"Biz HDP olarak PKK'ya silah bıraktıramayız"

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bir masada oturup Abdullah Öcalan ile konuşmanın savaşmaktan daha kötü olamayacağını belirterek, "Ülkenin gençlerinin ölümünden daha kötü olamaz. Türkiye'nin artık bu kibirli tavırlardan çıkması lazım" dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 14.07.2015 07:03
  • Güncelleme Tarihi : 14.07.2015 07:03
  • Kaynak : HABER MERKEZİ

Diyarbakır'da yerel olarak yayımlanan Özgür Haber gazetesine konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, çözüm süreci, İmralı'da Öcalan ile yapılmasına izin verilmeyen görüşme ile ilgili açıklamalarda bulundu. HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, çözüm sürecinin, yaklaşık 3 aydır hükümet tarafından değil, Cumhurbaşkanı tarafından dondurulduğunu ifade ederek, "Dolmabahçe'de iyi bir noktaya gelindi bir mutabakat metni açıklandı ve tarafların o mutabakat metninde yazılı olan şeyleri gereğinin yapılması aşamasına geçilecekti. Neydi o, 10 maddelik Dolmabahçe Mutabakatı İmralı'da müzakere edilmeye başlanacaktı. Eş zamanlı olarak Öcalan PKK'ya silah bırakma kongresini toplama çağrısı yapacaktı. Aynı hafta içinde bunların gerçekleşmesi bekleniyordu. Ama şöyle bir şey yaşandı, cumhurbaşkanı bu maddelerin müzakere edilmeden PKK'nin bir an önce 'silahları bıraktım' şeklinde çağrı yapmasını dayattı. Bunu göremeyince de seçimde 'Dolmabahçe mutabakatı ne işimize yarayacak? diye sormaya başlayacak. Seçim anketleri de gösterdi ki Dolmabahçe mutabakatından AKP büyük bir siyasi rantla, karla çıkmıyor. Dolayısıyla hemen süreci bozup milliyetçiliğe oynamaya karar verdiler" dedi.

"BİZ HDP OLARAK PKK'YA SİLAH BIRAKTIRAMAYIZ"

Öcalan'ın çözüm sürecindeki rolünü de değerlendiren HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, şöyle konuştu:

"Çözüm süreci Abdullah Öcalan'ın hükümete yazdığı bir mektupla başladı. PKK üzerinde halen tek etkili liderdir. Kürt halkının önemli bir kısmı tarafından da halk önderi olarak görülür. Kendisi tümüyle Ortadoğu'da demokrasi, birlikte yaşamdan yana bir çizgi ortaya koymuş. Bu ağırlığının çözüm süreci için bir şans olduğunu görmek ve düşünmek gerekir. Biz HDP olarak PKK silah bıraktıramayız yani çağrı yapsak dahi PKK bunu anlamlı bulabilir, değerli bulabilir fakat kesinlikle bunu bir talimat olarak algılamaz. Çünkü PKK ile aramızda alt üst ilişkisi yok, hiyerarşi yok, bir organik ilişki yok. Ama Öcalan öyle değil. Öcalan PKK üzerinde çok etkilidir ve Sayın Öcalan'ın halk üzerindeki gücünü herkes bilir. Dolayısıyla müzakerelerin doğrudan onunla yürütülmesi, silahsızlanmasının da bu başlık altın ele alınması şarttır. HDP tüm bu çözüm sürecinin siyasi sorumluluğunu taşıyabilir. Parlamento ayağını, yasala anayasal zeminde yapılacakların tamamını muhatabıdır. Tüm bu görüşme trafiğinin de aynı zamanda mekanizmasını kuran HDP'dir. Hem Ankara, hem İmralı, hem Kandil ile görüşebilen tek güç HDP'dir. Bu görüşme trafiğini yeniden organize edebiliriz ama parlamento ayağında muhatap elbette ki HDP'dir. Sadece HDP de değil aslında tüm partiler kendini muhatap gibi görmeli ve sorunun çözümünde kendini sorumluluk sahibi görmeli. Biz silahlar konusunda Öcalan kadar etkili olamayız. Bu bir gerçektir. "

"BÜTÜN GELİŞMELER KAYGI VERİCİ"

Geçtiğimiz günlerde yapılan KCK açıklaması hatırlatılarak ateşkesin bitip bitmediği sorulan Demirtaş, "Yapılan açıklamaları biz de izliyoruz. Bütün süreç boyunca 2,5 yıldır süre içerisinde gelinen en gerilimli, en kritik aşamadayız. Biz sürecin çözüm sürecinin bir an önce kaldığı yerden değil, daha ileri bir aşamadan hızla başlaması ve sonuçlandırılması gerektiğini söylüyoruz. Süreç yoktur, Kürt sorunu yoktur, Dolmabahçe mutabakatı yanlıştır, taraflar yoktur, masa yoktur; diyen biz değiliz. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı bunları söylemiştir. Şimdi süreç var mıdır yok mudur, ateşkes var mıdır yok mudur; onun kararını HDP olarak biz vermiyoruz. Biz sürecin devam etmesi gerektiği, ilerleyerek barışa ulaşması gerektiği kanaatimizi hep paylaştık. Halen o noktadayız. KCK'nın açıklamasından da şunu anladık. Tümüyle bir ateşkesin bitmesi durumundan söz etmiyorlar o açıklamadan anladığımız kadarıyla. Ateşkes karşılıklı olmalıdır ve ateşkesi ihlal eden baraj, askeri yol yapımlarının durması gerektiği, durmazsa buna karşı misilleme eylemi yapacakları şeklinde bir açıklama gibi okuduk biz. Tümüyle ateşkesin sonlandığı ve artık bundan sonra ateşkese uymayacakları şeklinde bir açıklama olarak okumadık. Yine de bütün gelişmeler kaygı verici. Ardahan'da yaşanan olay çok kaygı verici. Ben bir kez daha orada 70 yaşında hayatını kaybeden amcamıza Allah'tan rahmet diliyorum. Bütün yakınlarına baş sağlığı dileklerimi iletiyorum. Ardahan'dan gelen raporlara bakacağız. Arkadaşlarımız orada incelemelerde bulundular. Ateşin askerler tarafından açıldığına dair ciddi ortada bulgular var" ifadelerini kullandı. (DHA)