Sayfa Yükleniyor...
İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Tacettin Bayır, İzmir’de devam eden önseçim tartışmalarında sert konuşurken il başkanı ve genel başkanlık seçimlerini örnek verdi. Önseçime ilişkin ‘il delegesi mi üye mi’ konusunda da sert konuşan Bayır, “650 adam iş aş sözü vererek filmlenebilirler. Ama 179 bin kişiyi filmlemek zor. Bu ayak oyunlarını, ayak kaydırmaları çok iyi bilirim ama yapmam” dedi.
31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimine geri sayım devam ederken siyasi partilerde adaylık çalışmalarında da vites artırıldı.
İzmir’de CHP ve AK Parti’nin Büyükşehir adayları henüz açıklanmazken CHP’de İzmir’de belediye başkan adaylarının belirlenme yöntemine ilişkin belirsizlik de devam ediyor.
Geçtiğimiz günlerde İzmir’e ilişkin anket çalışması yapılacağının gündeme gelmesinin ardından ‘önseçim rafa kalktı’ yorumları yapılırken gözler, önseçim koşuluyla Büyükşehire aday adayı olan CHP İzmir eski Milletvekili Tacettin Bayır’a çevrildi.
Konuya ilişkin İLKSES’e konuşan Bayır, anket çalışmasının aday belirleme değil memnuniyet anketi olduğunun altını çizerken önseçime karşı yapılan ‘üye yapısı sağlıksız’ yorumlarına da sert yanıt verdi.
ZONGULDAK’A VERİLEN HAKLAR İZMİR’E DE VERİLSİN
Önseçim için Zonguldak örneğini veren Bayır, “Genel Merkez’in İzmir ile ilgili bir anket kararı ya da çalışması yok. Bahsi geçen anket, İzmir’de CHP’li belediyelerin belediye başkanlarıyla ilgili yaptırılan bir memnuniyet anketi. Bu, yeni seçilecek belediye başkanlarını anketle belirleyecekler demek değil. Mesela geçtiğimiz gün, Zonguldak il başkanı ve il örgütü, Genel Merkez’e kendi belediye başkanlarını önseçimle belirleme taleplerini iletmişlerdi. MYK bu konuda karar aldı ve Zonguldak’ta örgüt denetiminde üyelerle önseçim yapılacak. Ben diyorum ki Zonguldak’a verilen haklar İzmir’e de verilsin. Lafa geldiğinde İzmir, sosyal demokratlığın kalesidir diyorsunuz. O halde burayı kale yapan bu insanları onurlandırın önlerine sandık koyun. Belediye başkan adaylarının kim olacağına 179 bin üye versin” dedi.
SEÇİM KURULU ZAMAN ALIYORSA ÖRGÜT DENETİMİNDE YAPILSIN
Önseçim konusunda ‘süre yok’ söylemlerine de yanıt veren Bayır, “YSK’nın seçim takvimi hala başlamadı. ‘Zaman yok’ gibi şeyler doğru değil. Eğer seçim kuruluna başvurarak yapmak zaman alıyorsa o halde örgüt denetiminde önseçim yapılsın. Bu da çok basit. Salı günü MYK toplanır, bazı ilçeleri içinden ayırarak, ‘Ben İzmir’de Zonguldak’ta yaptığım gibi önseçim yapıyorum. Sandığı üyelerin önüne koyacağım’ der. Kaldı ki bunun sözünü Genel Başkan zaten vermişti ve biz buna güvenerek, önseçim koşuluyla yarışa dahil olduk” diye konuştu.
GENEL BAŞKAN SEÇİYORLAR AMA BELEDİYE BAŞKAN ADAYINI SEÇEMİYORLAR
Önseçim konusunda genel başkan seçimini örnek veren Bayır, önseçim olmazsa adaylıktan çekileceği konusuna da değinerek “Bunu sadece ben değil hem Musa Çam hem de Atila Sertel söylüyor. Ayrıca şöyle bir durum var. Siz mevcut ilçe başkanını seçmek için sandık koyuyorsunuz, sonra il delegelerini seçiyorsunuz. O il delegeleri hem il başkanını hem kurultay delegelerini seçiyor. O delegeler sonra da gidip genel başkanı seçiyor. Bunların hiçbirinde anket yöntemi yok, sandık yöntemi var. Bu işi böyle yapınca normal oluyor da neden belediye başkanını belirlerken sandık koymuyorsunuz” ifadelerini kullandı.
