Sayfa Yükleniyor...
Kore Savaşında çöpten ekmek topladığını görünce yanına alıp ismini de Savaş koyan Kore Gazisi Nurettin Ebil (91), Savaşın bende özlemi çok fazla. Şimdi karşıma çıksa, bu kapıdan içeri girse düşüp bayılırım dedi
1953 yılında Kore Savaşında görev yapan Astsubay Nurettin Ebil, savaşta ailesini kaybetmiş ve çöpten ekmek toplayan bir erkek çocuğu buldu. Çocuğu, Türk askerlerinin bulunduğu birliğe götürüp karnını doyuran ve üstüne birlikte bulunan en küçük kıyafeti diktiren Ebil, savaşta oldukları için küçük çocuğa Savaş ismini verdi. Zaman içinde birlikteki askerlerden Türkçe öğrenen Savaş, Ebile tercümanlık yaptı. Astsubay Ebil, ailesi aklına geldiği zaman ağlayan Savaş ile ağladı, ona babalık yaptı. Nurettin Ebilin Kore Savaşındaki görevi 1953 yılında sona erdi. Savaşı da Türkiyeye getirmek için uğraştı ancak yetkililerden izin alamadı. Türkiyeye dönen Nurettin Ebil, Savaş ile 6 ay boyunca mektuplaştı. Savaş mektubunda Beni buradan ne zaman alacaksın? diye sorsa da Ebilin elinden bir şey gelmedi. Bir süre sonra Savaş ile irtibatını kaybeden Ebil, Güney Korenin daveti üzerine 2007 yılında Koreye gitti. Cebine Savaşın fotoğrafını ve mektuplarını da koyan Ebil, Büyükelçiliğin verdiği yemekte Savaşı bulmak için yetkililerden yardım istedi ancak bulamadı.
İSMİNE SAVAŞ KOYDUM
Cephaneliğin orada çöplerin bulunduğu yerden yiyecek toplayan bir çocuğu görmesi üzerine yanına gittiğini ifade eden Ebil, Burada ne arıyorsun diye sordum. Annesi ve babasının öldüğünü, karnının aç olduğunu ve yemek aradığını söyledi. Çocuğu yanıma aldım, yemek verdim, karnını doyurdum. Benim yanımda kalır mısın? diye sordum. Kalırım dedi. Çocuğu yanıma aldım ve savaşta olduğumuz için çocuğun ismini Savaş koydum. Üstü başı berbat halde olduğu için en küçük elbiseyi üstüne göre diktirip, giydirdik. Yara almıştı, omzunun içinde parça vardı. Zamanla Savaş askerlerden Türkçeyi öğrendi. Daha sonra da bana tercümanlık yaptı. Yanımda 6 ay durdu. Annesi, babası aklına geldiği zaman ağlardı. Bende onunla birlikte oturup ağlardım. Haline çok üzüldüm. Görevim bittiği zaman Savaş, beni de götür, burada durmayım dedi. Götürmem yasak olduğu için Sen burada dur mektuplaşalım dedim. O ağladı, ben ağladım. O derece birbirimize bağımlı kaldık. Ayrılmak çok zor olduğu gibi birbirimize mektup yazıyorduk. 6 ay boyunca mektuplaştık. Savaş mektubunun birinde, Beni buradan ne zaman alacaksın, niye beni götürmedin, sen benim babam yerinde birisin diyordu. Türkiyeye döndükten sonra Savaşın tugayda tercümanlık yaptığını öğrendim ifadelerini kullandı. n İHA
Haber Merkezi