Dervişoğlu İzmir’de Kent Lokantalarını eleştirdi: Parti başkanlarına ileteceğim

Esnaflar ile bir araya gelen Dervişoğlu, “Kent lokantası probleminden bahsediliyor ama bunun çözümünü de esnaf söylüyor. Rekabet edeceğimize iş birliği yapalım diyorlar. Bağlı bulundukları partinin siyasi parti başkanlarına ileteceğim” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 22.02.2025 14:15
  • Güncelleme Tarihi : 22.02.2025 14:15
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Dervişoğlu İzmir’de Kent Lokantalarını eleştirdi: Parti başkanlarına ileteceğim

SEMİ TEKTAŞ - İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu bir dizi programa katılmak üzere İzmir'de geldi. Dervişoğlu, günün ilk durağında Ege Bölgesi Sanayi Odası'nı (EBSO) ziyaret etti.  Daha sonra Esnaf ve Sanatkârlar Odası'nı ziyaret eden Dervişoğlu, burada esnaflar ile bir araya gelerek esnafın sorunlarını dinledi. Dervişoğlu'na programlarında İYİ Parti İzmir Milletvekili Hüsmen Kırkpınar, İYİ Parti İzmir İl Başkanı Ülkü Doğan ve Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Yalçın Ata eşlik etti. Kent Lokantasına yönelik eleştirilerde bulanan Dervişoğlu, konuyu siyasi parti genel başkanlarına ileteceğini söyledi.

“PARTİ BAŞKANLARINA İLETECEĞİM”

İYİ Partili Dervişoğlu, “Kent lokantası probleminden bahsediliyor ama bunun çözümünü de esnaf söylüyor. Rekabet edeceğimize iş birliği yapalım diyorlar. Bir belediye halka elbette ucuz ekmek, yemek vermek isteyecektir. Bu belediye bütçesinden karşılanıyor. O kasadan çıkan bütçe ile esnafın çözüm önerisiyle çözüm ortamı yaratmak için çabalansa bu problemler konuşulmaz. Ben bu konuyu ilgililere ileteceğim ama söz veriyorum bunu bağlı bulundukları partinin siyasi parti başkanlarına ileteceğim. Bu çözüm öneriniz de inşallah sorun olmaktan çıkartılır. Esnafla anlaşarak bu ucuz gıda sağlanır” dedi.

“ESNAFIN DERDİ BENİM DERDİM”

‘Ben artık esnafın vekili olmayı bıraktım, esnafın genel başkanı olmaya talibim’ diyen Dervişoğlu, “Esnafın dertlerinin çözülmesi ve dillendirilmesi noktasında sizlerle birlikte çalışmaya devam edeceğimizin taaddüdünü veriyorum. Lisanssız ve korsan taşımacılık gerçekten ciddi bir problem yaratıyor, mazot fiyatlarına da bakınca esnafın zarar etmekten başka çaresi kalmıyor. Dışarıdan ucuz maliyetlerle temin edilen ve insan sağlığına zararlı hammaddeler ile üretilen ürünler tehdit oluşturuyor. Bu konuları toplantılarımızda ve TBMM’de ifade edeceğim. Esnafın derdi benim derdim. Ben sizin yabancınız değilim. Siyasetteki tüm dorularımın menşei sizsiniz. Ben sizin doğrularınızdan kendime siyasi yol haritası belirledim” dedi.

“İZMİR’İN BANA SAHİP ÇIKMASINI İSTİYORUM”

Esnaftan destek isteyen Dervişoğlu, “Ben hep sizin adınıza konuştum. Bundan sonra sorunları çözmek istiyorum. Sizin desteğinize ihtiyacım var. İzmir’in bana sahip çıkmasını istiyorum. Bu Müsavat sizin kardeşiniz, evladınız. Başka genel başkan var mı İzmir’de? Bize güç verin destek olun. Bizim ana dilimiz baba dilimiz İzmirce. İzmir’in dertlerini kucaklayarak çözme iradesi sergileyecek olan da biziz. ‘Verin yetkiyi görelim etkiyi’ dediler ya. Bir kere bana yerin yetkiyi görün Türkiye ne olacak. Bunlar aşılmayacak problemler değil” diye konuştu.

