MHP lideri Bahçeli: Alevi de bizim, Kürt de bizimdir

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, iki Cumhurbaşkanı Yardımcısından birinin Alevi, diğerinin Kürt olabileceği yönündeki öneriye sahip çıktı. “Görüşümüzden milim adım atmayız” diyen Bahçeli, “Terörsüz Türkiye hedefine giderken ayrımcılığa yer yok. Alevi de bizim, Kürt de bizimdir. Biz hep birlikte Türk milletiyiz” dedi.

  • Oluşturulma Tarihi : 21.07.2025 20:12
  • Güncelleme Tarihi : 21.07.2025 20:12
  • Kaynak : DHA
MHP lideri Bahçeli: Alevi de bizim, Kürt de bizimdir haberinin görseli

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Merkez Yönetim Kurulu ve Merkez Disiplin Kurulu ortak toplantısında yaptığı konuşmanın ardından kamuoyunda gündem olan “iki Cumhurbaşkanı Yardımcısından birinin Alevi, diğerinin Kürt olması” yönündeki öneriye net bir dille sahip çıktı. Bahçeli, “Bu teklif etnik ya da mezhepsel ayrımcılığı değil, birliği ve beraberliği ifade eder. Alevi de bizim, Kürt de bizimdir. Cami de bizim, Cemevi de bizimdir. Biz hep birlikte Türk milletiyiz” ifadelerini kullandı. Bahçeli, söz konusu önerinin Lübnan benzetmeleriyle çarpıtıldığını söyleyerek tepki gösterdi.

“BÖLÜNME RÜYASI GÖRENLERİN HEVESLERİ KURSAKLARINDA KALACAK”

102 yıllık Cumhuriyet tarihinin tamamına etnik ve mezhep temelli bölücülüğün taciz, tahrip ve tahriklerin damga vurduğunu işaret eden Bahçeli, "Aklı başında ve vicdan sahibi hiç kimse bu sarsıcı gerçeği inkar edemeyecektir. Yeni yüzyılda 'Terörsüz Türkiye'nin tezahürüyle birlikte etnik ve mezhep temelli bölünme rüyası görenlerin hevesleri de kursaklarında kalacaktır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin siyasi ve hukuki imkanları, ihata ettiği kuramsal ve kurumsal ilkeleriyle milli birlik ve kardeşliğin pekişmesi mümkün ve muhakkaktır. Bunun şematik formülü de eşkenar üçgen formatında siyasi ve hukuki düşünce kalıbına dökülmüştür. Nitekim 11 Kasım 2024 tarihindeki ağaçlandırma kampanyası münasebetiyle, üstelik Türk devlet geleneğimize müzahir olarak partimizin önüne dikilen ağaçlardan esinlenerek; köknar ağacı yürütme, mavi ladin ağacı yasama, sedir ağacı bağımsız yargı sedir olarak simgeleştirilmiştir. Bununda yanında en tepede Cumhurbaşkanı, aşağıdaki iki köşesinde de Cumhurbaşkanı Yardımcısı olabileceği siyasi bir önerme olarak gündeme gelmiştir. Türkiyemizi yoran, yıpratan, enerjisini çalan, fahiş mahiyetli sosyal ve ekonomik maliyetlere neden olan etnik ve mezhep temelli dayatmalara karşı Terörsüz Türkiye'nin adım adım ilerlediği bir dönemde, iki cumhurbaşkanı yardımcısından birisinin Alevi, diğerinin de Kürt olabileceği değerlendirilmiştir" ifadelerini kullandı.

“TEKLİFİ KARALAMA VE TERÖRİZE ETME ÇABASI ACINASI BİR FIRSATÇILIKTIR”

Söz konusu fikir ve siyasi teklifin Lübnan'la ilişkilendirilmesinin çarpıtma ve samimi bir düşünceyi kasten saptırma olduğnu vurgulayan Bahçeli, "Türkiye'yi, Lübnan veya benzeri bir başka ülkenin karmaşık ve kaotik istikrarsız yapısına çevirmeye gücü yetecek, buna cesaret ve teşebbüs edecek hiç kimse olamaz, olamayacaktır. Beyrut gecelerine özlem duyan bohem ve buhranlı siyaset düşüklerinin tarih ve kültür esasına dayanarak paylaşılan bir teklifi karalama ve terörize etme çabası acınası bir fırsatçılıktır. Cumhuriyet Halk Partisi on yıllar boyunca Alevi kardeşlerimizi siyaset malzemesi yapmış, Kürt kardeşlerimiz üzerinde de oyunlar kurulmuştur. Pek çok telkin ve tezvirata rağmen ne Aleviler, ne de Kürtler düşmanca planlanan tuzaklara çok şükür düşmemiştir. Kimsenin önüne geçen yoktur, engel çıkaran yoktur. Kaldı ki ister Alevi, ister Kürt olsun, herhangi bir Cumhurbaşkanı adayının yüzde 50 oy nisabını geçtikten sonra vaki demokratik ve milli irade hükmünü yok sayacak, tecelli eden meşruluğu tartışmaya açacak birisinin çıkması da düşünülemeyecektir. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Üstünlerin değil, hukukun üstünlüğü hakim ve havidir. Kökeni, mezhebi, yöresi ve anasının dili ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes hukukun karşısında bir ve eşittir. Aynı zamanda Türk milletinin şerefli mensuplarıdır" değerlendirmesinde bulundu.

“MHP HER SALDIRIYI GÖĞÜSLEMEYE HAZIRDIR”

Türkiye'de kimsenin kimseden bir ayrıcalığı ve imtiyaz içeren bir farklılığı olmadığını belirten Bahçeli, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı; 
"Ancak etnik ve mezhep temelli bölücülüğün Terörsüz Türkiye hedefinin yanında bütünüyle gündemden çıkarılması gayesiyle bir düşünce tavzihini farklı yerlere çekmek ahlaken ve tarihen mahsurludur. Türkiye'nin ve Türk milletinin kutlu geleceğini perdelemek için el ovuşturanların, mayası ve meşrebi zehirli çevrelerin bizimle milliyetçilik yarışına girmesi yüz kızartıcı bir densizlik ve edepsizliktir. Konforlu köşelerindeki karanlığa saklanarak aydınlığı taşa tutan kuklaların ne dediğine bakmıyor, milletimiz ne diyor, tarih ne diyecek ona odaklanıyoruz. Görüşümüzden milim adım atmamız ise söz konusu olmayacaktır. Basına kapalı toplantıdaki sözlerimin malum sözde bir gazeteciye sızdırılması, o dedikodu markası ve her ipte cambazlık yapan gazetecinin de mal bulmuş mağribi gibi gündeme taşıması zamanlama itibariyle manidardır. Ve notlarımız arasındadır. Milliyetçi Hareket Partisi her saldırıyı göğüslemeye hazırdır. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı Türkiye'nin etnik ve mezhep temelli depreme maruz kalmasına müsaade etmeyecektir. Alevi de bizim, Kürt de bizimdir. Cami de bizim, Cemevi de bizimdir. Biz hep birlikte Türk milletiyiz. Biriz, beraberiz, kardeşiz, çok büyük bir aileyiz. Herkes bizse, biz de kardeşsek dürüst ve sorumlu hareket etmemiz milli namusumuzun gereğidir. Piyonlaşmış bozguncular, suyu bulandıranlar, sipariş senaryolara figüranlık yapanlar, bu suretle Türk-Kürt, Alevi-Sünni, laik-antilaik, inanan-inanmayan kutuplaşmasına çanak tutanlar da bu muazzam ailenin üvey evlatlığına bile layık olmayan çürüklerdir."