Fikret Aktaş: Yeni bir anlayış için yola çıktım

Yeni bir anlayış için yola çıktığını belirten CHP Buca Belediye Başkan Aday Adayı Fikret Aktaş başkan olması halinde Buca’yı eğitimin, kültürün ve sporun başkenti yapmak için çalışacaklarını söyledi


  • Oluşturulma Tarihi : 18.12.2023 16:21
  • Güncelleme Tarihi : 18.12.2023 13:21
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Fikret Aktaş: Yeni bir anlayış için yola çıktım

İLKSES TV ekranlarında yayınlanan Vedat Araz’la İzmir Masası programının bugünkü konuğu CHP Buca Belediye Başkan Aday Adayı Fikret Aktaş oldu. Programda Başkan Aday Adayı olma sebebinin içinde bulunduğu topluma karşı sorumluluk hissetmesinden kaynaklandığını ve yeni bir siyasi anlayış oluşturmak istediğini aktaran Aktaş “Bu anlayışla yola çıktım ve benim dostlarım da ben bu işi bir sözle değil gerçekten de bunun pratiğini inşa edecek bir anlayışa sahip olduğum için teşvik ettiler” dedi. Seçilmesi durumunda ise Buca’yı eğitimin, kültürün ve sporun başkenti yapacağını belirten Aktaş, “Buca nasıl olacakta sporun, eğitimin ve kentin başkenti olacak sorusuna cevabınız yoksa bu işlere kalkışmayacaksınız. Bunu yapamadığınız sürece o şehrin gençlerine kriminal olmasına engel olamaz ve düzgün bir yaşam alanı sunamazsınız. Ben tüm gençlerimizin geleceğini aydınlatmak adına Buca’yı eğitimin, kültürün ve sporun başkenti yapmak için çalışacağım” şeklinde açıklamalarda bulundu.

.

SÖYLEDİKLERİMİ YAPAMAZSAM…

Buca’yı sporun, eğitimin ve kültürün başkenti yapacaklarını dile getiren Aktaş, “Bu bizim keyfimize bırakılmış bir şey değil. Bu kadar gencin olduğu yerde ya bunlar olur ya da kriminalize olur. Gençlerin başka şansı yok. Buca nasıl olacakta sporun, eğitimin ve kentin başkenti olacak sorumsuna cevabınız yoksa bu işlere kalkışmayacaksınız. Bunu yapamadığınız sürece o şehrin gençlerine kriminal olmasına engel olamaz ve düzgün bir yaşam alanı sunamazsınız. Ben tüm gençlerimizin geleceğini aydınlatmak adına Buca’yı eğitimin, kültürün ve sporun başkenti yapmak için çalışacağım” dedi. Buca hayalinden bahseden Aktaş, “Ben öz eleştirimi 5 yılın sonunda değil 2 yılın sonunda yapacağım. İki yılın sonunda bütün İzmir’in dikkatini Buca’ya çekecek, yeni bir yönetim modelinin temelleri burada atılıyor dedirtemezsem 2 yıl sonra istifa ederek böyle bir müessesenin olduğunu, başarısızlığın inşaların hayatına bir mecburiyet koymak gibi bir durumun olmadığını ve uygar bir insanın bunları yapması gerektiğinin örneklerini oluşturacağım. 5 yılın sonunda eğer her şey benim dediğim gibi giderse söylediklerimin yarısını yaparsam, tez konusu olacak” ifadelerini kullandı.

BAŞKA BİR ANLAYIŞIM VAR

Başkan aday adayı olma sebebinin içinde bulunduğu topluma karşı sorumluluk hissetmesinden kaynaklandığını ve yeni bir siyasi anlayış oluşturmak istediğini belirten Aktaş, “İçinde bulunduğum toplum da dahil sorumluluk üstlenme hissi hep içimde bulunmuştur. Belediye Başkan aday adayı olmakla ilgili de benim kente yönetimine dair bir başka anlayışım var. Çünkü bugüne kadar ki alışkanlıklar bizi bir yere taşıdığını düşünüyorum. Siyasetin bugünkü tarif edildiği alanın bir başka yerinden mutlaka kurulması gerektiğini düşünüyorum. Yeni dönemin yönetici tipinin modern, medeni ve ahlaklı bir yönetici tipinin inşasının mümkün olduğunu düşünüyorum. Benim sivil toplum kuruluşlarında ve siyasette bulunmam sayesinde çok farklı çevrelerden benimle birlikte yürümek isteyen dostum ve arkadaşım var. Şu anda meclis üyeliği yapmış insanların yüzde yüzü bilir ki kapasitelerinin en fazla yüzde 10 ile kurumlara katkı sağlayabiliyorlar. Türkiye’nin daha iyi yönetileceği iddiası ancak bu enerjilerin doğrudan kurumlara ve kente aktarılmasıyla mümkündür. Bu anlayışla yola çıktım ve benim dostlarım da ben bu işi bir sözle değil gerçekten de bunun pratiğini inşa edecek bir anlayışa sahip olduğum için teşvik ettiler” diye konuştu.

