- Siyaset
- 27.06.2025 10:15
AK Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlunun, Avrupa Konseyi parlamenterler meclisinde yaptığı konuşma Türkiyede büyük takdirle karşılandı. Miroğlunun göç ile ilgili yaptığı konuşması aynı zamanda uluslararası ajanslar tarafından da haberleştirildi
ADNAN AVUKA/MARDİN
Türkiyeyi temsil eden Miroğlu yaptığı konuşmasında, Raportörlere Avrupa'nın kimliği, temel değerleri ve sorumlulukları için hazırladıkları bu değerli raporlar için teşekkür ediyorum. Güncel mülteci ve göç krizi, gerek Avrupa'nın kimliği ve değerleri gerek Avrupa'nın küresel siyasette oynayacağı rol ile doğrudan ilgilidir. Bu çerçevede süratle cevaplamamız gereken soru şudur:
Avrupa savaş ve zulümden kaçan mültecilere kapılarını kapatıp onların ölmesine göz mü yumacak, yoksa Avrupa'nın mirasına uygun bir şekilde onların insan haklarına saygı mı gösterecektir? Acaba Avrupa merhamet yorgunu bir kıtaya mı dönüştü? ifadelerini kullandı.
EL KONMAYA BAŞLADI
Mardin Milletvekili konuşmasını su sözlerle sonlandırdı:Maalesef günümüze kadar çok az ülke Avrupa'ya yakışır şekilde davranabildi. Sınırlar kapatıldı. Mülteciler sınırlardan geçmesin diye askeri önlemlere başvuruldu. Giriştikleri tehlikeli seyahatleri sırasında ölen binlerce masum insan, gazetelerde sayısız trajik habere konu oldu. İkinci Dünya Savaşından sonra, tesis edilen iltica hukuku açıkça yürüdükten kalkmasa bile, tam anlamıyla uygulanmaması için çeşitli gerekçeler ileri sürüldü. Hatta göç yapılmasın diye kaynak ülkelerde gazete ilanları bile verildi. Daha da kabul edilemez olanı, mültecilerin şahsi eşyalarına neden oldukları masrafları karşılamak için el konmaya başladı. Şüphesiz ki, bazı Avrupa ülkelerinin bu eylemleri gelecekte kendileri için utanç kaynağı olacak. Türkiye, mülteci ve göç krizinin başlangıcında açık bir şekilde mültecilere kapısını açmaya karar verdi. Şu an Türkiye dünyada mültecilere en fazla ev sahipliği yapan ülke. Mültecilerin ihtiyaçlarını karşılamak için harcanan para 26 milyar dolar. Avrupa Birliğinden taahhüt esilen 3 milyar Euro'dan ülkemize ulaşan miktar 800 milyon Euro. Bazı ülkeler bin kadar mülteciye ev sahipliği yapmamak için elinden geleni yaparken, Türkiye'deki mülteci sayısı, 3,3 milyon civarı. Türkiye'nin bu çaba ve tecrübelerini göz ardı eden, Türkiye'yi bu yönüyle keşfetmeyi öngörmeyen bir hareket planının Avrupa'da başarıya ulaşma şansı yoktur. Çünkü Türkiye'deki durum çoğu Avrupa ülkesiyle karşılaştırılamayacak kadar farklı. Raporlarda da belirtildiği üzere bu krize kapsamlı bir cevap için külfet paylaşımı zarurettir. Atina Belediye Başkanı Sayın Komidis'in sözünü ettiği Avrupa Dayanışma Şehirleri arasına, Mardin, Kilis, Gaziantep ve İstanbul gibi şehirlerin katılması çok faydalı olacaktır. Umarım şimdiye kadar insani sorumluluklarını üstlenmekten kaçan ülkeler, bu kararlarını tekrar değerlendirir ve Avrupa değerlerinin yanında yer almaya karar verirler. Dikkatiniz için teşekkür ederim."