CHP'li Bulut CHP'deki adaylık tartışmalarına son noktayı koydu: Halkın sorunlarını bitirecek iklim yaratmak istiyoruz

CHP Halkla İlişkiler ve Medyayla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, CHP'deki adaylık tartışmaları hakkında, “Adaylık tartışmasını bitirmek istiyoruz. Halkın sorunlarını dile getirecek bir iklim yaratmak istiyoruz” diye konuştu


  • Oluşturulma Tarihi : 15.02.2025 11:35
  • Güncelleme Tarihi : 15.02.2025 11:35
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
CHP'li Bulut CHP'deki adaylık tartışmalarına son noktayı koydu: Halkın sorunlarını bitirecek iklim yaratmak istiyoruz

SEMİ TEKTAŞ - CHP Halkla İlişkiler ve Medyayla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, Balçova Nefes Restoran’da basın toplantısı gerçekleştirdi. İl Başkanı Şenol Aslanoğlu koordinesinde ve ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıya il başkan yardımcıları Asena Karcıer ile Ahmet Doğukan Gül eşlik etti.

“TEK PARTİLİ DÖNEMİ YAŞIYORUZ”

Siyasi konjonktüre ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bulut, “Bu sabaha kayyumla uyandık, 1 aydır neyle uyanacağımızın merakındayız. Bende refleks oldu sabah 7’de mesajlara bakıyorum bugün ne oldu diye. Bir defa bir şey olmamıştı sabah o gün de öyle saatlerinde oldu. Türkiye açısından karanlık bir dönemdeyiz. Demokrasi, Türkiye darbeler gördü ama bugün yaşananlar darbe dönemini aratmıyor. Türkiye’nin kuruluş tarihinde demokrasi mücadeleleri oldu ama bugün kuruluş tarihindeki demokrasiyi fark ettiren bir durum yok. Tek partili dönemi yaşıyor, demokrat parti döneminde yaşananları görüyoruz” dedi.

Cumhur İttifakına yönelik sert eleştirilerde bulunan Bulut’un açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

“CHP’Yİ KARIŞTIRARAK MUHALEFETİ ETKİSİZ HALE GETİRMEK İSTİYORLAR”

Yargı konusunda hep hikayeler anlattı 23 yıllık iktidar. Yaşadıkları haksızlıklardan bahsediyorlardı, o dönemi arıyoruz. Her canlı ölümü tadacak derler ya her kesim şu anda yargı huzursuzluğu içinde. Siyasi olmayanlar bile paylaşımlarından endişe duyar hale geldi. Yaşananların hiçbiri yeni değil, geçmiş hikayeler ve suç üretilen olaylara. Hükümet neden tüm tuşlara bir anda bastı? Operasyonların, bilinçli, organize, kasıtlı kötülüğün hepsi iktidarın, iktidarını devam ettirme çabasından başka şey değil. Ömrü sandıkta bitecek iktidar sandığa gitmeden oylarımı nasıl yükseltirim, CHP’nin oylarını nasıl düşürürüm derdinde. CHP’nin için karıştırarak muhalefeti etkisiz hale getirmeye çalışıyor. Suriye ve Kürt meselesinden istediği sonuçları alamayınca bir anda tüm tuşlara bastı.

“OYLARI KALICI HALE GETİRMEYİ HEDEFLEDİK”

Biz Türkiye’de birinci parti oldu isek bunun sorumluluğunda olmalıyız diyerek göreve başladık ve normalleşme sürecindeydik. Yapmak istediğimiz, bugünkü kötülüğü tahmin edemedik, kutuplaşma hasarını aşağı çekmekti. Başka partilerden aldığımız oyları kalıcı hale getirme sürecindeydik. İktidar da aynı şekilde karşılık verdi, bu normalleşme vatandaşın hayrınaydı, toplumun beklentileri de olumluydu. CHP 31 Mart’tan sonra oylarını artırmaya devam etti. Parti içinde tüzük tartışmaları olduğu dönemde, oylarımız sabitlendiği anda iktidar çark değiştirdi, eski moduna geri döndü. Kutuplaştıralım, muhafazakâr kesimin duygularına tekrar hitap edelim dediler. Bu da yetmedi daha da sertleştiler. CHP kurultay sürecinde çok az aşağı düşüşü tekrar yukarı çıkardık.

“TEĞMENLER ÖNCE ÖVDÜLER, SONRA DARBECİ DEDİLER”

Teğmenler konusu ilk ortaya çıktığında bunu övdüler. Ardından politika değiştirerek darbeci dediler. Süreçte toplumun tüm kesimlerine dokundular, siyasi akıl açısından bakıldığında bu kadar da olmaz dersiniz. Bahçeli kendi konuşma yaptığı kürsüye Öcalan’ı davet etti. Bırakın sokağa çıkmayı, salıvermeyi TBMM’nin salonunda MHP’nin konuşma yaptığı salona, kendi konuştuğu kürsüye davet etti. Türkiye siyasi tarihinde ne olmaz deseniz, en çok işaretlenecek olan muhtemelen Bahçeli’nin böyle bir konuşma yapmasıydı. Ardından kayyumları devam ettirdiler. Üçüncü defa kayyum atanan yerler vardı, buna rağmen aynı parti o belediyeyi alıyordu. Ahmet Türk en çarpıcı örnektir. Bahçeli her zaman Türk’le ilgili iyi bahseder, bir heyet oluştuğunda hemen Türk konur ama Türk’e kayyum atandı.