ADAYLIK KRİTERİ REFERANSTIR

Türkiye siyasetinde öncülerin son dönemde sıradanlaşmasının en büyük sorunlardan biri olduğunu belirterek adaylık kriterlerinden bahseden Aktaş, “Adaylık kriteri tabi ki olmalı. Daha önceki üstelendiği sorunlar ve onun hayatına direkt şahitlik yapan kimler varsa onların referansı çok önemlidir. İşi somutlaştırdığınızda onun hayatının kesiştiği şahitler üzerinden gittiğinizde orada zaten o insanın gerçekten kentte öncü, sözü güven veren, sorumluluk üstelenip üstlenmediğinin takdirini o insanların yapmasına bırakırsınız ki bu da doğal bir denetim olur. Kriter bence bu olmalı” dedi. Öte yandan, liyakatin önemine dikkat çeken Aktaş, “Siyasi partiler bu işe maksimum düzeyde ilgi göstermedikleri sürece daha iyi yönetilecekleri iddiası sözden öteye geçemez. Eğer bir insan bulunduğu yeri bilgisi bakımında dolduramıyorsa yetenek düşmanı da kesilir” diye belirtti.

AMACIMIZ YENİ KÜLTÜR İNŞA ETMEK

Buca halkının adayı olarak yola çıktığını belirten Aktaş, “Sonuçta insanlar beni seçecekler ben onlara hizmet edeceğim. Sadece bugün değil 100 yıl sonrasında doğacak insanların hayatına olumlu veya olumsuz etki edecek. O yüzden onu tanıyorum bu beni aday yapacak şekliyle aday belirlenmemeli ve bundan sonra insanların aklına bu tür sorular da gelmemelidir. Siyaseti hem araç hem de amaç olarak kullanmak gerekiyor. Siyaset sosyolojiyi değiştirip önümüzdeki dönemin toplumunu yanlış alışkanlıkların kurtarmanın, doğru gitmenin ve kamu alanını bir daha keyfiliklere bırakmayacak bir araç olarak görüyorken, amaç da söylediğim şeyleri yapmak ve öyle bir yönetim modeli inşa etmek ki artık bir mihenk taşı olsun her seferinde yanlışları söyleyerek bir yere varamayız. Dolayısıyla amacımız sadece bir belediyeyi yönetmek değil kenti yönetmek, yeni sosyoloji ve yeni kültürler inşa etmektir” ifadelerini kullandı.

TRAFİK SORUNUNA ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Belediye başkanı seçilmesi durumunda Buca’da ki trafik sorununu nasıl çözeceğine ilişkin açıklamada bulunan Aktaş, “Homeros Bulvarı ve Altındağ’a geçen tünel var. Onun mutlaka bitirilmesi lazım. Yine aynı şekilde Homeros bulvarından ve cezaevinden geçen Vali Rahmi Bey mahallesindeki istimlakların yapılıp oranın bitirilmesi lazım. Köyler bölgesinde; Pınarbaşı, Gökdere Kaynaklar, Kırıklar ve Karaağaç köylerine mutlaka bir iç yol yapılmalı. Bu yolun da Gökdere köyünden bir otoban bağlantısı, ile halin oradan çıkışının yapılması lazım. Ama bütün bunlarla ilgili kurumun takip edici gücünün hem genel idareden hem büyükşehirden bir diasporasının olması gerekir. Çünkü Buca Buca’dan yönetilemez. Buca İzmir’den ve Ankara’dan yönetilebilir” dedi.

ÜNİVERSİTE KENTİMİZLE ÖZDEŞLEŞMEDİ

Buca’nın yıldızını parlatmak için neler yapacaksınız sorusuna ise en başta gençleri Buca’da tutmak için çalışmalarının olacağını belirten Aktaş, “Buca’da bulunan 9 Eylül Üniversitesi kentle özdeşleşememiş durumda. Bu durum da bir kentin iyi veya kötü yönetildiğinin göstergesidir. Önce bu soruyu sorup buna çözüm bulunmalı. Üniversitemizde 100 bine yakın öğrenci var. Bu İzmir’in birçok ilçe nüfusundan fazla. Ne yapmak gerekir diye baktığımızda ilk olarak Dumlupınar mahallesinde bulunan Levantenlerin yapı stoku ortalama 200 yıl. Türkiye’de o yoğunlukta kent bütünlüğünde kalmış bir yapı stoğu yok. Oraları felsefe veya tiyatro kulüplerinin olduğu bir mekanlar dönüştüğünü düşünün. Üniversitelilerin ve hocaların orada oturacağı mekanlar olduğunda işte o zaman üniversiteyle kenti buluşturmuş oluruz. Yoksa NATO karargâhı gibi üniversite orada kaldığı sürece yol alınmaz. Bu insanların sorunu değil yöneticilerin sorunu. Bu sorunlar çözülürse Buca nitelikli tercih edilen bir yaşam alanı olacak” şeklinde konuştu.

HABER MERKEZİ

Yazarımız Kim ?

HABER MERKEZİ