ÜYE YAPISIYLA İLGİLİ KİMSE SAĞLIKSIZ YORUMU YAPAMAZ
Parti içinde son dönemde önseçime karşı ortaya konulan ‘üye yapısı sağlıklı değil’ yorumlarına da sert yanıt veren Bayır, şunları söyledi; “Bir de bazı arkadaşlar dillerine ‘Bu üye yapısı sağlıklı değil’ diye dolamışlar. Bu üye yapısı; ilçe başkanı, il başkanını ve genel başkanını seçerken sağlıklı oluyor da belediye başkan adayını seçerken sandık konulunca üyeler sağlıksız oluyor anlamış değilim. Biz anketle seçmedik genel başkanı. Ben 2011 yılında il başkanlığı yaptım. O dönemde partimizin İzmir’deki üye sayısı 127 binden 104 bine düştü. Genel Başkan’ın karşısına dikilerek ‘Partimin İzmir’de 127 bin üyesi var görülüyor ama ben Cumhuriyet Meydanı’na bunun 100’de 1’ini getiremiyorum’ dedim. Baktım ki partinin üyeleri sadece mahallelerinde delege seçmek için partiye kaydedilmiş ama milletvekili seçimlerinde başka illerde oy kullanıyorlar. Ben de o üyeleri oy kullandıkları illere gönderdik. O dönemde 17 bin üye o şekilde azaldı. 2 bin üye de bana başka illerden geldi. 5 bin üye de iki partiye kayıtlıydı. Bunun için de çalışma yaptık. Eğer başka partiden istifa etmezlerse partiden kayıtlarını sileceğimizi söyledik. 5 bin üyenin 4 bin 600’ünü o şekilde düştük. Bu partinin üyesi sağlıklı değil diyenler... Aslında Kemal Kılıçdaroğlu genel başkan olur olmaz bu konuya temas etti. Asla toplu üye kayıtlarına izin vermedi. Asla 12. maddeyi kullandırmadı. Hatta ismini vermeyeceğim, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde bir genel sekreter İstanbul’dan 40 kişiyi 12. maddeden partiye kaydettirdiği için görevinden ayrılmak zorunda kaldı. Benim dönemimde üye yapısı sağlıklaştırma çalışması oldu ve bu devam etti. 2011’den 2023’e geldik. Benim dönemimde 105 bin olan üye yapısı 179 bin olmuş Eğer denildiği gibi her önüne gelen kaydedilseydi daha fazla olurdu. O yüzden bu üye yapısıyla ilgili hiç kimse sağlıksız yorumu yapamaz.”
EĞER BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI ‘İL DELEGESİYLE YAPILSIN’ DERSE…
Önseçimin delege ve üyelerle yapılması arasındaki farka da değinen Bayır, “Önseçimi üyeyle yaptığında 179 bin üyeyi genel merkezden birinin ya da Büyükşehir Belediye Başkanını kontrol etmesi kolay değil. Bu yüzden sandık konulmuyor. Ama kongre delegeleriyle yapacağım dersen bir ilçede ilçe başkanı 400 kongre delegesinin bir kısmının çocuğuna iş aş sözü vererek bir kısmını belediyede işe alarak bir şekilde ilçe kongresinin sonucunu etkileyebiliyor. Aynı şekilde Büyükşehirde de… 600 il delegesi var. Eğer Büyükşehir başkanı gelin ön seçimi il delegeleriyle yapalım derse… Yapılmasına gerek yok. Başkan ne derse o olur o durumda. 650 adam iş aş sözü vererek filmlenebilirler. Ama 179 bin kişiyi filmlemek zor. Ben bu partiye 40 yılımı verdim. Bu ayak oyunlarını, ayak kaydırmaları çok iyi bilirim ama yapmam. Birinin artık bunları söylemesi lazım” ifadelerini kullandı.
Haber Merkezi