- Siyaset
- 04.12.2025 21:36
İmralı ziyareti tutanakları TBMM Komisyonu'nda okundu
Terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan’a yapılan İmralı ziyareti sonrası tutanaklar, komisyon üyeleriyle paylaşıldı. Muhalefet partileri, tutanakların tamamının kamuoyu ile paylaşılması gerektiğini savunurken CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Şahin arasında tartışma yaşandı. CHP'li Tanrıkulu, tutanakların tamamının açıklanması gerektiğini savunurken, Şahin, CHP'nin İmralı ziyaretine katılmama kararını hatırlattı.
- Oluşturulma Tarihi :
- Güncelleme Tarihi :
- Kaynak : DHA
Meclis'te, Abdullah Öcalan'a yapılan İmralı ziyareti sonrası tutanaklar, komisyon toplantısında okundu. Görüşmelerde, PKK elebaşı Öcalan'ın Türk-Kürt kardeşliği, silahlı mücadeleden ayrılma süreci ve Suriye politikasına dair ifadeleri dikkat çekti. Komisyon üyeleri, tutanakların tamamının kamuoyu ile paylaşılması gerektiğini savunurken, CHP ve AK Parti milletvekilleri arasında tutanakların açıklanması konusunda tartışmalar yaşandı. Öcalan, özellikle Devlet Bahçeli'nin Türk-Kürt ilişkilerine yaptığı katkıları ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkürlerini dile getirerek, silah bırakma çağrısının toplum tarafından olumlu karşılandığını ifade etti. Ayrıca, Suriye için üniter yapı ve yerel demokrasi önerisinde bulunan Öcalan, sürecin başarıya ulaşması için tüm gayretini ortaya koyduğunu vurguladı. Tutanakların okunmasının ardından, komisyon toplantısı sona erdi.
ÖCALAN: DEVLET BAHÇELİ TÜRK-KÜRT SİSTEMATİĞİNE BÜYÜK KATKI SAĞLADI
TBMM Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Bozkurt, heyetin İmralı'ya düzenlediği ziyaretin tutanaklarının bir kısmını paylaştı. Bozkurt, "Bu görüşmede Abdullah Öcalan öncelikle 'Yüzyıllık Türk-Kürt ilişki sistematiğine Sayın Devlet Bahçeli’nin sözleri ile büyük katkı sağladığını, kendisinin Cumhuriyet tarihinde ender görülen bir cesaret sergilediğini ve kendisine şükran duyduğunu' ifade etmiş, yine bu süreçte gösterdiği cesaret için Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’a şükran ve teşekkürlerini beyan etmiştir" ifadelerini kullandı.
“VERDİĞİM TÜM SÖZLERİN ARKASINDAYIM”
Bozkurt, açıklamasına şöyle devam etti:
"Abdullah Öcalan, sürecin başından beri verdiği tüm sözlerin arkasında olduğunu, koşullar elverirse teorik ve pratik imkanlarının bunu gerçekleştirmeye müsait olduğunu ifade etmiştir. Uzun bir şekilde tarihsel arka planı anlatmış ve Ziya Gökalp’e referans vererek Türk-Kürt kardeşliğinin önemine vurgu yapmıştır. Abdullah Öcalan silahlı yöntemden ayrıldığını, siyasi yöntemi benimsediğini, 27 Şubat 2025 tarihinde yapmış olduğu çağrı çerçevesinde bütün yapıların, PKK’nın tüm bileşenlerinin, örgütsel varlıklarının dağıtılmasının ve silahlarını bırakmasının ilanının toplum tarafından iyi karşılandığını, halkın bu gelişmeyi takip ettiğini, kendisinin Suriye ve Irak’ta da etkili olduğunu ifade etmiştir. Bu noktada Feti Yıldız, Abdullah Öcalan’ın mahkum olduğu davada şehit ailelerinin avukatı olarak kendisinin bulunduğunu hatırlatması üzerine Abdullah Öcalan, 'Ben Devlet beyin el sıkması ile başlayan süreç içinde verdiğim tüm sözlerin arkasındayım' demiştir. Hüseyin Yayman’ın, buraya şehit ailelerinin hassasiyeti ile gelindiğini belirtmesi üzerine ise Abdullah Öcalan, 'Her asker kaybının kendisi için trajedi olduğunu, asla sevinmediğini, bu gençlerin böyle ölmemesi gerektiğini' söylemiş, 'Türkiye’de ve bölgede kesinlikle çözüme ulaşmalıyız' diye cevaplamış ve 'TUSAŞ eylemine üzüldüğünü' belirtmiştir."
