Hayatlarını normalleştiriyoruz

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Fırat Kalkanı Operasyonu’ndan sonra Türkiye’den 100 bine yakın Suriyeli döndü. Aynı şekilde Suriye için de 150 bin insan geri döndü. İnsanların hayatlarını normalleştiriyoruz” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 30.01.2018 07:29
  • Güncelleme Tarihi : 30.01.2018 07:29
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Hayatlarını normalleştiriyoruz haberinin görseli

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya Valiliğinin Manavgat İlçesi’nde, Manavgat ve Gündoğmuş ilçelerindeki muhtarlar için düzenlediği toplantıya katıldı. Bir taraftan dünyanın en büyük havalimanını İstanbul’a yaparken, Antalya’ya 3. havalimanını kazandıracaklarını ifade eden Çavuşoğlu, bir taraftan dünyanın su üzerindeki en büyük asma köprüsünü Çanakkale’ye yaparken diğer taraftan da Antalya’ya tünelleri, köprüleri, otobanları yapacaklarını kaydetti.

TOPRAKLARINDA GÖZÜMÜZ YOK

Türkiye’nin daha güçlü olması gerektiğini son yıllarda herkesin gördüğü vurgulayan Çavuşoğlu, var olan hedeflere Türkiye’yi ulaştırmaları gerektiğine işaret etti. Çavuşoğlu, 2023 hedeflerinin hayal olmadığını belirterek, “2053, 2071 hedefleri ham hayaller değil. Bunları gerçekleştirebiliriz. 15 yılda 79 yılda gerçekleştirilen hizmetlerin 5,10, 20 katını yapabildiysek, 2023’de Türkiye Cumhuriyeti’ni çok daha güçlü bir devlet yapabiliriz. Aynı şekilde 2053, 2071 hedeflerini yaparak bu toprakları bize hediye eden atalarımıza yakışan bir şekilde Türkiye’yi büyütebiliriz” diye konuştu. Dünya’da çok önemli fırsatlar ve çok fazla değişim olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, bu fırsatları değerlendirememeleri durumunda küresel bir aktör olamayacaklarını dile getirdi.

RAHATSIZLIK DUYUYORLAR

Çavuşoğlu, şu anda Türkiye’den kabuğunu kırıp küresel bir aktör olduğu için rahatsızlık duyulduğunu savunarak, şunları söyledi: “Artık ‘masada ben de varım’ diyen bir Türkiye’den rahatsızlık duyuyorlar. ‘Artık sizin ne söylediğiniz değil, benim ne söylediğim önemli’ diyen bir Türkiye olduğu için rahatsız olanlar var. Bunlar olacak. İstanbul’daki dünyanın en büyük havalimanından rahatsız olan ülkeler var. Hem de Avrupa kıtasında fazlasıyla var. Ama bunlar bize engel olmamalı. Bunlar bizi hedefimizden şaşırtmamalı. Engelleri aşarak, mücadele ederek hedeflerimize yürümemiz lazım. Afrin operasyonu, bizim meşru müdafaa hakkımızdır. Hem de en doğal hakkımızdır. Uluslararası hukuka uygundur. Birleşmiş Milletler’in (BM) ilgili şartına ve de Güvenlik Konseyi kararlarına uygundur. Orada ‘Bir ülkeye yönelik bir tehdit varsa, bu tehdit sınırların ötesinde de olsa o tehdite ülkenin müdahale etme hakkı vardır. Biz uluslararası hukuktan kaynaklanan hakkımızı kullanıyoruz. Bizim kimsenin topraklarında gözümüz yok. Suriye’nin toprak bütünlüğünü bizden daha güçlü destekleyen başka bir ülke yoktur. Başkalarının hedefleri var, ajandaları var. Orada kalmak ister, o yüzden bölmek ister. Bizim Suriye’nin ve Irak’ın topraklarında gözümüz yok. İki ülkenin birliğini ve beraberliğini de Kuzey Irak’taki referandum sırasında da tüm dünyaya gösterdik. O yüzden Mehmetçiğimiz ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) bize yönelik bir tehdidi yok etmek için bulunuyor.”

TEPELERİNE İNDİK

Zeytin Dalı Harekatı’ndan önce teröristlerin destekçilerinin arkasındakilere “Bu teröristlere silah vermeyin. Verdiğiniz silahlar hep bize tehdit oluyor. Türkiye’ye saldırı olarak kullanıyorlar.” dediklerini, ancak dinletemediklerini belirten Çavuşoğlu, “Bu nedenle kendi göbeğimizi kendimiz kesmeye karar verdik” diye konuştu. Çavuşoğlu, en son saldırılar, tacizler artınca teröristlerin tepelerine indiklerini vurgulayarak, şöyle devam etti: “Şimdi ise dağları dar ediyoruz. Nasıl ki Türkiye’de dağlarda, şehirlerde PKK teröristleriyle mücadele edip, onları gömüyorsak, sınırın öte tarafındaki YPG-PKK’yı da aynı şekilde dağlarına, inlerine, çukurlarına gömüyoruz. Buradan bunları temizleyeceğiz. Burayı yine Suriye halkına teslim edeceğiz. Aynı Fırat Kalkanı Operasyonu’ndan sonra Türkiye’den 100 bine yakın Suriyeli döndü. Aynı şekilde Suriye için de 150 bin insan geri döndü. İnsanların hayatlarını normalleştiriyoruz. İnsanlar evlerine, topraklarına dönmek istiyor. Bizde 350 bine yakın Suriyeli Kürt kardeşimiz var. Bugün bu teröristler, ABD’nin de desteğiyle Suriye topraklarının yüzde 25’ini kontrol ediyor. Peki neden bir tane Suriyeli Kürt kardeşim buralara dönemiyor? Çünkü PKK’lılar bunların dönmesini istemiyor. Çünkü bunlar da PKK’lıların gözünde birer tehdittir. O kardeşlerimiz PKK’nın Marksist, Leninist, ateist ideolojisini benimsemiyor. Muhafazakar inançlı insanlar. Bunların partilerinin hepsini YPG-PKK Suriye’de kapattı.” AA