- Siyaset
- 21.04.2025 09:15
CHP Genel Başkan Yardımcıları Sezgin Tanrıkulu ve Veli Ağbaba, Suruç'taki bombalı saldırıyla ilgili Şanlıurfa'da basın toplantısı düzenledi
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, İçişleri Bakanı ve MİT müsteşarına istifa çağrısında bulunarak CHP olarak Kobani'ye oyun parkı ve kütüphane yapacaklarını söyledi. CHP Genel Başkan Yardımcıları Sezgin Tanrıkulu ile Veli Ağbaba ve milletvekillerinden oluşan CHP heyeti, Suruç'taki bombalı saldırıyla ilgili basın toplantısı düzenledi. CHP İl Başkanlığı'nda düzenlenen basın toplantısında konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, güvenlik güçlerini eleştirirken şöyle dedi: Güvenlik güçlerine, istihbarat birimlerine seslenmek istiyorum. Nerede görmezden geldiyseniz bunun hesabını sizlerden soracağız. Bunları duymazdan gelenlere bir kez daha sesleniyorum. Elinizde imkan varken, bundan sonrasını önlemek zorundasınız. Bunun vebali boynunuzda olacak, bizim elimiz de sizin iki yakanızda olacak. Dün ayrıca bir asker Adıyaman'daki bir çatışmada yaşamını yitirdi, şehit düştü. Biraz sonra Malatya vekilimiz, Ankara milletvekillerimiz saat birde törene katılacaklar. Biz burada bu acının telafi edilmesi için, sarılması için ne gerekiyorsa üzerimize düşeni yapmaya çalıştık. Hastaneyi ziyaret ettik. Yaralılar için de elimizden ne geliyorsa yapmaya çalıştık ve devam edeceğiz. Tekrar Türkiye'nin başı sağ olsun."
İÇİŞLERİ BAKANI İSTİFA ETMELİ
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ise, eleştirdiği MİT'in Müsteşarı ve İçişleri Bakanı'nı istifaya çağırarak bölgede müthiş bir istihbarat zafiyeti olduğunu savundu. Ağbaba, şunları söyledi: Arkadaşlar Cumhuriyet Halk Partisi olarak olayı duyar duymaz, Genel Başkanımızın talimatıyla Suruç'a geldik. Tabii gittiğimizde cenazeler kaldırılıyordu. Birkaç tespitimizi sizlerle paylaşmak istiyorum. Maalesef biz daha önce Suruç'a gelmiştik ve Kobani'ye gitmiştik. Ancak bizim burada gördüğümüz manzara korkunçtu. Günlerdir Türkiye'nin 19 ilinden gençlerin Suruç'a geleceği, basın toplantısı yapacağı biliniyor. Ama maalesef müthiş bir güvenlik zafiyeti var. MİT'in ne işe yaradığı insanın sorası geliyor. MİT maalesef, son dönemde hiçbir katliamı ortaya çıkaramadı, istihbarat yapamadı. MİT, Milli İstihbarat Teşkilatı'ndan çıktı KİT'e döndü, kişisel istihbarat teşkilatına döndü. Recep Tayyip Erdoğan'ın kişisel istihbaratı, örgütü şeklinde çalışıyor. Muhalefeti, solcuları, milletvekillerini, CHP milletvekillerini fişlemekten başka bir şey görev yapmıyor. Bu da Reyhanlı katliamında 50 kişinin, Cilvegözü'nde 13 kişinin ölmesi, Diyarbakır mitingde ve Niğde'de insanların katledilmesi ayrıca bunların arkasındaki güç ortaya çıkaramadı ve çıkarılmak istenmedi MİT tarafından. Reyhanlı'da, Diyarbakır'daki katliamın arkasından hangi güç varsa Suruç'ta da aynı güç var. Dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun, demokrasi olsun olmasın, bunun bir sonucu olmalı. MİT zaten siyasallaşmış. MİT Müsteşarı derhal görevi bırakmalıdır. Geçici İçişleri Bakanı istifa etmelidir. Siyasi sorumluluk hükümetindir. Hükümetin siyasi sorumluluk alması için çağrı yapıyoruz. Bu bir sonuçtur aslında yaşanan. AKP ve MİT'in Suriye politikalarının sonucudur, bunun meyvesidir."
