- Siyaset
- 25.06.2025 17:11
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tüm dünya gözünü yumsa da biz İsrailin zulmüne rıza göstermeyeceğiz. Filistinli kardeşlerimizin tüm imkanlarımızla yanlarında olacağız. Kudüsün gasp edilmesine asla izin vermeyeceğiz dedi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, her Ramazan ayında olduğu gibi bu Ramazanda da ilk iftarını şehit aileleri ile birlikte Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kudüsün İsrail tarafından gasp edilmesine asla izin vermeyeceğiz. Uzun zamandır işgal altındaki Filistin topraklarının özgür Filistin Devletinin sınırları içinde huzura ve güvene kavuşacağı günlere kadar kardeşlerimizin mücadelesini destekleyeceğiz. Yanlarında kim olursa olsun İsrail yönetiminin uyguladığı teröre, döktüğü kana, yaptığı haksızlıklara karşı mücadele eden Filistinlilerle dayanışma içinde olmaktan asla vazgeçmeyeceğiz dedi.
TEDBİR ALIYORUZ
Şehit yakınlığı ve gaziliğin en büyük şereflerden olduğunu belirten Erdoğan, Şehitlerimizin geride bıraktıkları emanetlerinin ve gazilerin hiçbir konuda mağdur olmamaları için gereken her türlü tedbiri alıyoruz. Ancak şehit yakınlarımıza ve gazilerimize bu sıfatın yüklediği çok önemli bir sorumluluk olduğunu da hatırlatmak istiyorum ifadelerini kullandı.
RIZA GÖSTERMEYECEĞİZ
Özgürlüğün, vatanın, bu uğurda mücadele etmenin kıymetini en iyi Türk milletinin bildiğini, şehitlerin ve gazilerin çokluğunun bu mücadelenin ne derece çetin ve kararlı yürüdüğünün ifadesi olduğunu söyleyen Erdoğan, Filistinde yaşanan gelişmelere değindi. Erdoğan, Bugün hemen yanı başımızdaki Filistinde tek suçları binlerce yıldır üzerinde yaşadıkları topraklardaki haklarını savunmak olan masum insanlara yönelik büyük bir insanlık suçu ile karşı karşıyayız. İşte gördüğünüz gibi şurada 65 şehit ve 3 bini aşkın yaralı var. İsrailin hak, hukuk, adalet, insanlık tanımayan saldırıları sebebiyle yarım asrı aşkın süredir huzur yüzü görmeyen Filistinliler bir kez daha zulme maruz kaldılar. Amerikanın büyükelçiliğini BM ve diğer uluslararası kurumların kararlarını hiçe sayarcasına Kudüse taşıma kararı İsrail yönetimini adeta azdırmıştır. İsrail askerleri topraklarını savunmak dışında hiçbir amaçları olmayan, asla silaha, şiddete, zorbalığa başvurmayan masum Filistinlileri özellikle hedef göstererek çocuk, engelli, yaşlı, kadın demeden katlediyor. Dünyanın bir başka yerinde yaşansa tüm uluslararası kurumların, tüm devletlerin ayağa kalkacağı bu saldırı İsrail tarafından Filistinlilere uygulandığında maalesef büyük bir aymazlıkla karşılanmıştır. Türkiyenin girişimleri, İslam coğrafyasındaki halkların yürek yakan isyanları ve kimi vicdanlı batılıların itirazları dışında bu trajediye sadece seyirci kalınmıştır. Tüm dünya gözünü yumsa da biz İsrailin zulmüne rıza göstermeyeceğiz. Filistinli kardeşlerimizin sadece kalbimizde değil, tüm imkanlarımızla yanlarında olmayı sürdüreceğiz. Kudüsün İsrail tarafından gasp edilmesine asla izin vermeyeceğiz. Uzun zamandır işgal altındaki Filistin topraklarının özgür Filistin Devletinin sınırları içinde huzura ve güvene kavuşacağı günlere kadar kardeşlerimizin mücadelesini destekleyeceğiz. Yanlarında kim olursa olsun İsrail yönetiminin uyguladığı teröre, döktüğü kana, yaptığı haksızlıklara karşı mücadele eden Filistinlilerle dayanışma içinde olmaktan asla vazgeçmeyeceğiz diye konuştu.
BM BİTMİŞTİR, TÜKENMİŞTİR
Filistinde yaşanan olaylar başladıktan sonra yaptığı telefon diplomasisini anlatan ve birçok liderle görüştüğünü açıklayan Erdoğan, İsrailin korsanlıkları bu düzenin kökten sarsılmasına ve artık son hadiselerle birlikte açıkça yıkılmaya başlamasına yol açmıştır. Daha önce Avrupanın göbeğindeki Bosnada, Afrikanı pek çok yerinde, Somalide, yakın zamanda Irak ve Suriyede kötü imtihanlar veren uluslararası sistem, Filistindeki tavrı ile adeta intihar etmektedir. İşte BM bütün bu olaylar karşısında bitmiştir, tükenmiştir, çökmüştür. Zira BM adalet tesisi için vardır. Şu anda ben BM Genel Sekreterine hukukumuz ileri derece olmasına rağmen ulaşamıyoruz. Şayet İsrail zorbalığına daha fazla sessiz kalınırsa dünya hızla haydutluğun hakim olduğu bir kaosa doğru sürüklenecektir. Güçlü olanın istediğini aldığı, mazlum olanın ise hep kaybettiği böyle bir düzen insanlığın sonu demektir. Biz bu kötü gidişe itiraz ediyoruz. Bedeli ne olursa olsun sonuna kadar hakkın, hakikatin, mazlumun yanında yer alacağız. Bizim için bu tavır konjonktürel değil ilkeseldir ifadelerini kullandı. İHA