- Siyaset
- 01.04.2025 16:33
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Marmara Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu ve Ümit Özdağ'ın da aralarında bulunduğu yaklaşık 30 kişiyi ziyaret etti.
Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Silivri'deki Marmara Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu ve Ümit Özdağ başta olmak üzere yaklaşık 30 kişiyi ziyaret etti. Ziyaretleri öncesinde açıklama yapan CHP Genel Başkanı Özel, "Sabahtan, bayram namazında Ekrem Başkanımızın köyündeydik. Sonra hemşehrileriyle Ortahisar'da, Trabzon merkezde hem bayramlaştık, hem imza kampanyamızı başlattık. Şimdi Silivri'ye geldim, Trabzon'dan İstanbul'a geldim. Silivri'de cezaevinde bayram ziyaretlerini gerçekleştireceğim. Tümüyle görüşmeyi gönül ister, milletvekillerimiz bunu sağlıyor. Çok sayıda milletvekilimiz İzmir'de, Ankara'da, Bursa'da, İstanbul'da ve diğer kentlerde gözaltında olan ya da tutuklu olan öğrencilerimize eriştiler, erişmeye çalışıyorlar. Ailelerle iletişim halindeyiz. Ben de burada, 4 farklı cezaevinde bulunan öğrencilerle görüşeceğim. Ekrem Başkanımız, belediye başkanlarımız, gezi davasından yatan arkadaşlarımız ve son dönem tutuklanan bürokrat arkadaşlarımızın hepsiyle bayramlaşacağım. Yaklaşık 30 kişiye yakın bir bayramlaşma listem var. En önemli mesele şu, biz Ankara'da bayramlaşma programından çekildik. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi olarak biliyorsunuz, biz geçmişin kırgınlıklarını, küskünlüklerini bir tarafta bırakıp birinci parti olmanın sorumluluğuyla, Sayın Erdoğan'dan başlayarak tüm liderlerle bayramlaşıyorduk. Yıllardır Cumhuriyet Halk Partisi tüm partilerle bayramlaşan tek partiydi. Ama bu bayram, bayramı bayram olmaktan çıkardılar. Bir tarafta bayramlaşma, bir tarafta bu yaşananlar" ifadelerine yer verdi.
Özel, “Bu kadar genç, ailesinin yanında yokken, bu sabah evlerinde, bayram sofralarında tabakları boşken, annelerinin boğazından çay geçmedi. Bir çoğu buralarda, kapılarda çocuklarını bekliyor. O yüzden bu bayram, biz bütün bayramlaşmalardan çekildik ve milletimizle ve cezaevlerindeki mağdur öğrenci arkadaşlarımızla bayramlaşıyoruz. Ayrı ayrı meselelerle ilgileniyoruz. Biraz önce yakın gözlüğünü ulaştıramayan bir kişinin annesine milletvekili arkadaşımız yardımcı olacak. Ben de genel olarak burada yaşanan sorunları, hem cezaevi yönetimiyle görüşerek, hem de bakanlıkla görüşerek yetkililere iletiyoruz. Burada tutulan genç arkadaşların hiçbirinin hiçbir suçu günahı yok. Kendilerine büyük ve uzun haksızlıklar yapıldı. Bir kişinin bu cezaevine girip girmeyeceğine hakim karar verir. Devlet para basıyorsa, sınırları varsa ve hapishanesi varsa, infaz uyguluyorsa devlettir. Bunu da adaletle yapıyorsa demokratik devlettir. Elbette cezaevlerinde birileri olacak. Suç işliyorsa cezaevine girilecek ki kamu düzeni sağlansın. Ama kimin kaldığına bağımsız hakimler, her bir kişi açısından sorular sorarak, somut deliller ve vicdani kanaatleriyle karar verecekler. Oysa Türkiye'de binlerce öğrenci gözaltına alındı, gözaltında 4 gün tutuldu ve haklarında malesef toplu karar verildi. Öğrencilere, 'Sana hakim ne sordu?' dediğimizde, 'Bana birşey sormadı' diye cevap alıyoruz. Hakim sormadan, kararlı tutuklama yapıldıysa devlet, hukuk devleti değildir. Devlet polis devletidir, hatta artık bir partinin devletidir" diye konuştu.
