- Siyaset
- 21.04.2025 22:26
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2016 yılı büyüme rakamlarına değinerek, Türkiye 2016 yılında 2,9 büyüdü. Dünyadaki anlı şanlı ekonomi değerlendirme kuruluşları var ya, hani benim her zaman bunlara fırça attığım, bu açıklamalarınız siyasidir, bunların açıklamalarına bakmayın dediğim. Onların değerlendirmelerinin 1 puan üzerinde bunun çıktığını unutmayalım. Ters köşe oldular yine. Bu millet penaltıyı iyi atar dedi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'da hizmete girecek olan 193 projenin toplu açılış törenine katıldı. Törende konuşan Erdoğan, Ankaranın tarih boyunca hep karargah olduğunu belirterek, Timura karşı ülkesini savunan Yıldırım Beyazıtın karargahı burası olmuştur. Anadolu'nun birliği, dirliğinin manevi hamisi Hacı Bayram Velinin karargahı Ankaradadır. Fatih Sultan Mehmet, İstanbulu fetih ederken hemen yanında yer alan Akşemseddin Hazretleri vardı. Onun yetiştiği yerde Ankaradır. Tarih boyunca burası Orta Anadolu Bölgesi'nin karargahı olarak önemini hep korumuştur. İstiklal harbimizin, askeri, siyasi yönetim karargahı olarak görev yapan Ankaranın bu vasfı, Cumhuriyetin ilanı ile birlikte başkentlikle taçlanmıştır. Cumhuriyet tarihi boyunca verdiğimiz demokrasi mücadelesinin karargahı da hep Ankara olmuştur. Eğri oturup doğru konuşmak lazım. Ankara, şuanda anayasa değişikliğine karşı hayır kampanyası yapan ama evet denmesi için ne gerekiyorsa onu söyleyen birisi var ya, işte o zatın partisinin tek parti olarak bu ülkeyi yönettiği dönemde millete tepeden bakan bir anlayışın hakimiyetine girmiştir. Milletin karargahı olması gereken Ankara, bu faşist ve baskıcı anlayışın istilasına uğramıştır diye konuştu.
GEREKEN DERSİ VERECEĞİZ
2016 yılı büyüme rakamlarına da değinen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: Türkiye 2016 yılında 2,9 büyüdü. Bazıları bu rakamı küçümsemeye kalkabilir. Aynı dönemde Avrupa Birliğinin ortalama büyüme rakamı ise yüzde 1,5tur. OECD ülkelerinin ortalama büyümesi ise 1.7dir. Bize tabi ki 2,9 yetersiz geliyor. OECD ülkelerinin ortalama büyümesi ise 1,7dir. Bize tabi ki 2,9 yetersiz geliyor. Dünyadaki anlı şanlı ekonomi değerlendirme kuruluşları var ya hani benim her zaman bunlara fırça attığım, bu açıklamalarınız siyasidir, bunların açıklamalarına bakmayın dediğim. Onların değerlendirmelerinin 1 puan üzerinde bunun çıktığını unutmayalım. Ters köşe oldular yine. Bu millet penaltıyı iyi atar. Bazen Avrupa Avrupa duy sesimizi diyorsunuz ya. Gör Ankarayı gör. Öyle kahve köşelerinde hayır kampanyaları yapmayla benim bu milletimi aldatamayacaksınız. Avrupaya gelen siyasetçilerimizin önünü kesmekle 16 Nisanı döndüremeyeceksiniz. 16 Nisanda Avrupanın liderlerine bir kısmı hariç gereken dersi vermeye var mıyız? Hanımlar 14 gün kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Beyler 14 gün kapı kapı dolaşmaya var mıyız?
ŞİİRLE ÖRNEK VERDİ
Abdurrahim Karakoçun bir şiiri ile sözlerine devam eden Erdoğan, şu dizeleri okudu:
Gitmişti makama arz-ı hâl için
'Bey' dedi, yutkundu, eğdi başını.
Bir azar yedi ki oldu o biçim.
'Şey' dedi, yutkundu, eğdi başını.
Döndü, gözlerinde bulgur bulgur yaş
Sandım can evime döktüler ateş
Sordum: 'Memleket neresi gardaş?'
'Köy' dedi, yutkundu, eğdi başını.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İşte bu şekilde can evine ateşler dökülen günlerden geçen milletimiz, kendisine demokrasinin, özgürlüklerin, kalkınmanın yolunu açan herkese dört elle sarılmıştır. Aşık Veysel, Anadoludan gelen herkes gibi kılığından kıyafetinden dolayı Ulus'a sokulmamıştır. Bugünkü hayır diyen zihniyet işte Aşık Veyseli de Ulus'a sokmayan zihniyettir. Bugün Ankaranın tüm kurumlarında, mahallelerinde, hani dün o caddelerine sokulmayan insanlar var ya işte onlar ve onların çocukları, torunları yaşıyor. İşte onlar evet diyenler. Rahmetli Menderesi, sadece milletin bu isyanına kulak verdiği, milletin taleplerine yerine getirdiği için darağacına çıkardılar. Ama sessiz kalanlar, darağacına çekenlerin arkasında duranlarda hayır diyenlerdi. 1960 darbesinden beri Türkiye, demokrasi ve kalkınma yolunda ne zaman ileriye doğru adımlar atmışsa hep aynı şey olmuştur. Birtakım eller hemen devreye girmiş, darbelerle, muhtıralarla, koalisyonların sebep olduğu siyasi ve ekonomik krizlerle ülkemiz hep geriye itilmiştir. Türkiye sadece 1991 yılından bu yana hep istikrarlı bir yönetime sahip olsaydı, bugün şuanda bulunduğumuz yerin tam iki kat ilerisinde olacaktık. Bugün kişi başına düşen milli gelir 11 bin dolar, bu durumda şu an itibariyle 22 bin dolarlık bir kişi başına düşen milli gelire sahip olacaktık açıklamasında bulundu. (İHA/ANKARA)