“Birlikte hareket etmenin zamanı”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Uluslararası Barış Enstitüsü Ortadoğu ve Kuzey Afrika Ofisi tarafından düzenlenen konferansta önemli açıklamalarda bulunarak, "Birlikte hareket etme zamanı çoktan gelmiştir" mesajını verdi


  • Oluşturulma Tarihi : 14.02.2017 08:09
  • Güncelleme Tarihi : 14.02.2017 08:09
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
“Birlikte hareket etmenin zamanı”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Uluslararası Barış Enstitüsü Ortadoğu ve Kuzey Afrika Ofisi tarafından düzenlenen konferansta konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahreyn’in 15 Temmuz darbe girişimi olmak üzere son dönemde Türkiye’nin terör örgütlerine karşı verdiği mücadelenin en büyük destekçisi olduğunu ifade etti. Erdoğan, “15 Temmuz gecesi milletimizin varlık yokluk mücadelesi verdiği anlarda Bahreynli kardeşlerimiz bizi yalnız bırakmadı. Darbe teşebbüsünün ilk anlarından itibaren sabah 5-6’ya kadar, darbe tamamen savuşturulana kadar Manama’da ve diğer şehirlerde Bahreyn halkının bize dua ettiğini, göz yaşı döktüğünü biliyorum. Bu işe bu kadar sıcak yaklaşan adeta bunu kader ortaklığının nişanesi olarak aziz kardeşim Ebu Salam, ülkemize Arap aleminden gelen ilk devlet başkanı oldu” dedi.

“Türkiye de Bahreyn’i her alanda ve her konuda desteklemeye devam edecektir” diyen Erdoğan, “Her açıdan kritik bir döneme tekabül eden bu ziyaretime Bahreyn’le dayanışmamız bağlamında önemli mesajlar ve önemli mesafeler kat ettiğine, içerdiğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.

İMTİHANDAN GEÇİYOR

Bölgedeki sorunların çözümü için neler yapılacağı noktasında konuşulması gerektiğini kaydeden Erdoğan, “Artık kuru sözlerle, hamasetle, taktik manevralarla geçiştiremeyeceğimiz zor ve kritik tercihlerde bulunmak zorunda olduğumuz bir dönemdeyiz. Adeta ateş çemberi işle kuşatılan İslam coğrafyası gerçekten çok sancılı günler yaşıyor. Ağır bir imtihandan geçiyor. Yüzyıllardır barışın adresi olan bu coğrafi günümüzde, acıyla, terörle, gerilimle, yıkımla, bombalarla anılıyor. 6 yıldır Suriye’de çocuklar gökyüzüne baktıklarında gökyüzünün maviliğini değil, ölüm saçan uçakları, hayallerini ve bedenlerini parçalayan varil bombalarını görüyor. Binlerce yıllık İslam medeniyetine ev sahipliği yapmış, mimarisi, kütüphaneleri, camileri, ilim hikmet ve irfanın merkezi olmuş bu topraklar ateş, kan ve gözyaşı ile yeniden dizayn ediliyor. Etnik kimlik, dili, kabile, renk ve mezhep temelinde birbirlerine yabancılaştırılan Müslümanlar Suriye’de, Irak’ta, Yemen’de Libya’da ve daha birçok yerde kendi kendilerini tüketiyor. Arap ve İslam medeniyetinin göz bebeği şehitlerin terör örgütlerin, yabancı güçlerin vekalet ve yıpratma savaşlarının sahası haline getirilişini hep birlikte takip ediyoruz. İnsanlık vicdanının suskun kaldığı bu durum karşısında muktedirler ellerini ovuşturmakta, riyakarlar ise timsah gözyaşları dökmekle meşguldür” açıklamasını yaptı.

BİZ NE YAPTIK?

“Biz ne yaptık” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Maalesef birçoğumuz gönül rahatlığı ile tatmin edici cevaplar veremiyoruz. Her birimizin kendi bağımsız devletimizin sınırları içinde yaşıyor olması kafi değil. Bölgenin, İslam aleminin, insanlığın geleceği için birlik olma, birlikte hareket etme zamanı çoktan gelmiştir. Komşuları zillet içinde yaşarken aynı dili konuştuğu, aynı kıbleye yöneldiği kardeşleri zulüm görürken hiçbir ülke hiçbir toplum sadece kendi konforunu sadece kendi geleceğini düşünemez. Zira bu coğrafyada kaderimiz de kederimiz de ortaktır. Bu topraklarda mazimiz de istikbalimiz de müşterektir” dedi.

SINIRLARIMIZDAN UZAKLAŞTIRDIK

“Terörle mücadele konusunda üzerimize düşeni yapıyoruz. Fırat kalkanı ile PYD’nin bir bölümünü sınırlarımızdan uzaklaştırdık” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fırat Kalkanı Harekatı hakkında ise şunları söyledi: “Bizim attığımız adım bir hedefe kilitlenmiştir. Ondan sonra doğuya yönelerek Münbiç ve Rakka'da eğer koalisyon güçleri ile müşterek adımı atarsak, bu müşterek adımla birlikte de oradaki belirli bir hedef- ki o da terörden arındırılmış bir güvenli bölge hedefidir- terörden arındırılmış bu güvenli bölgeye, özellikle ağırlıklı olarak Arap kardeşlerimiz, Türkmenler yerleşme imkanını bulacaktır. Birkaç ay önce teröristlerin cirit attığı 2 bin kilometrekarelik alanı, şu anda güven ve umut alanı olarak halletmiş durumdayız ama yeterli değil. Hedefimiz, burada en az 4-5 bin kilometrekarelik bir alanı, terörden arındırılmış, güvenli bölge haline getirmektir. Burada, ciddi sıkıntı var. Bu çalışma, şu anda devam ediyor." 

“El-Bab’ı da DAEŞ’ten temizlemek üzereyiz Sonrasında koalisyonla Rakka ve Münbiç’i terörden arındıracağız” ifadelerini kullanan Erdoğan, ardından DAEŞ’in İslam ile bir ilgisi olmadığını belirterek, "DEAŞ, bir terör örgütüdür, çünkü bizim dinimiz bir barış dinidir. Ne yazık ki DEAŞ, sürekli olarak terör estirmiştir, savunmasız insanları acımasız bir şekilde öldürmüştür. Bu insanlar, hiçbir zaman Müslüman olamaz. Biz, şu anda DEAŞ tarafından devamlı tehditteyiz. DEAŞ, Müslümanların yüz karasıdır ve tüm dünyada Müslümanlar bunlardan dolayı karalanmaktadır. Biz, bunu hak etmedik" dedi. (İHA/DHA)

Haber Merkezi