Özel, “Bütün gözaltılara girdim. Şimdi bakmayın bu Vatan emniyeti, milletvekillerinin denetimine. Demokratik ülkelerde milletvekili gider, nezarethane şartlarını görür. Bu görevi millet adına yapar. Ama arkadaşlarımız Vatan Emniyet'e sokulmadılar. Vatan Emniyet'te günlerce hep birlikte, bir yerde durdular. Tutuklamaya sevk aşamasında saatlerce bir odada sıkıştırılmış 40 kişiye 2 şişe su vermeler, günlerce bu yüzden aç kalmalar yaşandı. Raporlarda var diyor ki genç arkadaşım, 'Tutuklanıp hapishaneye götürülünce sevindim. Hiç olmazsa yemek yerim ve su içerim diye' diyor. Böyle kötü muamele gördüler. Tutukluyorlar, ondan sonra da kendilerince iletişim yapıyorlar. Mesela sembol isimlerden birisi Berkay. Suçu, ‘Her şey çok güzel olacak’ sloganının mucidi olmak. Gözaltına aldılar, tutukladılar. Berkay gözaltına alındıktan saatler sonra o olay olmuş. İletişim yapıyor gazete, ayrıca 'Cumhurbaşkanına hakaret'ten de olmuş, Cumhurbaşkanına hakaret eden ekibin içinde varmış. Arada bir gün var. Berkay, o olay olduktan bir gün önce tutuklanmış. Gündüzünde gözaltına alınmış ama algı yönetimi yapılıyor. Bu sefer bütün aileleri tedirgin ediyorlar" dedi.
Özel, "Bir kere bu kadar çok tutukluluğa emniyet hazır değildi. Bu kadar çok tutukluluğa sevk aracı yeterli değildi. Bu kadar çok tutukluluğa cezaevleri hazır değildi. Bakın kötü davranmayan, görevini yapan, aldığı emri uygulayan kimseye bir şey demiyorum. Ama 18 yaşında çocuğa ters kelepçe takanı, ona cinsiyetçi küfür edeni, iteni, kakanı, 40 kişiye ‘Size bu kadar su yeter’ diyeni, devlette hiçbir şey kaybolmaz. O izi bulurum, o hesabı sorarım. Bundan sonra 'Ben o zaman üç yıllık hakimdim, bilemedim. Hepsini birden gönderdim.’ Sana da soracak Hakimler, Savcılar Kurulu. Suç şahsidir. Nasıl sormadan 300 kişiyi bir götürüyorsun? Civciv mi topluyorsun, tavuk mu güdüyorsun? ‘300 kişinin hepsini birden alın cezaevine koyun.’ Ya içinde masum varsa ya hepsi masumsa?" dedi.
Yoğun bakımda olan İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ile ilgili konuşan Özel, "Mahir Bey'i çok yakından, hem hukuk yönünden Umut Akdoğan arkadaşımız, hem de sağlık yönünden kendisi de bir kardiyolog olan milletvekilimiz Kani Beko, anbean takip ediyorlar. Yoğun bakımda, durumu stabil. Ailesinin korkacağı bir şey yok, ama cezaevine gelebilecek bir durumu da yok. Bu durumda gerekli başvuruları, gerekli çalışmaları da yapıyoruz. Zaten doğru olan, mutlak olan bütün arkadaşlarımızın tutuksuz yargılanmalarıdır. Mahir Bey'in sağlık durumu, içinde bulunduğu şartlar ve tedavi ortamı düşünüldüğünde stabildir. Ancak buraya getirilmesi yeni bir sağlık soruna sebebiyet verebilir. Yakından takip ediyoruz" ifadelerini kullandı.