Sayfa Yükleniyor...
Rusya ile Suriye sınırında yaşanan hava sahası ihlalleri ve savaş uçaklarının tacizi konusundaki gelişmelerle ilgili bilgi veren Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ortaya çıkan gelişmelerin doğurduğu durum sebebiyle, Pazartesi gecesi Samsun mitingi dönüşü, gece geç saatlerde, sabahın erken saatlerine kadar neredeyse, hem Suriye'deki durumu, hem Suriye'deki sınır ihlallerini, hem de terörle mücadelede geldiğimiz durumu, gözden geçirdiğimiz bütün güvenlik birimlerinin katıldığı bir güvenlik toplantısı yaptık dedi
Başbakan Ahmet Davutoğlu AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'nda partisinin belediye başkanları il ve ilçe yöneticileriyle kahvaltıda bir araya geldi. Toplantıda bazı kararlar alındığını söyleyen Başbakan, Silahlı kuvvetlerimize ve sınır güvenliği bağlamında, ilgili bütün birimlerimize ayrıca terörle mücadele bağlamında içişleri bakanlığımıza, emniyet genel müdürlüğümüze gelişmelerle irtibatlı olarak gerekli talimatlar verilmiştir dedi.
RUSYA VE ÇİN BLOKE ETTİ
Suriye krizinin bir ülke krizi olarak başladığını sonrasında terör örgütlerinin de müdahil olduğu bir bölge krizine dönüştüğünü söyleyen Başbakan Ahmet Davutoğlu, Bunda en büyük pay bu zalim yönetim kadar, o aşamada herhangi bir hususta anlaşamayan, BM güvenlik konseyi olmuştur. O zaman BM'de çıkacak her karar, 'yabancı müdahaleye karşıyız' diyen Rusya ve Çin tarafından bloke edildi diye konuştu.
YABANCI MÜDAHALE SÖZ KONUSU
Suriye'de bir yabancı müdahale söz konusudur diyen Davutoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
Bunu görmemiz lazım. Bu yabancı müdahale koalisyon ülkelerinin yaptığı gibi herkesi tehdit olan DEAŞ ile mücadele anlamında Suriye'delerse bunu tabi hepimiz destekleriz, hep beraber terör örgütlerine karşı mücadele ederiz. Rusya ve müttefik ülkeler arasında bu anlamda bir fark yok. Eğer bu mücadele Suriye rejimine karşı haklı bir mücadele yürüten, yabancı savaşçısı olmayan Suriyeli ılımlı muhalefete karşı bir savaşa dönüşürse, hangi güç olursa olsun Suriye muhalefetini zayıflatacaksa aslında DEAŞ'ı güçlendirmiş olur. Bizim sınırlarımıza yönelik iki ihlal ve bazı tacizlere bakılırsa hiçbirisi, bu olayların bulunduğu yerler DEAŞ'ın üstlendiği yerler değil. Yayladağı'nın orada DEAŞ yok. Reyhanlı'da da DEAŞ yok. Suriye rejimine destek anlamında yürütülen bir şeyse burada ne yapılmak isteniyor. Bu soru haklı olarak gündeme getirilecek bir sorudur.
RUSYA DOST VE KARDEŞ ÜLKE
Türkiye'nin Rusya ile dost ve kardeş bir ülke olduğunu söyleyen Davutoğlu, Rusya ile herhangi bir çıkar çatışmamız yok. Biz Rusya'nın kaygılarını hep göz önüne aldık. Rusya'nın da Türkiye'nin güneyindeki güvenlik kaygılarını göz önüne almasını bekleriz. Türkiye'nin Suriye'de ciddi çıkarlarının olduğunun fark edilmesini de isteriz. Hiçbir başka ülke Suriye'de Türkiye kadar etkili ya da Suriye'deki gelişmelerden Türkiye kadar etkilenecek durumda değil. Sınır güvenliğimiz ve hava sahası güvenliğimiz bağlamında hiçbir şekilde taviz vermeyiz. Türkiye'nin hava sahasına da saygı duymasını bekleriz diye konuştu.
RUS İLİŞKİLERİ ÇOK ÖNEMLİ
Bölgedeki Türk- Rus ilişkilerin çok önemli olduğunu tekrarlayan Başbakan Davutoğlu, Bu ilişkileri korumak. Hepimizin önceliğidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın Moskova'da yürüttüğü görüşmelerde benim New York'ta Sayın Putin'le yaptığım görüşmelerde hep bu hususta mutabık kalındı. Siyasi çözüm konusunda da Rusya ile İran'la her ülkeyle çalışmaya hazırız. Ama sınırlarımızın ve hava sahamızın güvenliği konusunda, malum Suriye halkının talepleri, mülteci akımlarına Türkiye'nin tekrar muhatap olmaması konusunda ilkesel bir tutumuz var dedi.
RUSYA'DAN AYNI ÖZENİ BEKLİYORUZ
Askeri kaynaklardan edindiği bilgiye göre Rusların Suriye'de 57 hava akını yaptığını söyleyen Davutoğlu sözlerini şöyle sürdürdü : Bunun 55'i ılımlı muhalefete karşı, sadece 3'ü DEAŞ'a karşı, Eğer DEAŞ'a karşı mücadele edilecekse, hep beraber edelim. Ama Türkiye sınırına yakın bir yerde yeni mülteci akınlarına yol açacak şekilde sivil halka ve ılımlı muhalefete karşı bir harekat yapılıyorsa işte o zaman hepimizin oturup konuşmamız gereken çok ciddi bir mesele var demektir. Sınır güvenliği konusunda Türkiye'nin hassasiyetlerinin gözünde bulundurulmasını isteriz. Bu çerçevede evet Rusya'nın büyükelçisi Dışişleri Bakanlığımıza çağırıldı. Bize verilen bilgiler ile alanda oluşan bilgiler arasındaki farklar da kendilerine aktarıldı. İhlaller kaç dakika sürmüş? Saniyeler mi sürmüş? Hangi şartlarda oluşmuş? Bunları Rusya tarafıyla samimi ve dostane bir şekilde birbirine saygı duyan iki komşu ülke olarak müzakere ediyoruz. Askeri yetkililerimiz ve diplomatlarımız bunları konuşuyor. Rusya ile herhangi bir gerilim istemeyiz. Suriye'deki kriz bir Rus -Türk krizi değildir. Olmamalıdır. Biz bu konuda gösterilmesi gereken özeni gösteriyoruz. Rusya'dan da aynı özeni bekliyoruz. Bunun Rusya NATO krizi haline dönüşmesini de istemeyiz. Ancak bilinmesi lazım ki NATO'nun açıklamalarında ortaya çıktığı gibi Türkiye hava sahası aynı zamanda doğal olarak NATO hava sahasıdır. Bu konuda NATO ülkelerinden gördüğümüz dayanışma da hem doğaldır. Hem de takdire şayandır. (DHA/İSTANBUL)
Haber Merkezi