“ESNAFLAR BU ÜLKENİN BEL KEMİĞİDİR”

Esnafın yaşadığı sorunları dile getiren Yalçın Ata, “Esnaf ve sanatkârlar, bu ülkenin bel kemiğidir. Çalışan, üreten, istihdam sağlayan, ekonominin en temel taşlarından biridir. Ancak son yıllarda esnafımızın sorunları giderek büyüyor.  Artan maliyetler, azalan kazançlar, haksız rekabet ve yeterli desteklerin olmaması sebebiyle birçok meslek dalında ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Bugün burada esnafın dertlerini dile getirirken, sadece sorunları anlatmakla kalmayıp çözüm önerilerimizi de ortaya koyacağız. Çünkü bizler, sadece şikâyet eden değil, çözüm üreten bir anlayışla hareket ediyoruz. Öncelikle ulaşım sektöründen başlamak istiyorum. Şoför esnafı, minibüsçüler, taksiciler, servis taşımacılığı yapan esnafımız büyük bir mücadelenin içinde. En büyük sorunlardan biri korsan taşımacılık. Bugün, kayıt dışı çalışan, vergi vermeyen, herhangi bir yasal zorunluluğa uymayan korsan taşımacılar, ticari araç sahiplerini büyük bir ekonomik kayba uğratıyor.  Taksici esnafı korsan uygulamalardan dolayı müşteri kaybederken, servis taşımacılığı yapan esnaf, okul servislerini korsan çalışanlara kaptırıyor. Minibüsçülerimiz, kayıt dışı taşımacılarla rekabet etmek zorunda kalıyor. Denetimlerin artırılması, cezaların caydırıcı hale getirilmesi ve esnafımızın haklarının korunması gerekiyor. Korsan taşımacılıkla mücadelede cezaların yetersiz olduğunu görüyoruz.  Ayrıca, ulaşım sektöründe çalışan esnafın en büyük sıkıntılarından biri artan maliyetler. Akaryakıt fiyatları, sigorta primleri, yedek parça fiyatları o kadar yükseldi ki esnaf artık çalıştığıyla sadece giderlerini karşılar hale geldi. Kazanç yok, zarar var. Taşımacı esnafımızın sürdürülebilir bir gelir elde etmesi için destekler verilmesi gerekli. Bu destekler verilmez ise yarın taksici de, servisçi de, minibüsçü de kontak kapatmak zorunda kalacak” şeklinde konuştu.

ESNAF LOKANTASI ELEŞTİRİSİ

Özellikli CHP’li belediyelerin uygulamaya geçirdiği Kent Lokantasına yönelik eleştirilerde bulunan Ata, çözüm olarak özel bir kart uygulamasını önerdi. Ata, “Bir diğer sorun ise gıda sektöründe. Bugün restoranlar, lokantalar, kafeler ciddi bir maliyet baskısı altında. Buna ek olarak, son dönemde belediyelerin açtığı kent lokantaları da lokantacı esnafı için yeni bir endişe kaynağı haline geldi.  Ancak burada belediyeyi de anlıyorum. Vatandaşa uygun fiyatlı yemek sunma niyetindeler ve vatandaşın daha uygun fiyatlara yemek yemesine karşı olmamız mümkün değil. Biz diyoruz ki, gelin esnafla rekabet etmek yerine birlikte çalışalım. Önerimiz şudur: "belediyemiz, yardıma muhtaç kişilere özel bir kart tahsis etmektedir. Bu karta bakiye yüklenerek, ihtiyaç sahiplerinin kent lokantaları yerine esnaf lokantalarında yemek yiyebilmesi sağlanmalıdır.  Böylece indirimli yemek yardımı doğru kişilere ulaşırken, onların ihtiyaç sahibi olduğu fark edilmeden hizmet alması da mümkün olacaktır." Aynı şekilde, bu model halk ekmek büfeleri için de uygulanabilir. Belediye, doğrudan halk ekmek büfeleri açarak fırıncı esnafıyla rekabet etmek yerine, İzmir genelinde fırıncı esnafıyla iş birliği yapabilir.  Ayrıca, belediyelerin lokanta ve halk ekmek büfeleri açarak zarar etmesinin de önüne geçilmiş olur, çünkü esnafla yapılan iş birliği sayesinde hem ekonomik sürdürülebilirlik sağlanır hem de halkın ihtiyaçları uygun fiyatlarla karşılanarak kamu kaynaklarının verimli kullanımı sağlanır. Bu model, İzmir ve tüm Türkiye için örnek teşkil edebilecek yenilikçi bir sistemdir. Böylece esnaf ve belediye rekabet etmek yerine iş birliği içinde hareket ederek ortak fayda sağlayacaktır” diyerek sözlerini tamamladı.

HABER MERKEZİ

Yazarımız Kim ?

HABER MERKEZİ