- Siyaset
- 15.05.2025 09:05
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, iktidara çağrıda bulunarak, Türkiyenin yakalamış olduğu uzlaşı fırsatını Ekonomi Yönetiminin Demokratikleştirilmesi Eylem Paketini beraber uygulamaya koyarak somutlaştıralım dedi
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, ekonomik gelişmelerle ilgili basın toplantısı düzenledi.
Ekonomi yönetiminin demokratikleşmesi için atılması gereken en temel adım ortak aklı beraber iş yapma kültürünü toplumun her kesimin demokratik karar ve politika süreçlerine dahil etmek olduğunu söyleyen Böke, Ekonomik demokratikleşmede verilecek ekonomik karalara aynı şekilde beraber iş yapma kültüründen geçiyor. Bu doğrultuda biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak Türkiyenin siyasi kırılganlığını gidermenin ve ekonomik vasatlığı aşmanın yolunun tüm toplumu içerecek özgürlükçü bir demokrasiden ve özgürlükçül demokrasi ile beraber kurumların güçlendirilmesinden ve hukuk devleti çerçevesinin Türkiye için ana ilke olmasından geçtiğine inanıyoruz. Özgürlükçü demokrasi, laik eğitim olmadan hukukun üstünlüğü inşa edilmeden ve kurumla güçlendirilmeden ekonomi açısında bir anlam ifade etmeyecektir. Bugün yakalamış olduğumuz diyalog zeminini gerçek bir uzlaşıya çevirmek için artık sadece uzlaşıyı söylemde ve kapılarda değil iş yapış biçimimizde ve eylemde de göstermenin vakti aşikâr. Bu sebeple buradan iktidara açık bir çağrıda bulunuyoruz; Bu Türkiyenin yakalamış olduğu uzlaşı fırsatını Ekonomi Yönetiminin Demokratikleştirilmesi Eylem Paketini beraber uygulamaya koyarak somutlaştıralım ve samimi bir biçimde uzlaşı ile yönetimi Türkiye gerçeği haline getirelim diye konuştu.
Ekonomi yönetiminin demokratikleştirilmesi eylem paketinden bahseden Böke, paketin 3 temel unsur üzerine inşa edildiğini belirterek, Bunlardan ilki liyakat temelli kurumsal düzenlemelerin ve katılımcı devletin ekonomi yönetiminde inşa edilmesi, liyakat temelli devletin ne kadar önemli olduğunu son 2 hafta Türkiye yaşamış olduğu şokla çok açık bir şekilde gördü. Liyakat temelli bir yönetimin ve katılımcı bir devletin özgürlükçü demokrasi için ne kadar önemli olduğu ortaya çıkmışken aynı şeyi ekonomi içinde söylemek mümkün şeklinde konuştu.
EYLEM PAKETİ
6 maddeden oluşan eylem paketin ilişkin konuşan Böke, şunları kaydetti:
Eylem paketimizde ilk maddenin hızla gerçekleştirilebilecek ilk maddenin Ekonomik ve Sosyal Konseyin toplantıya çağırılması olduğu düşüncesindeyiz. Bir düzenleme ile Ekonomik ve Sosyal Konseye muhalefet yöneticileri de dahil edilerek konseyin anayasal bir zorunluluk olarak toplantıya çağırılması talebimiz var. Yine katılımcı devlet ve liyakat temelli kurumsal bir düzenleme için 2nci önerimiz bağımsız kurum ve kurullarda hızla liyakat temelli atamaların yapılmasının sağlanması, kurumsal düzenlemelerin liyakat temelli ve katılımcı devleti inşa edecek şekilde düzeltilmesinin yanı sıra bir ekonomi reform paketinin olmasa olmaz bütünü samimi mali disiplini sağlayacak adımların atılmasından geçiyor. Bu sebeple 3ncü önerimiz 2017 bütçesinin temelini oluşturacak olan orta vadeli programın çalışmalarına muhalefetinde katılımını sağlayacak bir sürecin işletilmesi bu bütçenin hazırlanması aşamasında muhalefetin toplumsal diyalogun parçası haline getirilmesine verdiğimiz önem kadar bütçenin harcamadan sonra denetiminde de muhalefete etkin rol verilmesi ve katılımı devletin inşa edilmesinin altını çiziyoruz. Bu sebeple 4ncü önerimizde hızla mecliste bir kesim hesap komisyonunun kurulması ve bu komisyonun başkanlığını şeffaflığı ve katılımcılığı arttıracak bir biçimde ana muhalefet partisine verilmesini talep ediyoruz. 5nci ihtiyaç duyulan madde Türkiye ekonomisini bugün sıkıştırmış olan bu yapısal sıkıntıların en temel ortaya çıkış sebebi olan kamu ihale kanununun hızla değiştirilmesi ve düzenlenmesi talebi kamu ihale kanununu etkin ve eşitlikçi bir yapıya kavuşturacak ve AB standartlarına taşıyacak düzenlemelerin hızla yapılması gerekiyor. Bu paketin 6ncı ve son maddesi de verimli ve etki bir vergi siteminin ilk adımlarının bugünde vakit kaybetmeden atılması ve verginin bir ekonomik silah olmak yerine ödüllendirici bir mekanizmaya dönüştürülerek Türkiyede gönüllü uyumun sağlamasından geçirilen bir uygulama. (İHA)