KOBANİ'YE KÜTÜPHANE VE OYUN PARKI YAPACAĞIZ
Veli Ağbaba, CHP'li belediyeler olarak Kobani'ye kütüphane ve oyun parkı kuracaklarını da ifade ederek, şöyle konuştu: Gençlerin hedefi orada kütüphane yapmaktı, oyun parkı yapmaktı. Bizler CHP'li belediyeler olarak gençlerimizin hem yasını tutacak, hem de oraya kütüphane yaptıracağız. Buradan söz veriyoruz. Kobani'ye güzel bir kütüphane yapacağız, kitaplarıyla birlikte. Belediyelerimiz tarafından da çocuk parkı inşa edeceğiz. Gençlerimizin anısına Son olarak Reyhanlı Cilvegözü gibi katliamlar gibi karanlık kalmasın. Bugün Meclis'e araştırma önergesi vereceğiz. Türkiye'nin başı sağ olsun."
SURUÇ İÇİN MECLİS ARAŞTIRMASI
CHP'li bazı milletvekilleri, Şanlıufa'nın Suruç ilçesindeki saldırı faillerinin ve arkasındaki güçlerin tüm boyutlarıyla ortaya konulması ve herhangi bir istihbarat zayiatının olup olmadığı konusunda Anayasanın 98'inci, İçtüzüğün 104 ve 105'inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını istedi. CHP'nin Suruç'taki saldırı ile ilgili TBMM Başkanlığı'na Meclis Araştırması açılması için sunduğu dilekçe şöyle: İnsanlık tarihinin en vahşi katliamlarını birini gerçekleştiren IŞID isimli barbar terör örgütünün, Türkiye'deki faaliyetlerinin ortaya çıkartılarak gerekli tedbirlerin kapsamlı biçimde derhal alınması ve 20 Temmuz 2015 tarihinde Suruç'ta yaşanan ve 30'dan fazla yurttaşımızın yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan alçakça katliamın faillerinin ve arkasındaki güçlerin tüm boyutlarıyla ortaya konulması ve herhangi bir istihbarat zayiatının olup olmadığı konusunda Anayasanın 98'inci, İçtüzüğün 104 ve 105'inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılması için gereğini saygılarımla arz ederiz."
GEREKÇE
Tarihin gördüğü en vahşi yöntemlerle katliamlar yaparak Ortadoğu coğrafyasını kana bulayan IŞİD isimli katliam örgütünün tüm insanlığı hedef alan terör faaliyetlerinin hedeflerinden birinin Türkiye olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Suriye krizinin başlangıcından bu yana Türkiye'nin sınır güvenliği başta olmak üzere, istihbarat, güvenlik ve dış politika alanlarında gösterdiği zaaftan yararlanarak ülkemiz içinde de yaygın biçimde örgütlenmiş olduğu ve eylem hazırlığında bulunduğu kamuoyunda, ulusal ve uluslararası basında ve TBMM'de defalarca gündeme gelmiştir. Ancak IŞİD'in yarattığı büyük tehlike bugüne dek ne yazık ki göz ardı edilmiş, , IŞİD terör örgütüyle mücadele etmek için gereken kapsamlı yaklaşım ortaya konulamamıştır. Bunun sonucunda ne yazık ki, dün Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde düzenlenen alçakça saldırı sonucunda 30'dan fazla yurttaşımız yaşamını yitirmiş, çok sayıda yurttaşımız yaralanmıştır. Kobani'nin yeniden imar edilmesine katkı sunmak için sınırı geçmeye hazırlanan yurttaşlarımızın maruz kaldığı ve tüm Türkiye'yi derin bir kedere boğan bu katliamın da IŞİD tarafından düzenlenmiş olduğu yönünde kuvvetli şüphe bulunmaktadır. Söz konusu örgütün daha önce de Reyhanlı, Adana, Mersin ve Diyarbakır'da düzenlenen kanlı saldırılardan da sorumlu olduğunu düşündürecek çeşitli deliller mevcuttur. Dolayısıyla dün Suruç'ta yaşanan ve ülkemizi derin kedere boğan katliamın sorumlularının ortaya çıkarılması, IŞİD isimli insanlık düşmanı terör örgütüne karşı kapsamlı bir mücadele stratejisi geliştirilmesi, Türkiye'nin sınır hattında can kaybıyla sonuçlanan ağır insan hakları ihlallerinin önlenmesi ve gerekli tedbirlerin alınması ertelenemez bir siyasi öncelik haline gelmiştir. Bu konuda, tüm siyasi partilerimizin aktif sorumluluk alacağı bir Meclis Araştırmasının açılması ve bu araştırma sonucunda kapsamlı bir ortak mücadele stratejisi geliştirilmesi zorunludur. " (DHA/ŞANLIURFA)