- Siyaset
- 15.05.2025 09:58
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Hendekleri savunan insan özgürlükten, hukuktan, adaletten yana değildir" dedi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin iki temel sorun alanı olduğunu bunlardan birinin ekonomi diğerin ise toplumsal barış olduğunu belirterek, "İki konuda da Ecevit hiçbir siyasi liderin üstlenmeye cesaret edemediği kararları aldı. Ecevit, güçlü ekonomiye geçiş programı diye bir program hazırladı. Bankaların kanunu yoktu, kanunu çıkardı. Yolsuzluklarla mücadele etti ve yolsuzluğun kaynağı olan kamu ihale kanununu değiştirdi. Kamu İhale Kurumu'nu kurdu. Bütün ihaleler objektif olsun diye, işin meyvelerini toplayacakken erken seçim geldi. En sorunlu alan olan ekonomiyi düzeltti. Daha da önemlisi Merkez Bankası'na bağımsızlık hakkını verdi. AB ile uyum süreci içinde ne gerekiyorsa tamamını yaptı. Kamuya personel alımını objektif kıstaslara bağladı, çünkü Ecevit bir ülke sevdalısıydı. Toplumsal barış sorunumuz vardı, PKK terör örgütü vardı, Türkiye'nin başına belaydı. O konuda da bir devlet adamının atması gereken bütün adımları attı. Daha önemli bir şey yaptı, 5 Ekim 1998, Mısır Devlet Başkanını Ankara'ya davet etti. Ecevit'in isteği üzerine, eline bir Suriye dosyası verdiler, git Hafız Esad'la konuş dediler. Bunu çıkıp medyanın önünde söylemedi, bir devlet adamı ciddiyetiyle nelerin yapılması gerektiğini söyledi. Abdullah Öcalan oradan çıkmak zorunda kaldı, işte Türkiye'nin gücü budur. Sabah akşam konuşmak değildir. Devlet adamı da budur. Abdullah Öcalan getirildi, Türkiye'de hapse atıldı. Terör sıfır, arkasından erken seçime gidildi. Neden o seçime gidildiğini hala çözmüş değiliz" ifadelerini kullandı.
"DIŞ POLİTİKA, İÇ POLİTİKAYA MALZEME EDİLMEZ"
Kılıçdaroğlu, dış politikanın iç politikaya malzeme edilemeyeceğini anlatarak, "Kalkıp ne söyledi, kimse Türkiye'nin gücünü test etmeye kalkmasın. Bravo. Uçağını düşürdüler ne oldu? Konsolosluğu bastılar ne oldu? Bir Ecevit'e bakın, Suriye'de nasıl kararlı adım attığına, bir de Allah aşkına bunlara bakın. Devlet adamlığı farklıdır. Devletin çıkarlarına bakacaksınız. Neyi ne zaman konuşacağınızı bileceksiniz. Ne diyorlardı, Rus uçağını ben düşürdüm, o diyordu ben düşürdüm. Şimdi, vazgeçmişler Biz düşürmedik, komutan düşürdü. Şimdi, komutan da değil Fethullah Gülen düşürdü. Milletin aklıyla oynuyorsunuz siz" dedi.
Bütün komşu ülkelerle Türkiye'nin kavga ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Arkadan hançerleme geleneği nerede var? Bunlar rahmetli Erbakan'ı da arkadan hançerlediler. Sanıyorlar ki biz yaparız ve bir şey olmaz. Faturasını vatandaş ödüyor. Suriye, Rusya, İsrail'le kavga ettik... Bütün Arap Birliği'ni karşımıza aldık. Türkiye'yi kınadılar, bakın bu da Cumhuriyet tarihinde bir ilktir. Arap Birliği, bir bildiri yayınladı ve Türkiye Hükümetini açıkça kınadı. Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy veren yurttaşlarıma sesleniyorum, Türkiye'yi bu hale kim getirdi? Afra ile tafra ile geziyorlar, kapalı kapılar ardında dostluk arıyorlar. İsrail'e sarıldılar ama bir şeyi sakın unutmayalım. Mavi Marmara'da ne dediler. Pazarlıklar devam ediyor, ama Gazze ablukasını kaldıracaksınız diyor. Bunu sadece söylemde mi dile getiriyor, hayır, AKP'nin seçim beyannamesinde de var. İsrail'in Mavi Marmara saldırısıyla ilgili olarak, özürden başlayan normalleşme sürecinde ilerleme kaydedilmesi, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırıları uyguladığı acımasız ambargo sona ermedikçe mümkün olmayacaktır. Aynen katılıyoruz, şimdi fırıldak gibi dönmeye başladılar. Kapalı kapılar ardında görüşüyorlar" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, "Dolmabahçe Sarayı'nda oturdular, karara vardılar, imzaladılar. Anlaştık dediler. Havuz medyasının başlığı, şimdi barış zamanı. Fazla değil bir süre sonra, Erdoğan bir açıklama yaptı, Kardeşim ne Kürt sorunu ya, artık öyle bir şey yok. 180 derece çark, fırıldak bile böyle hızlı döner mi bilmiyorum. Sen oturup görüşürken sarayda çözüm oluyor da o konuştuktan sonra niye çözüm olmuyor? Türkiye'nin en temel sorununu çözeceksen, gelip burada konuşacağız, geleceksin burada konuşacaksın. Böyle yaptığın için Doğu, Güneydoğu Suriye'ye dönüştü" ifadelerini kullandı.
HENDEKLERİ KİMSE SAVUNAMAZ
"Oturdular şimdi Diyarbakır'da bir toplantı yaptılar, hendekleri savunuyorlar, olmaz hendekleri kimse savunamaz" diyen Kılıçdaroğlu, "Savunan insan özgürlükten, hukuktan, adaletten yana değildir. Şehrin ortasına hendek kazacaksın,birileri sessiz kalacak. Bilmiyor muydunuz, bu hendekler kazılırken? Anayasanın ilk dört maddesi kırmızı çizgimiz dedik. Eğitimi de biz yapalım diyorlar. Yargıyı da adalet sistemini de biz kuracağız diyorlar. Sorun bunlarda değil, sorun Türkiye'yi bu hale getirenlerde. Burada öngörülen 14 madde AKP yetkilileri ile ne zaman nerede görüşüldü, çıkıp bir anlatsınlar. Bölgeleri neye göre ayıracağız, etnik kimliğe göre. Türkiye Cumhuriyeti etnik kimlik devleti değildir. Her kimlikten insanımız var bizim. Kimliklere saygı duymaya, öyle olması gerektiğini ifade ettik. Kimlikler üzerinden siyaset yapılmaz. Yaşam tarzı üzerinden siyaset yapılmaz. Bunlar üzerinden siyaset yaparsanız bunlar üzerinden Türkiye'yi Ortadoğu bataklığına sürüklersiniz dedik. Hesabı da sen soracaksın, sevgili vatandaşım" şeklinde konuştu. (İHA/ANKARA)