- Siyaset
- 14.04.2025 18:13
CHP’de İçişleri’nden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevine yeniden getirilen Murat Bakan, can güvenliğini ve ifade özgürlüğünün anayasal güvence altına alındığı bir iç güvenlik politikası inşa edeceklerini açıkladı.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Türkiye siyasetinde bir ilk olarak oluşturduğu ve hükümetteki bakanlıkların faaliyetlerini izlemek üzere kurduğu Gölge Kabine’de tekrar yer bulan CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, gerçekleştireceği çalışmalar hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in takdiri ve Parti Meclisi’nin (PM) onayı ile İçişlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevine ve Gölge Kabinede İçişleri Bakanlığı sorumluluğuna getirilen Bakan, kendisine bu görevi yeniden layık görenlere teşekkür etti.
Yaptığı açıklamada iktidarın güvenliği özgürlükleri bastırmak ve muhalefeti sindirmek için kullandığını ifade eden Bakan, kendilerinin ise şeffaf, hesap verebilir ve insan onuruna saygılı çözümler üreteceklerini açıkladı.
Geldiği görevde halk adına demokratik bir denetim yapacağını da açıklayan Bakan şu açıklamada bulundu:
“Dün itibarıyla, Sayın Genel Başkanımızın takdiri ve Parti Meclisimizin onayıyla yeniden İçişlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevine ve Gölge Kabinede İçişleri Bakanlığı sorumluluğuna getirildim. Bu görev, sadece bir unvan değil; halkımız adına demokratik denetimi sağlamak, İçişleri Bakanlığı’nın uygulamalarını izlemek, eleştirmek ve bunlara karşı hukuka, insan haklarına ve özgürlüklere dayalı alternatif politikalar üretmek sorumluluğudur. Ben bu görevde, ülkemizin emniyet teşkilatı, jandarma, sahil güvenlik ve tüm İçişleri personelinin haklarını, çalışma koşullarını ve mesleki onurlarını da savunmaya devam edeceğim. Polisin angarya görevle ezilmediği, jandarmanın siyasi talimatlarla yıpratılmadığı, sahil güvenliğin yalnız bırakılmadığı bir düzen için çalışacağım. Vatandaşın can güvenliğinin, ifade özgürlüğünün, toplantı ve gösteri hakkının, özel hayatının ve mahremiyetinin anayasal güvence altına alındığı bir iç güvenlik politikası inşa edeceğiz. Göç yönetimi, sınır güvenliği, kamu düzeni, terörle mücadele, afet yönetimi gibi temel alanlarda, şeffaf, hesap verebilir ve insan onuruna saygılı çözümler üretmeye devam edeceğiz. Bugünkü iktidarın güvenliği; özgürlükleri bastırmak, muhalefeti sindirmek ve gençleri korkutarak susturmak üzerine kurulu. Biz ise güvenliği, demokrasiyi korumanın bir aracı olarak görüyoruz. Bizim güvenlik anlayışımız; korku değil hukuk üretir, keyfilik değil kurumsallık üretir, baskı değil huzur getirir. Bu güveni yeniden bana layık gören başta Sayın Genel Başkanımız olmak üzere Parti Meclisimize teşekkür ediyorum. Ben ve arkadaşlarım görevimizin bilinciyle, halkımız için, özgürlük ve güvenlik arasında adil bir denge kurmak için yılmadan çalışacağız.”