- Siyaset
- 18.04.2025 20:01
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Askeri okullar kapatılacak. Askeri okulların kapatılmasıyla birlikte tüm okullardan liseler, mesleki dengi okulları; buralardan rahatlıkla harp okullarına giriş olacak dedi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, özel bir kanala ait programda, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde bir azınlığı oluşturan FETÖcü askerlerin ordudan temizlendiğine işaret eden Erdoğan, Şu anda bu ordunun yarısı profesyonel. Fakat bizim bu orduya gelen er, erbaş, bunlar aslında belli bir disiplini kavramaları noktasında da ben bunun faydasına halen inanıyorum. Bunun olması lazım. Tabii profesyonel bir ordu ama haysiyetli, namuslu... Şu anda o malum azınlık var ya o azınlık belli şeyleri eline geçirmiş bir azınlıktı ve o, Silahlı Kuvvetlerimizin içindeki haysiyetli, namuslu, onurlu olan askerimize gölge düşürdü. Bunu görmemiz lazım. Onlar da bunun ciddi manada farkında. Birçokları zaten çok haysiyetli mücadeleyi de verdi şeklinde konuştu.
EN VERİMLİ ADIMLARDN BİRİ
Jandarma Genel Komutanlığı'nın atılan adımlarla birlikle Emniyet Genel Müdürlüğü gibi çalışacağını aktaran Erdoğan, Tabii burada profesyonel ordu ve bunun yanında da amatör ama o belli bir disiplini kazanma noktasında atılacak adım, bana göre çok önemli. Burada şimdi yapılması gereken neydi? İşte biz o adımları şu anda attık, atıyoruz. Örneğin jandarma İçişleri Bakanlığı'na bağlanacak. Daha önce neydi? Jandarmanın yarısı ilke, anlayış itibarıyla yani güya İçişleri Bakanlığına bağlı ama sicildi, özlük haklarıydı... Bu tür şeylerini belirlemede, bakıyorsunuz Silahlı Kuvvetler kararı vereceği için de tabii Jandarma daha çok oradaki emir komuta zincirine bağlı olarak hareket ediyordu. Ama şimdi durum öyle değil. Jandarma tamamıyla İçişleri Bakanlığı'na bağlı oluyor. Teşkilat şeması içinde Jandarma Komutanı ile Emniyet Genel Müdürü noktasındaki denge gayet güzel bir yere geliyor. Eşitler arasında artık buradaki güvenliği temin etmiş oluyoruz. Şu anda gerekli olan bugün, son, nihai atamaları da yaptık. Oradaki işi böylece bitirmiş olduk. Ama burada tabii bir şeyi daha yaptık. Mesela eskiden kurmay dediğiniz zaman çok şey değişiyordu ama şimdi sınıf subayları, onların general olabilmesinin önünü açtık. Bu bir devrimdir, reform niteliğinde bir devrimdir. Çünkü kurmay sınıfından olmayanlar general olamıyordu veya birkaç tane sembolik 2-3 tane olabiliyordu ama artık sınıf subayları da general olabilecek. Bunun ilk adımını böylece atmış olduk. Jandarma da böyle bir adım atılmış oldu. Bu çok önemli. Benim de 14 yıllık, başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı sürecim içinde bunun başarılmış olması bu vesileyle böylece olmuş oldu ve olağanüstü halin diyebilirim ki en verimli adımlarından biri de bu diye konuştu.
MİLLİ SAVUNMA ÜNİVERSİTESİ KURULACAK
Emniyet kurumları içerisinde yapılacak reformlara da değinen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Askeri okullar kapatılacak. Askeri okulların kapatılmasıyla birlikte tüm okullardan liseler, mesleki dengi okulları... Buralardan rahatlıkla harp okullarına giriş olacak. Fakat harp okullarının üzerinde bir çatı oluşacak. O çatı da Milli Savunma Üniversitesi kurulacak. Milli Savunma Üniversitesinin altında Kara Harp Okulu, Hava Harp Okulu, Deniz, bunlar olacak. Fakat bütün bunlarla beraber bir şey olacak. Bütün bunların yanında mesleki noktada kadrolara ihtiyaç var. Onun için astsubay mesela, meslek yüksekokulları gibi onu getireceğiz. Bir yerde bu adımı atarken artık kalite, kariyer noktasında çok ciddi bir gelişmeyi ortaya koymuş olacağız. Bir başka adım bu süreç içinde, o da bütün askeri hastaneler, bunların hepsi Sağlık Bakanlığına bağlanacak. Sağlık Bakanlığı, buranın işletmesini ve yönetimini tamamen kendisi ele alacak. Çünkü burada öyle ihanetler yapıldı ki öyle yanlışlar yapıldı ki sapasağlam evlatlarımız çürüğe çıkarıldı. Çürükler, sağlam diye gösterildi. Bütün bunların tespitleri var. Dolayısıyla şimdi buralar, nasıl biz göreve geldikten sonra bakanlıkların hastaneleri vardı Türkiye'de. Biz bakanlıkların hastanelerini, hepsini devlete teslim ettik. 'Bakanlıkların niye hastanesi olsun' dedi. PTT'nin hastanesi vardı, kapattık ve devlet hastanesi yaptık. Bakıyorsunuz, Ulaştırma Bakanlığının o zaman Denizcilik Hastanesi vardı. Kapattık, hepsini devrettik. Şimdi de bunu aynen bu şekilde yapıyoruz.
