“Kardeşi kardeşe kırdırmak isteyenler olabilir”

Çankaya Köşkü'nde Alevi kanaat önderleriyle bir araya gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu, Hepimizin teyakkuz halinde olması gereken şey, kardeşi kardeşe kırdırmak isteyenler olabilir” açıklamasında bulundu  


  • Oluşturulma Tarihi : 23.08.2015 09:00
  • Güncelleme Tarihi : 23.08.2015 09:00
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
“Kardeşi kardeşe kırdırmak isteyenler olabilir”

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Çankaya Köşkü'nde Alevi kanaat önderleriyle bir araya geldiği toplantıda konuştu. Terör uyarısında bulunan Davutoğlu, "Cemevleri barış dergahları olarak görülmeli. Hepimizin teyakkuz halinde olması gereken şey, kardeşi kardeşe kırdırmak isteyenler olabilir. Hepimize düşen görev kim saldırıyorsa onun karşısında olmaktır. El ele vermek zorundayız" dedi.

Terör uyarısı yaparak birlik mesajı veren Davutoğlu, "Cemevleri barış dergahları olarak görülmeli. Hepimizin teyakkuz halinde olması gereken şey, kardeşi kardeşe kırdırmak isteyenler olabilir. Hepimize düşen görev kim saldırıyorsa onun karşısında olmaktır. El ele vermek zorundayız. DEAŞ'ın İslam'a en büyük darbeyi vuran bu yaklaşımı karşısında durmalıyız" diye konuştu.

"İSLAM'DAN BAĞIMSIZ YAŞARSAK HACI BEKTAŞİ VELİ BİZDEN HESAP SORAR"

Davutoğlu, "Sizler Alevi Ocağının temsilcileri olarak temsilcilerinizin izinden ayrılmayacağınızı biliyorum. Hz. Ali'nin, Hz. Hüseyin'in, Hz. Musa'nın yoludur 12 İmam yolu. Bu yoldan bahsedip özünde bu yoldan koparsak, İslam'dan bağımsız yaşarsak Hacı Bektaşi Veli bizden hesap sorar. Hoca Ahmet Yesevi hesap sorar. Bunların hepsi bizim yolumuzdur, dergahımızdır" ifadelerini kullandı.

"DEVLET VATANDAŞLARINA KİMLİK SORMAZ"

Çözüm sürecine değinen Davutoğlu, "Türkiye Cumhuriyeti hiçbir vatandaşı arasında ayırım yapmaz. Devlet vatandaşlarına kimlik sormaz. Kimlik vatandaşların kendileri ile tanımlanır. Ve devlet o kimliklere saygı gösterir. Hak ve özgürlükler konusunda eşit davranır. İşte çözüm süreci derken tam da bunu kastettik. Alevilik hak ettiği yolda devam edecektir" diye konuştu.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, hayırları fethetmek için insan onurunun korunması gerektiğini belirterek, “Şerlerin kaynağı insan onuruna yönelik yapılan saldırılardır. ‘Hayırlar fethola, şerler defola’ derken o şerleri nasıl defedeceğimizin yolu da hep beraber hep beraber tayin edeceğimiz bir çizgi olarak önümüze geliyor. Bilgi ve edep, erkan, ikrar, nasip, bu kavramlar geleneksel kökü eskide kalmış, bugüne hitap etmeyen kavramlar değil. ‘El ele, el hakka’ demek bugün her insanoğlunun bütün tehdit karşısında çevre problemleri karşısında, insanlığın geleceğini tehdit eden problemler karşısında el ele vermesi, sonra da ‘el hakka’ diyerek hep beraber çalışması anlamına gelir” dedi.

“HEPİMİZ İNSAN ONURUNU KORUMAK İÇİN VARIZ”

DEAŞ’ın insan onurunu zedeleyen ve İslam’a en büyük darbeyi vuran yaklaşımları karşısında her zamankinden fazla Horasani irfana, Sünni ve Alevi gelenek içinden gelen İslam’ın muhabbet dini olma özelliğine dikkatleri çekme vakti olduğunu kaydeden Davutoğlu, PKK’nın Ceylanpınar’da uyuyan iki polisi şehit etmesinin defedilmesi gereken şer olduğuna dikkat çekti. Davutoğlu, “Ceylanpınar’a gittim, oradaki kardeşlerimi tenzih ederim. Orada bir kez daha hissettim ki, bir adım ötesinde bulunan Suriye gerçeğini Türkiye’ye taşımak isteyenler hiçbir zaman başarı kazanamayacaklar. DEAŞ’ın Suruç’ta canlarımıza kasteden o barbarca zulmüne el ele nasıl durmuşsak ve durmalıyız, tekrar rahmet diliyorum, 32 kardeşimizi, vatandaşımızı, gencimizi katleden DEAŞ’ı lanetliyorum, ailelerine taziyelerimi sunuyorum. Bazen devlet görevini yürütmek zor kararların alınmasını gerektirir. Bu şerleri defetmek için, bir gün sonra sınırımızda bir askerimizi şehit ettiğinde DEAŞ, bu şerri defetmenin sadece söz ile olmayacağını gördüğümüzde DEAŞ’A karşı operasyon başlattık ve onlara, şerlerin defedebilmek için kudretimizi gösterilmesi gerektiği anda tereddüt etmeyeceğimizi ortaya koyduk” şeklinde konuştu. (DHA/ANKARA)

 

Haber Merkezi