceliğim oldu. Geçmişte de böyle oldu yarın da böyle olacak. Ancak yerel seçimleri fırsat bilen ve belediye başkanımızla hesaplaşmak için şahsi hesapların peşine düşüp benimle tartışmak isteyen arkadaşlar bilsinler ki… Ben o koltukta olayım ya da olmayayım kişisel menfaatini düşünenlerle kavga edeceğim. Hiçbir katkı sunmadan, 'Ben ne olacağım' düşüncesi olanlarla kavga edeceğim. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun yoluna taş koyanlarla kavga etmeye devam edeceğim. Hiçbir siyasi ikbal partimizin varlığından daha önemli değildir” ifadelerini kullandı.