“AHMET ÖZER’İN SUÇU NE?”

Ahmet Özer’in suçu ne, kendisi bile bilmiyor! Özer AK Parti çağrısıyla gelmiş meclise, Kürt meselesi üzerine kitaplar yazmış bir profesör. Terör örgütüyle ilinti olan hiçbir şeyi olmayan bir kişi. Seçilmeden önce sicil kağıdını almış. Bir tehlike varsa o devletin görevi önce onu söylemek. Ben muhalefet partisiyim ben bilemem, Türkiye’nin birliğine zarar verecek bir durum varsa bize bir evrak verirsiniz biz aday yapmayız. Ancak onlar da biliyor Özer’in terörle ilgisi olmadığını. Rıza Akpolat’la ilgili soruşturmanın da bir gerekçesi yok, CHP belediyeciliğine burulan kötülük damgası.

“BELEDİYELERİN MEMNUNİYET ORANI YÜZDE 10 ARTTI”

CHP’li belediyelerin memnuniyeti seçim dönemine göre yüzde 10 artmış durumda. Belediyeler ne kadar başarılı ise onlar o kadar oy kaybına uğruyor. Ayşe Barım için tekelleşme var dediler. Tüm sanatçılar, gazeteciler sana mı hizmet edecek? Ümit Özdağ, bir partinin genel başkanı tutuklandı. Bu sadece darbede olur! Bugün devlet aklı yok olmuş durumda.

“KURULTAYIMIZ TEMİZ VE ONURLUDUR”

Parti kurultayı üzerine şaibe… Bu sadece CHP’ye yapılmış büyük bir hakaret, ayıp olmanın ötesinde demokrasi açısından çok kıymetli bir olayın, bir liderin delegeler tarafından değiştirilebileceğinin bir göstergesidir. 30 sene partinin başında kalmış İnönü bile istifa etti, yarışa girmedi, o tarihten bu yana demokrasi açısından çok kıymetli bir süreç yaşandı. Bu bizim iç meselemizdir, bu kurultay temiz, onurlu bir kurultaydır. Suç oluşturmaya, kriminal tipleri buluşturmaya çalışıyorlar. Bir an önce kendilerini gelmeleri lazım. Kurucu bir partinin böyle tartışma içine sokulması ayıptır.

“3 BAŞLIKTA ANLAŞILDI”

Ne kadar foto versekte bu konu seçime kadar devam edecek. Bir adayın belirlenmesi gerek. Bir erken seçim beklentisi var. Yerel seçimlerden sonra erken seçim talebi yoktu. Mitingler yapmaya başladık, çalışmalarımız oldu, milletvekillerimiz alanlardaydı. Sorunları dinledik, duyurduk. CHP bu sorunları dile getirdi ama nasıl çözersiniz dediler. Bu sırada erken seçim talebi yüzde 70'lere geldi. Geçim yok seçim istiyoruz dedik ve erken seçim talebinde bulunmaya başladık. En geniş katılım ile adayımızı belirleyeceğiz dedik. Önceki aday tartışmaları bizi çok yıprattı. Bizde böyle bir kararı aldık. Biz kendimizde olan yetkiyi partililere verdik. 2 adayımız var, İmamoğlu ve Yavaş. Yavaş, ön seçime girmeyeceğini ifade etti. Nedenini belirtti. Bir foto servis edildi. 3 başlık çıktı. İlki her iki adaydan alınacak karara kabul edecek. İkincisi, hiç bir lider engelleyici olmayacak denildi. Bireysel talepler için süreç engellemeyecek. Üçüncüsü, ortak akıl. Ön seçim diyoruz. Süreç içerisinden ne olur ne olmaz bilmeyiz. Adaylık tartışmasını bitirmek istiyoruz. Halkın sorunlarını dile getirecek bir iklim yaratmak istiyoruz. Adaylık tartışmalarını bitirmek istiyoruz.

“EGE’DE KAYYUM İHTİMALİ YOK”

Ege’de kayyum olma ihtimali yok. Egede terör yok. Çok zor bir ihtimal. Korkunç bir iklim yaratıldı. Herkes kendinden şüphe etmeye başladı.

SGK TARTIŞMALARI

Silkeleyin en masumu çıktı. Halkı cezalandırıyorsunuz. Merkezde Cumhurbaşkanı beni yönetsin ne kadar helal ise yerelde CHP yönetsin demesi de o kadar helaldir. SGK sadece belediyelere mi kaldı. Bu olaylara tamamen siyasidir. Başkan değil halk İzmirli cezalandırılıyor.

“İKTİDARDAN FARKIMIZ KALMAZ”

Tek aday olunca katılım düşüyor. Üyenin yüzde 50’sinin katılması bizim beklentimiz. Ramazan ayı etki edebilir. Geçen seçimde tek bir kişi karar verdi. Bu seferde doğrudan katılımlı bir demokrasi örneği göstermek için faydalı olacak. Herkes aday olabilir. Bu işi bir demokrasi şenliği içerisinden yapmamız gerekir. Aksi takdirde iktidardan farkımız olmaz.

 

HABER MERKEZİ

Yazarımız Kim ?

HABER MERKEZİ