ONLARI KALICI KILMA KARARIMIZ VAR
Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimine direnirken şehit olan insanların isimlerinin yaşatılacağını vurgulayarak, Devletin başta okullarımız olmak üzere isimsiz okullarla, kültür merkezleriyle vesaire onların adını vermek suretiyle, onları kalıcı kılma kararımız var. Ankara'da Kızılay Meydanı'nın isminin 15 Temmuz Şehitler ve Demokrasi Meydanı olarak değiştirildi. Jandarma Genel Komutanlığı ek binası ile külliye arasındaki bölgeye de 15 Temmuz Şehitler Kavşağı ismi verilecek. Bu hatıra eğer unutulursa yazık olur. Çanakkale şehitleri bizim için nasıl unutulmazsa... Meclis kavşağı mesela 15 Temmuz Kavşağı olarak yine anılacak. Böylece buralarda hem şehitlerimizi unutmayacağız hem de Fatihalarla sürekli yad etme imkanını bulacağız ve böylece darbelere karşı olan duruşumuzu kalıcı kılmanın da vesilelerini hazırlamış olacağız ifadelerini kaydetti.
ÜST AKIL FETHULLAH GÜLEN DEĞİL"
Yaptığı konuşmada Fethullah Güleni yönlendiren bir üst akıl olduğuna vurgu yapan Erdoğan, Bunun siyasi ayağı vardır, yoktur, onu tartışırsak doğru olmaz. Ama biliyorsunuz Türkiye siyasetinde birçok adım atıldı. Ama hepsinde bir üst akıl olduğunu bilmemiz lazım. Şimdi bazıları bu üst aklın Fethullah Gülen olduğunu söylüyor. Öyle akıllı değil o. Öyle bir durum söz konusu değil, o tam bir maşa, onun üstünde bir üst akıl var. Onu Amerika'ya götürenler, buradan, yargıdan onu çıkarıp kaçıranlar, şimdi bunların bu dönemde ortaya çıkacağına ben inanıyorum ve oradaki bu çalışmalar bir kenara konulamaz. Biz kendimize göre bazı şeyleri düşünmüyor değiliz. Ben inanıyorum ki sizler de medya dünyasının düşünenleri, köşe yazarları olarak, sizler de bir kanaat edinmişsinizdir, sizlerde de bu kanaatler vardır ama bir üst akıl var, bunu bilmemiz lazım ve bu üst akıl bunu kullanırken, Türkiye'de bu işin askeri ayağı var, tamam. Ticari ayağı var, tamam. Hepsi şu anda yargılanıyor malum, kuruluşlarıyla, dernekleriyle vesaire, eğitimde çok ciddi adımlar attılar. Şimdi bunların hepsi ne oldu, toplandı, toplanıyor. Süratle dağılımları yapıldı, yapılıyor. Ama bunların tek başına siyasi ayakları yoktu, o siyasi ayak noktasında bir adım attılar ama onda başarılı olamadılar. O hesap farklıydı. İçeri girmek suretiyle başaramadılar. Bizim de içimize girdiler ama tabii sayıları çok cüziydi. Ne oldu? Malum süreç içerisinde hemen 17-25, kaçıp gittiler, burada değiller. Ama başka adımlar attılar, diğer siyasi partilere destek verdiler, bunları yaptılar. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bunu yaptılar. Ama daha sonra 'artık' dediler, 'Biz içeriden bu işi yaptık, yaptık yapamadığımız takdirde kendi oluşumumuzu sağlayalım'. Son iki saldırıya geldiler ki işte şimdi şu olay, şu darbe girişimi artık onların ben inanıyorum ki bu gücünü de yok etti dedi. (İHA)