“ŞEHİT AİLELERİNE SAYGIYLA BAKIYORUM”
Bozkurt görüşmede Öcalan'a Lozan ve 1924 anayasası öncesi döneme ait dilin kullanılması süreci zehirlediği yönündeki sözlerin aktarıldığını metinden okuyarak, "Yine devamla en son Zap Bölgesi boşaltılırken örgüt mensuplarının elinde silah olması kamuoyunda infial yaratmış, 'Bu konuda yapılan çağrıya PKK’nın tam uymadığı görülüyor' denilmiş, 'Suriye’de SDG’nin 10 Mart mutabakatına uymasının elzem olduğu, Suriye konusunda kendisinin yeni bir açıklama yapması gerektiği' söylenmiştir. 'Bu devletin hepimizin devleti olduğu, silahı bırakın derken PKK’nın tüm bileşenlerini kapsadığı, PKK’nın Irak’tan çektiği güçlerini Suriye’ye gönderdiği yönünde gözlemler olduğu, bu durumun daha önceki açıklamalarla çelişki yarattığının kendisine söylenmesi' üzerine Abdullah Öcalan, 'PKK’nın sadece eldeki silahların değil, zihinsel olarak da silahların bırakılması gerektiğini' ifade etmiştir. 'Devamında iki halk arasında tarihsel bir kardeşlik bulunduğunu söylemesi' üzerine Feti Yıldız, 'Şehit haberleri geldiği dönemde bile kimsenin gidip bir Kürt komşusunun camını kırmadığını, bu kadar acıya rağmen Türk-Kürt düşmanlığının hiçbir zaman oluşmadığını belirtmiştir.' Bunun üzerine Abdullah Öcalan, 'Kendisinin şehit ailelerine saygıyla baktığını, acılarının ne kadar büyük olduğunu bildiğini beyan etmiş. Devlet Bahçeli'nin konuşmasında hatırlattığı, 'Ben devlete hizmet etmeye hazırım' sözünü hatırlatıp, 'Buyur' demesine karşılık olarak sözlerinin arkasında olduğunu, koşullar el verirse ve iletişim imkanı artırılırsa teorik ve pratik imkanlarının bunu gerçekleştirmeye müsait olduğunu yenilemiştir. '27 Şubat açıklamasına yönelik olarak süreçte geçen bir yılı başarılı gördüğünü, bu dönemde hiç şehit verilmediğini, çatışma çıkmadığını' ifade etmiş, 'Böylelikle büyük bir politik açılımın sağlandığını, bu kapsamda kamuoyunda olan desteğin arttığını, ilerleyen süreçte kamuoyunun aklında olan bazı soru işaretlerinin giderileceğini de düşündüğünü' söylemiştir" şeklinde aktardı.
“SÜRECİN BAŞARIYA ULAŞMASI İÇİN TÜM GAYRETİMİ ORTAYA KOYUYORUM”
Heyet üyelerinin Türkiye'nin pratik ve somut adımlar bekliyor demesi üzerine Öcalan, "Pozitif hamleler ve adımlar peşinde olduğunu ifade etmiştir. 'Somut adımlar konusunda bir direnç bulunduğunu çünkü örgütün merkezini Kandil’den Suriye sahasına taşımasının sorunu çözmediği' ifade edilmesi üzerine, 'Kendisinin (Abdullah Öcalan) örgütün lideri olarak her saha için kesin talimat vermesi gerektiğini, bu adımlar gerçekleştiğinde yeni bir iklimin oluşacağını' ifade etmiştir.
Abdullah Öcalan ayrıca, 'Bu soruyu defaatle sordunuz' diyerek, 'Sözlerinin arkasında olduğunu, sürecin başarıya ulaşması için tüm gayretini ortaya koyduğunu, imkanlar ölçüsünde de gayret göstermeye devam edeceğini' ifade etmiştir. '27 Şubat çağırısında ayrı devlet olmadığını, federasyon olmadığını, idari özerklik olmadığını, kültüralist çözümler olmadığının' hatırlatılması üzerine Abdullah Öcalan 'Evet öyle' diyerek onaylamıştır.
“SURİYE İÇİN ÜNİTER YAPI VE YEREL DEMOKRASİ BENİMSİYORUM”
Ardından Bozkurt görüşmenin devamına ilişin şu ifadeleri kullandı:
"Hüseyin Yayman tarafından Suriye konusunda sorulan sorulara; 'SDG’nin 10 Mart’ta anlaşma yaptığı, anlaşmanın 8 madde olduğu, bunları esas aldıklarını, Suriye başta olmak üzere bölgedeki İsrail’in hamlelerine karşı çok dikkatli olunması gerektiğini, Suriye için üniter yapı ve yerel demokrasi benimsediğini' söylemiş. Yerel savunma gücünün olup olmayacağını sorusuna cevap olarak, 'Savunma gücü yok, asayiş kapsamında güçler yani 'polis gibi' cevabını vermiştir. Bu coğrafyada Türksüz Kürt, Kürtsüz Türk yaşayamayacağını belirterek uzun bir tarihsel anlatımda bulunmuş ve Sultan Sencer’e referansla bu birlikteliğin tarihsel önemine vurgu yapmıştır. Reel sosyalizm düşüncesini 1995’ten beri terk ettiğini, zihinsel dönüşümün sancılı bir süreç olduğunu, 'Normalde PKK’yı 1993’te feshetmesi gerektiğini' söylemiş ancak her seferinde bir elin bu girişimini sabote ettiğini ifade etmiştir. Bu sabotaj sürecini darbe mekaniği olarak tanımlamış, 1993’ten günümüze Turgut Özal, Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan ile dolaylı görüşmelerinin nihayete erememesinde de bu darbe mekaniğinin etkisinin olduğunu belirtmiştir.
'Ferhat Abdi Şahin’i tanıyor musunuz, talimatınızı dinler mi?' sorusuna cevap olarak Abdullah Öcalan, 'Kendisine yakın kişilerden biri olduğunu, kendisine bağlı olduğunu' söylemiştir. 'Kendisine, Türkiye için hiçbir zaman gerçekleşmeyecek iddialarda bulunmanın süreci sabote etmek olacağını, buna dikkat etmek gerektiğini belirten ifadelerde bulunulmuştur.'
Gülüstan Kılıç Koçyiğit'in, 'Sizi çok sağlıklı ve zinde gördüm. Kadın hareketiyle ilgili söyleyeceğiniz hususlar var mıdır?' diye sorması üzerine, Abdullah Öcalan, selamlarını iletmiş ve görüşme tamamlanmıştır."
Tutanakların paylaşılmasının ardından komisyon toplantısı sona erdi.
Kaynak : DHA