Sayfa Yükleniyor...
CHP’li Sındır, ‘Belediyelerin tarımsal üretimi destekleme uygulamalarına bakanlıktan izin şartı geliyor’ başlıklı bir yazı yayınlayarak yetkilileri eleştiri yağmuruna tuttu
25, 26, 27. Dönemler CHP İzmir Milletvekili, 2006-2007 CHP Genel Sekreteri, Ege Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarım Makinaları ve Teknolojileri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, ‘Belediyelerin tarımsal üretimi destekleme uygulamalarına bakanlıktan izin şartı geliyor’ başlıklı bir yazı yayınladı.
Bu durumun anayasanın ‘sözleşme hürriyeti’ ve ‘mülkiyet hakkı’ temel hükümlerini ihlal edeceğini vurgulayan Sındır, 5488 sayılı Tarım Kanunu’nun, 7. Maddesine dayanılarak Tarım ve Orman Bakanlığı’nca hazırlanan ‘Tarımsal Üretimin Planlanması Hakkında Yönetmelik’ taslağı üzerine değerlendirmelerde bulundu.
SÖZLEŞMELİ ÜRETİM YAPMAYA ZORLANACAK
“Söz konusu yönetmelik yürürlüğe girdiğinde artık tarımsal üretim planlaması yapılmak istenirken, üreticilerin sözleşmeli üretim yapmaya zorlanacak” diyen Sındır, şunları ekledi: “Bilip istedikleri veya kendilerine belki de daha çok gelir getirebilecek ürün tercihlerinde bulunamayacaklar. Tarım arazilerini kendi iradeleri ile değerlendiremeyecekler. Gerekirse Bakanlık tarafından ‘atıl durumda bulundurulamayacağı bahanesiyle’, üst kullanım hakkı ellerinden alınabilecek. Bu nedenlerle de anayasanın ‘sözleşme hürriyeti’ ve ‘mülkiyet hakkı’ temel hükümleri de ihlal edilebilir. Belediyeler de dahil olmak üzere, çeşitli kamu tüzel kişiliklerinin bundan sonra bitkisel veya hayvansal üretime yönelik proje veya uygulamalarında bakanlıktan, daha doğrusu, bakanlık bünyesinde oluşturulacak ‘Tarımsal Üretimin Planlanması Kurulu’nun kararları doğrultusunda görevlendirilecek olan Tarım il/ilçe müdürlüklerinden başvuruya esas üretim izinlerini almak zorunda kalacaklar. Dolayısıyla, belediyelerin tarımsal üretime yönelik desteklemelerinde, özellikle yerel seçimlere yaklaşılan bu dönemde, siyasal iktidar iradesinin siyasi ayırımcılık ve kayırmacılık yapabilmesine olanak sağlanmış olacak.”
ÇİFTÇİNİN TARLASINA, BAHÇESİNE EL Mİ KONULACAK?
Tarım arazilerinin hisselilik, parçalılık ve mülkiyet itilafları, göç ve benzeri nedenlerle atıl durumda olduğu bahanesiyle çiftçinin tarlasına, bahçesine el koyma kolaycılığına kaçılacağını kaydeden Sındır, “Rayiç bedeli belirleyip dilediğine kiraya verme yolunu tercih ediyor. Oysaki esas olan, hisselilik, parçalılık sorununun arazi toplulaştırmasıyla çözülmesidir. Mülkiyet itilaflarının hukuki düzenlemelerle kaldırılmasıdır. Üreten çiftçimizin tarımsal üretimden, tarlasından, hayvanından uzaklaşmasına, göç etmesine neden olan ekonomik, sosyal veya her ne neden varsa bunların çözülmesidir” bilgisini paylaştı.
CHP’Lİ SINDIR’IN ÖNERİLERİ
Tarımsal üretim planlamasında dayatmacı değil, üreticilerin üretim karar ve süreçlerini yönlendirici, teşvik edici, destekleyici uygulamaların nasıl hayata geçirileceğini de açıklayan CHP’li Sındır son olarak, “Üretimde verim/verimlilik artışını sağlamak. Bölgesel ve ülkesel ürün deseninin belirlenmesine ve üretim planlamasına katkıda bulunmak. Ürün kalitesini yükseltmek. Tüketicinin gıda güvenliğini, diğer bir deyişle sağlıklı gıda ile buluşabilmesini sağlamak. Halkın, başta en temel besin maddeleri olmak üzere, gıda gereksinimlerini güvence altına almak ve bu anlamda üretimde istikrarı sağlayabilmek. Üretim alanlarının, doğamızın, çevremizin, toprağımızın, suyumuzun kirletilmesini önleyerek sürdürülebilmek. Üreticinin gelir düzeyini artırmak, gözetmek ve sosyal refahın artırılmasına katkıda bulunmak. Dengeli, istikrarlı, coğrafik ve iklimsel özellikleri dikkate alan üretim planlarını yaşama geçirebilmek. Tarım ürünlerimizde dünyada söz sahibi olabilmek, rekabet avantajını yakalayabilmek. Risk ve belirsizlik altındaki tarımsal üretimde doğal afetlere ve ithalat baskılarına karşı gerekli önlemleri almak” önerisinde bulundu.
Haber Merkezi