Davutoğlu: Bildiri üzüntü veriyor

Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Terör örgütüne hiçbir şey söylemeyen bu bildiriye imza atanlara soruyorum. İki ihtimal var, ya terör örgütünün eylemlerini benimsiyorlar ya da Türkiye gerçekliğini hiç tanımıyorlar” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 15.01.2016 09:34
  • Güncelleme Tarihi : 15.01.2016 09:34
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Davutoğlu: Bildiri üzüntü veriyor

Başbakan Ahmet Davutoğlu, TÜBİTAK'ta düzenlenen ‘Ar-Ge Reform Paketi Tanıtım Toplantısı’nda Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde terör olaylarına karşı sürdürülen operasyonların son bulması konusunda ortak bildiriye imza atan akademisyenlere ilişkin konuştu.

“FİKİR ÖZGÜRLÜĞÜ KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLEMEZ”

Davutoğlu, “Bu bildiriye imza atanların bu yanlış eyleminden dolayı bir kez daha kendilerini muhasebeye çekmelerini ve eğer ciddiyetle bu imza attıkları eyleme tekrar bakarlarsa hicap duyacaklarına inanıyorum. Umarım daha evvelki örneklerinde gördüğümüz gibi, birçoğu okumadan belki imza atmıştır, umarım birçoğu imza attıkları bildiriyi okuduktan sonra tekrar muhasebe etme ihtiyacı hissetmiştir. Bizler, terörle mücadelede ederken her gün bir taraftan DEAŞ gibi bir terörle diğer taraftan 5 aylık bir bebeğin de içinde olduğu lojmanlarda sivili katleden bölücü terör örgütüyle mücadele ederken vatandaşlarımızın can ve mal emniyeti için çalışırken ülkenin bütün meselelerine sahip çıkması gereken akademisyenlerimizin böylesine bir bildiriye imza atmış olmaları gerçekten büyük bir üzüntü veriyor. Bizler önce hayat, insan ilkesinden yola çıkarak, insanlık onurunu aziz biliyoruz. İnsan hak ve özgürlüklerini genişletmek için yaptığımız sessiz devrimleri inkar eden kimse ve hiçbir çevre olamaz. Bu bildiriye yansıyan provokatif dil, fikir özgürlüğü kapsamında değerlendirilemez. Zira, ben bu bildiriyi tek tek, harfine, virgülüne kadar düşünerek okudum. Kafamı iki elimin arasına alarak bu bildiriye imza atan bir kısmını da şahsen tanıdığım akademisyenlerin psikolojilerini anlamaya çalıştım. Büyük üzüntü, hicap duydum. Demokratik hukuk devletinde yaşayan vatandaşlar, aydınlar olarak böylesi tek yanlı, böylesine şiddet ve terörü mazur görüp meşru düzenini, kamu düzenini korumaya çalışan çalışmaları insafsızca eleştiren yaklaşımın nasıl sergilenmiş olduğunu ciddi bir şekilde hepimizin düşünmesi lazım” ifadelerini kullandı.

“BİR AKADEMİSYEN OLARAK SORACAĞIM”

Başbakan Davutoğlu, “Sayısız cinayet işleyen, kan döken terör örgütü için tek bir cümle kurmayan, korsan örgüt bildirilerine imza atan, devletin bölge halklarına katliam uyguladığından söz eden bir bildiri hiçbir meşru, hukuki, insani mülahaza içermemektedir. Buradan bu bildiriye imza atan akademisyenlere, samimiyetle Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak değil sadece bir akademisyen olarak bazı sorular yöneltmek istiyorum. Elinizi vicdanınıza koyun ve samimiyetle bu sorulara cevap verin. Yurt içinden ve yurt dışından bir kısmını da tanıdığım bu akademisyenlere bu soruları soruyorum, karşılaştığımızda da kendilerinin gözlerinin içine bakarak bu soruları soracağım. Bir meslektaşları, bir akademisyen olarak soracağım. Bir, demokratik yönetimlerin emri altındaki meşru güçler dışında silahlı güçlere izin veren tek bir ülke var mıdır dünyada? Demokrasi meşru silah kullanma yetkisine sahip yapıların dışında başka yapıların silah kullanmasını içerir mi? Buradan meydan okuyucu bir soru soruyorum, bu akademisyenler bana tek bir ülke göstersinler ki demokratik hukuk devleti kuralları içinde tek bir ülke göstersinler ki bu ülkenin demokratik yönetimi, meşru güç kullanma yetkisine sahip güvenlik birimleri dışında silahlı güçlere izin vermiş olsunlar” şeklinde konuştu.

“ÖNCE DEMOKRATİK YÖNTEMLERİ SAVUNULMALI”

“Aydın olmak, demokrasiyi savunmak önce demokratik yöntemleri savunmakla olur” ifadesini kullanan Davutoğlu, “Seçim ve halkın iradesiyle oluşmuş parlamento dışında kimse kendi başına herhangi bir yönetim biçimi ilan edemez, kimse meşruiyetini halktan almayan bir güç tekelini kullanamaz. Tekrar soruyorum, elinizi vicdanınıza koyun daha bugün gece yarısı Emniyet lojmanlarını ve lojmanların etrafındaki evleri hedef alan, biri 5 aylık olan 5 sivil ve 1 Emniyet görevlisi vatandaşımızın katledilmesine sebebiyet veren bir terör örgütünün arkasında niçin hizalanıyorsunuz? Niçin bu terör örgütüne dönüp, altına imza koyduğunuz bildiride bir eleştiri getirmiyorsunuz?” dedi.

Dün İstanbul'da DEAŞ terör örgütünün yaptığı saldırıyı hatırlatan Davutoğlu, “Saldırıda vefat eden yabancı misafirlerimizin acısını hissettik. Yaralıları ziyaret ettim, gece geç vakit İstanbul'a döndüm son durumları ele almak üzere güvenlik toplantısı yaptım ilgili arkadaşlarımla. Biz, bu toplantıyı yaparken Diyarbakır'da Çınar'da polis lojmanlarına saldırı haberi geldi. Herkes elini vicdanına koysun, bu 5 aylık bebeğin ne suçu vardı? Şimdi soruyorum, hayatı boyutu her türlü eleştiriyi kutsal kabul etmiş bir akademisyen olarak soruyorum, kendi öğrencilerimle derse başladığımda önce beni eleştireceksiniz ilim adamı olmak eleştiriyle başlar' diyen akademisyen olarak soruyorum. Hiç kimseye hiçbir fikri empoze etmemiş, hiçbir fikri dayatmamış, her türlü çoğulcu düşünceyi her yerde savunmuş bir bilim adamı olarak soruyorum, sadece kamu düzenini sağlamakla görevli Başbakan olarak değil, Türkiye'nin aydınlık geleceğinin eleştiri kültürüne dayalı olduğuna inanan bir bilim adamı olarak soruyorum ve diyorum ki bu arkadaşlara eleştiri hakkınıza saygı duyuyorum ama gerçekleştirdiği terör eylemlerini üstlenen, yeni terör eylemleriyle tehdit eden bir terör örgütünü hiçbir eleştiriye tabi tutmamanızı neyle açıklıyorsunuz?” diye konuştu. (İHA/ANKARA)

Haber Merkezi