- Siyaset
- 19.03.2025 17:07
Türkiye’de hukukun giderek yok sayıldığını ve muhalefetin bu gelişmelere karşı yeterli hazırlığı yapmayarak ön seçime odaklandığını belirten CHP'li Karataş, “CHP halka anlatması gereken şeyler varken, bunun yerine ön seçim yapmayı tercih etmesi tam bir gaflettir” dedi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu 100’den fazla kişi hakkında gözaltı kararı verildiğini duyurdu. Söz konusu kararların, İBB’ye yönelik “kent uzlaşısı” ve “Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) para sayma görüntüleri” olarak bilinen yolsuzluk iddiaları çerçevesinde alındığı belirtildi.
Başsavcılığın açıklamasına göre; İmamoğlu hakkında Terör Suçları Soruşturma Bürosu ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından iki ayrı soruşturma yürütülüyor. Bu kapsamda, İmamoğlu ile birlikte gözaltına alınan şüphelilere “suç örgütü kurma ve yönetme, irtikap, rüşvet, dolandırıcılık ve ihaleye fesat karıştırma” suçlamaları yöneltiliyor. Başsavcılık, İmamoğlu’nu “suç örgütü lideri şüpheli” olarak tanımladı. Türkiye’de hukukun giderek yok sayıldığını ve muhalefetin bu gelişmelere karşı yeterli hazırlığı yapmayarak ön seçime odaklandığını belirten CHP İzmir eski İl Başkanı Kemal Karataş, “CHP örgütlerinin ve hukukçularının çıkıp ‘Sen aday olamazsın, çünkü anayasa buna izin vermiyor’ demesi gerekirdi. Ancak CHP'nin halka anlatması gereken şeyler varken, bunun yerine ön seçim yapmayı tercih etmesi tam bir gaflettir. Ön seçim yüzünden hukuksuzluklara ve anayasanın çiğnenmesine göz yumdu” diye konuştu.
Bu sürecin önceden tahmin edilebilir olduğunu, Türkiye’de hukukun giderek yok sayıldığını ve muhalefetin bu gelişmelere karşı yeterli hazırlık yapmayarak ön seçime odaklandığını belirten Karataş, “CHP’nin halka anlatması gereken şeyler varken, bunun yerine ön seçim yapmayı tercih etmesi tam bir gaflettir. CHP, bu gelişmeleri çok önceden hissetmeli, kamuoyunu ona göre hazırlamalıydı. Ama maalesef bunu göremediler, şimdi bu olaylar yaşanıyor. Türkiye’de demokrasi giderek yok ediliyor, hukuk hiçe sayılıyor. Keyfi bir yönetim anlayışıyla, muhalefetin olmadığı bir ortamda iktidar istediği kararları rahatça alabiliyor. Yaşanan olaylar bunu gösteriyor. 16 milyonluk İstanbul’un belediye başkanı ve adı cumhurbaşkanlığı adaylığı ile anılan bir siyasetçi, evinden gözaltına alınıyor. Sadece İmamoğlu değil, birçok belediye başkanı da gözaltına alındı. Ancak CHP’nin yaptığı tek şey adliye önünde yapılan bir protesto ya da mitingle iş bitirip ön seçim çalışmalarına geçmek. Şimdi İstanbul’a da kayyum atanacak. Bu suçlamalar kayyum atanmasının önünü açıyor, ama CHP bunun farkında bile değildi. CHP, İmamoğlu’na yasak gelirse yerine kimin getirileceğini tartışıyordu. Ama bu işler böyle yürümez. Bu süreci yönetenler, büyük oynamayı biliyor. Recep Tayyip Erdoğan turpun büyüğünü ortaya çıkardı” diye belirtti.
CHP’nin en büyük yanlışlarından birinin de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hukuken tekrardan aday olabilmesinin önünün kapalı olduğunu anlatmak yerine sandığa çağırmasının olduğunu söyleyen Karataş, “Bir ülkede güçlü bir muhalefet olmazsa, iktidar istediğini yapar. CHP ana muhalefet partisidir, demokrasiyi, özgürlükleri, eşitliği, adaleti ve hukuku savunmalıdır. Ama CHP’nin en büyük yanlışı, Kemal Kılıçdaroğlu döneminden beri, ‘Biz güçlendik, Tayyip Erdoğan’ı yeneriz’ anlayışı oldu. Şimdi de aynı hatayı Ekrem İmamoğlu yapıyor. Her gün kürsüde ‘Çık karşıma’ diye meydan okuyor. Halbuki CHP örgütlerinin ve hukukçularının çıkıp ‘Sen aday olamazsın, çünkü anayasa buna izin vermiyor’ demesi gerekirdi. Bu argümanı topluma ezberletmeleri gerekiyordu. Ama bunu yapmadılar. ‘Biz yeneriz’ diye düşündüler, sonuç ortada. İktidarın elinde devlet gücü var ve bu gücü sonuna kadar kullanıyor. Şimdi bakalım bu durumun altından nasıl kalkılacak? Önümüzdeki günlerde Vatan Adliyesi önünde birkaç eylem, birkaç miting yapılacak, sonra her şey unutulacak. Muhalefet yine ‘acaba kimi aday gösterelim’ tartışmalarına dönecek ve bu sırada kayyum atanmış olacak. İstanbul elden gidecek” dedi.
Muhalefetin kayyum atamaları sonrasında gösterdiği tepki sebebiyle iktidarın daha rahat hareket etmesinin önünün açıldığını ifade eden Karataş, “CHP örgütleri bir aydır ön seçime hazırlanıyor, ancak ne ekonomiyle ne de ülkedeki hukuksuzluklara nasıl karşı çıkılacağıyla ilgili bir çalışma yürütüyorlar. Muhalefet, hükümeti unutmuş gibi davranıyor. Kaç ilçe belediye başkanı görevden alındı, ne yapıldı? Bir-iki protesto eylemi gerçekleşiyor, üçüncü gün unutuluyor. Oysa CHP’nin yapması gereken şey, neden gözaltına alındığına dair ortaya konan belgeleri araştırmak, hukuki bir savunma hazırlamak ve kamuoyunu bilgilendirmek olmalıydı. Eğer belediye başkanları suçsuzsa, bunun halka anlatılması gerekir. Ama CHP bunu yapmayınca iktidar, ‘Biz kayyum atıyoruz, iki gün konuşuluyor, üçüncü gün unutuluyor’ diyerek devam ediyor. Böyle bir muhalefet anlayışıyla bu işler olmaz. Ön seçimin sırası mı şimdi? Seçime daha üç yıl var. Şimdiden örgütleri bu işe sokup meydanlara dökmenin anlamı yok. Ön seçim yüzünden hukuksuzluklara ve anayasanın çiğnenmesine göz yumdular” diye belirtti.