“CHP’yi kurtarmalıyız”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bu mahalli idareler seçimi ana muhalefetin sonu olacaktır. Ana muhalefetin başındaki zat sadece millete değil, CHP’nin başına da bela. CHP’yi de bizim kurtarmamız lazım” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 23.10.2018 07:47
  • Güncelleme Tarihi : 23.10.2018 07:47
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
“CHP’yi kurtarmalıyız” haberinin görseli

AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen Kadın Kolları Eğitim Programında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirdi. AK Parti Kadın Kolları’nın seçim çalışmalarına başladığını söyleyen ve “Türkiye’de kadınları görmezden gelen, devre dışı bırakan, potansiyelini ve gücünü heba eden bir siyasetin başarı şansı yoktur” açıklamasında bulunan Erdoğan, kadınları dışlayanların, onlara vitrin malzemesi olarak bakanların siyasi akıbetinin hüsran olduğunu kaydetti. Siyasette de sahicilik ve samimiyetin esas aldığını kaydeden Erdoğan, bu anlayışla siyasi mücadelelerine yön verdiklerini ifade etti. AK Parti’nin bir tanesi büyükşehir olmak üzere 8 kadın belediye başkanı bulunduğunu söyleyen Erdoğan, bu rakamın daha da yükseltileceğini söyledi. Erdoğan, “Nasıl biz kadınlarımızın hak ettiği konuma gelmesi için mücadele ettiysek, onlar da bu davayı zirveye taşımak için mücadele ettiler. 17 yıldır Türkiye’de AK Parti’nin hizmet sancağı dalgalanıyorsa bundan en büyük pay sahibi hanımlardır” şeklinde konuştu.
FARKLILIKLARI KUCAKLIYORUZ
 “Biz kutuplaştırıcı değil, Türkiye’nin tüm renklerini, farklılıklarını kucaklayan bir partiyiz” ifadelerini kullanan Erdoğan, AK Parti’nin Türkiye’nin partisi, milletinin tamamının partisi olduğunu söyledi. Erdoğan, “Bugüne kadar ayrımcılığın, hizipçiliğin, ırkçılığın, meşrep siyasetinin bu kapıdan içeriye girmesine müsaade etmedik, etmeyeceğiz. Bizim nazarımızda helal rızık için Silvan’ın dağlarında kuzu otlatan çoban ile Karadeniz’in azgın dalgaları ile mücadele eden balıkçılarımızın hiçbir farkı yoktur. Özelikle ana muhalefet partisinin ve avenelerinin milletimizi bölmesine, insanlarımızı birbirine düşürmesine fırsat tanımayacağız. Kazanmaya umudu olmayan ana muhalefet sandığa gölge düşürmek için her türlü yolu deneyecektir. Daha şimdiden bölücü terör örgütünün siyasi uzantıları ile ittifak kurmak için kirli hazırlıklara girişmeleri boşuna değildir. Bir taraftan bölücü terör örgütünün siyasi uzantılarına çiçek atıyorlar, diğer taraftan da Suriyeli muhacirlere zalim Esed’in dili ile saldırıyorlar. Her seçim döneminde olduğu gibi bu seferde muhacir ile ensar arasına fitne tohumları ekmeye çalışıyorlar. Bay Kemal şunu iyi bil, biz muhaciri de çok sevdik, ensarı da çok sevdik. Sen bizim sevdiğimiz muhacirleri geldikleri yere gönderme aşkı içinde olabilirsin, çünkü sen muhacir nedir onu bilmezsin. O bombalardan kaçan, evlerinden, topraklarından edilen, oralardan kovulanların derdini bilmezsin. Başına böyle bir bela geldiği zaman acaba senin akıbetin ne olacak onu da düşünemezsin. Erdoğan, “Irkçı kelimelerle, tam da CHP’ye yaraşır şoven ifadelerle savaştan kaçan mazlumları hedef alarak 3-5 oy kazanacaklarını düşünüyorlar. 7 yıldır büyük bir sabır ve alicenaplıkla Suriyeli mazlumlara ev sahipliği yapan bu milleti galeyana getirmek için söylemedik yalan bırakmıyorlar. Tüm kışkırtmalarına rağmen Türk milletinin basiretini ve ferasetini aşamadılar. Buna rağmen her seçim döneminde aynı şeyleri yapıp farklı sonuç ummaktan bir türlü kendilerini kurtaramıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar. Mart 2019 seçimlerinde de sonuç aynı olacak, inşallah yine aynı hezimeti yaşayacaklar” ifadelerini kullandı.
SONU OLACAK
Mart 2019 seçimlerinin sıradan bir seçim olmadığını söyleyen Erdoğan, “Bu mahalli idareler seçimi belki de ana muhalefetin sonu olacaktır. Çünkü bu ana muhalefetin başındaki zat sadece millete değil, aynı zamanda CHP’nin başına da bela. CHP’yi de bizim özellikle bundan kurtarmamız lazım. Bu SSK’yı batırdı, ondan sonra da geldi CHP’yi batırmanın gayreti içinde. Bazen dostlar ‘bununla uğraşmaya gerek yok, varsın orada kalsın, bu sizin hayrınızadır’ diyorlar. Bunu diyenler de var. Fakat milletimize de bazı gerçekleri anlatmamız lazım. Adam İngiltere’ye gidiyor, oradaki Türk gençlerini konuşuyor, Türkiye’yi şikayet ediyor, ‘Türkiye’de özgürlük, demokrasi yok’ diyor. Özgürlük, demokrasi yok ta bugüne kadar bunca seçime girdin, her seçimi kaybettin, kaybettiğin halde hala seçime giriyorsun, bundan daha büyük demokrasi olur mu? Bir genç te sormuş, ‘11 seçimi kaybettiniz, bundan hiç ders almadınız mı?’ demiş. Yok. Onda bu nokta da ders alacak, neyse gerisini söylemiyorum” şeklinde konuştu.  İHA