“Meclis gerekeni yapacaktır”

İçişleri Bakanı Efkan Ala, HDP'li vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılması konusuyla ilgili, "Meclis gerekeni yapacaktır" dedi. Bakan Ala, çözüm sürecinde geri çekilmelerin durmasını istikrarsızlık kaygısı olarak nitelendirdi


  • Oluşturulma Tarihi : 07.03.2016 09:25
  • Güncelleme Tarihi : 07.03.2016 09:25
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
“Meclis gerekeni yapacaktır”

İçişleri Bakanı Efkan Ala, bir televizyon programına konuk oldu. Ala, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Geçtiğimiz günlerde HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın Sur'a yürüyüş çağrısını değerlendiren Ala, "Halk demokrasinin önüne kazılan çukurları görüyor" diyerek, çağrıyı yapanlara tepki gösterdi. Bakan Ala, "Bu bir provokasyondu. 'Bunu yapanlar sonuçlarından sorumludur' dedim. Aynı sözleri tekrar ederim. Vatandaşların bu çağrıya uymamaları, bunu reddetmemeleri bizim insanımızın mahşeri vicdanını gösterir, ferasetini gösterir. Biz hep milletimizin ferasetine, vicdanına güvendik. 'Millet ne kadar verirse doğru yapar' dedik. Biz bunu hep böyle konuştuk. 'Biz 7 Haziran seçimlerinden sonra da ders almalıyız' dedik. Ama bazıları ders alacağına ders vermeye kalkışıyor. Millet irfanıyla hepsi üniversite mezunu olmayabilir ama ariftir. İrfanıyla ferasetiyle çoğu alimim diyen insanın göremediği, önündeki çukuru göremeyen profesörlerin olduğu bir ülkedeyiz. Milletimiz memleketin önüne kazılan çukuru da demokrasinin önüne çakılan çukuru da görüyor ve tavrını koyuyor" ifadelerini kullandı.

SİYASET BUNUN NERESİNDE?
HDP'nin siyaset anlayışını eleştiren Bakan Efkan Ala, "Vatandaşlara gidiyorsunuz. Diyorsunuz ki 'Oy verin. Reyinizi bize kullanın biz de problemlerinizi çözeceğiz.' Siyasetçiye düşen seçimden sonra vatandaşın problemlerini çözmektir. Vatandaşın problemlerini çözme ona problem çıkaranların arkasında dur, sokağını yaşanmaz hale getirenlerin arkasında dur, vatandaşın çocuğunu çukurların arkasında devletin güçlerine silah sıkmaya çağır, onu destekle, ona şemsiye ol sonra da vatandaşı sokağa çağır. Vatandaş demez mi bu nasıl bir anlayış, bu ne biçim bir siyaset. Siyaset bunun neresinde? Yani oy dedin verdik, belediye dedin verdik e problem var çöz. Problemi ağırlaştıracak şekilde vatandaşı sokağa çağırıyorsun. Vatandaş o zaman demez mi 'Beni neden sokağa çağırıyorsun. Ben sana sandıkta oy verdim'" diye konuştu.

GERİ ÇEKİLMELER DURDU
Bakan Ala, konuşmasına şöyle devam etti: "Daha önce de belirtmiştik. Tüm enstrümanları kullandık. Uluslararası arenalarda çağrılar yaptık. 'Terör örgütlerinin arkalarından çekilin' dedik. Sonra devletin kendi içindeki mekanizmaları devreye soktuk ve birkaç proje uyguladık. Bir yere kadar geldik. Bunların tamamının iki hedefi vardı. Teröristler silahlarını bırakacaklar ve üzerine betonu dökecek ve Türkiye bir çözüm üretecek. Ve bu bir yere kadar gelmişti. 8 Mayıs 2013'te geri çekilme çağrısı yapıldı ve bırakıp çıkıyorlardı. Yüzde 20'si kadar çekildiler. 20 gün sonra hiçbir şey yokken gezi olaylarını başlattılar. Gezi olaylarında kimin işin içinde olduğunu biliyorsunuz. Kimlerin bağırdığını biliyorsunuz. Gezi olaylarındaki o manzarayı görence Türkiye'de bir istikrarsızlık mı oluyor diye çekilmeyi durdurdular. İstikrar tüm meseleleri çözer. Eğer bu atmosferi kaybederseniz bırakın problem çözmeyi hiç olmayan problemleri bile çıkar ortaya. En önemli husus istikrardır. Fakat biz tekrar mücadeleler verdik ve her zaman terörle mücadele devam etmiştir. Yöntemler farklı olabilir."

İZAHI YOKTUR

HDP'li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması yönünde soruya cevap veren Bakan Efkan Ala, "Meclis gereğini yapacaktır" dedi. Bakan Ala, HDP'li vekilleri eleştirerek, "Bu çok açık. Eğer milletvekili milletin yanında duracakken, gidip de teröriste yardım ediyorsa o kadar canımızı şehit eden intihar bombacısının evine taziyeye gidiyorsa bunun izahı yoktur. Millet vekaletini kendi problemlerini çözsün diye verir. Kimse teröristlerle birlik olsun diye vekalet vermez. O yüzden milletin hissiyatı elbette mevcut kararına yansıtacaktır. Onun bir prosedürü var. Hukuksal prosedürü meclise geldiği zaman değerlendirilir. Meclis, milletin hissiyatıyla karar verecektir. 550 vekilin verdiği söz topyekun teröre karşı durmaktır. Hangisi teröre destek vereceğim diyerek oy aldı. Bu insanlık suçudur. Büyük rezalettir. Bunun yanında bir milletvekili olamaz" şeklinde konuştu. (İHA/ERZURUM)

Haber Merkezi