- Siyaset
- 07.05.2025 16:05
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni eğitim öğretim yılının açılış töreninde, “Ders müfredatlarını objektif bir anlayışla yeni baştan hazırladık” ifadelerini kullandı
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kadıköy’deki Atatürk Fen Lisesi’nde düzenlenen Yapımı Tamamlanan Okulların Ortak Açılışı ve 2019-2020 Eğitim Öğretim Yılının Açılış Töreni’ne katıldı. Yeni eğitim öğretim yılının açılışında şehit öğretmenleri de anan Erdoğan, öğrenci, öğretmen ve ailelere başarılar diledi. Erdoğan, yeni eğitim öğretim yılıyla 81 ilde inşası tamamlanan 716 okulun da resmi açılışlarının yapıldığını dile getirerek, “Böylece anaokulundan ilkokula, ortaokuldan liseye kadar eğitimin tüm kademelerinde toplamda 12 bin 640 yeni dersliği ülkemize kazandırıyoruz. Toplam yatırım bedeli 4 milyar 638 milyon lirayı bulan bu okullarımızın da milletimize ve eğitim öğretim camiamıza hayırlı olmasını diliyorum. Bu okullarda okuyacak öğrencilerimizin hepsine Mevla’dan zihin açıklığı niyaz ediyorum” diye konuştu. Türkiye’nin son 17 yılının reform ve kalkınma odaklı bir anlayışla çehresinin değiştiği bir dönem olduğunu vurgulayan Erdoğan, sadece İstanbul’a yapılan yatırımların bile tek başına bir başarı hikayesi olduğunu söyledi. 2013’te hizmete açılan Marmaray’ı bugüne kadar 355 milyon yolcunun kullandığını hatırlatan Erdoğan, 2016’da hizmete giren Avrasya Tüneli ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün her birinden 45 milyona yakın araç geçtiğini dile getirdi.
BURS İMKANLARINI GENİŞLETTİK
Erdoğan, 8 yıllık kesintisiz eğitim yerine, 4+4+4 olmak üzere zorunlu eğitimi 12 yıla çıkardıklarını hatırlatarak, “Eğitimde fırsat eşitliğini ve adaleti sağlamak için özellikle maddi durumu yerinde olmayan öğrencilerimizin burs imkanlarını genişlettik. Ders kitaplarını ücretsiz bir şekilde bütün okullarımızda dağıtıyoruz. Hamdolsun artık ne öğrencilerimiz ne de velilerimiz ders kitabı peşinde koşmuyor. İşte bunların acısını biz yaşadık. Bizler ders kitabı bulmak için, kırtasiyeci dükkanına giderdik, kitap alacağız ve kırtasiyeci bize bir hafta sonraya, 10 gün sonraya gün verirdi. Artık bunları kaldırdık, şimdi okullarımız açılırken sıraların üzerinde tüm kitapların görüldüğü bir dönemi yaşıyoruz. Çünkü eğitim öğretimde böyle bir yanlışa müsaade etmemiz mümkün değildi, bunu başardık. Okul öncesi eğitimi de süratle yaygınlaştırıyoruz. İlkokula başlama yaşını 69 aya düşürdük. Ders müfredatlarını özgürlükçü, demokratik, şeffaf ve objektif bir anlayışla yeni baştan hazırladık. Milletimizin inancını, insanımızın medeniyet ve kültür değerlerini hor gören ideolojik unsurları ders kitaplarımızdan tamamen temizledik” değerlendirmesini yaptı. Erdoğan, ortaokullarda lise eğitimini destekleyecek şekilde öğrencilerin yetenek, gelişim ve tercihlerine göre seçmeli dersler havuzu oluşturduklarını anlattı.
İsteyen öğrencilerin Türkiye’deki tüm okullarda mukaddes kitap Kuran’ı Kerim’i ve Hz. Peygamber’in hayatını öğrenme imkanına kavuştuğunu belirten Erdoğan, okulların teknolojik alt yapısını baştan aşağı yenileyerek 432 bin 288 sınıfın tamamına etkileşimli tahta yerleştirdiklerini, 45 bin 653 çok fonksiyonlu yazıcının kurulumunu yaptıklarını, toplam 1,5 milyon tablet bilgisayarı liselerdeki öğrenci ve öğretmenler dağıttıklarını kaydetti. Tüm bunları yaparken eğitimin temel direği olan öğretmenleri de asla ikinci plana atmadıklarını dile getiren Erdoğan, “Son 17 yılda 632 bin yeni öğretmenimizin atamasını gerçekleştirdik. Bir ay önce yüreği kıpır kıpır, idealist 20 bin genç öğretmenimizi görevlerine başlatmanın gururunu yaşadık” diye konuştu.
KALİTE VURGUSU
Bunların hepsinin çok değerli ve önemli olduğunu ifade eden Erdoğan, “Asıl önemli işimiz, bundan sonra başlıyor. Artık hep birlikte eğitimde kalite artışı gibi daha fazla emek ve zaman isteyen meselelere yoğunlaşmamız gerekiyor. Eğitimde niteliği yakalamanın günübirlik bir konu olmadığını hepimiz gayet iyi biliyoruz. ‘Alışkanlıklar değiştirmek atomu parçalamaktan daha zordur’ diye malum biz söz var. Eğitimde cumhuriyet tarihimiz boyunca bize özgü bir gelenek oluşturamadık. Böyle bir sistemi maalesef kuramadık. Hukukta, idari düzende, bürokrasi de olduğu gibi eğitimde de Batı’yı kopyalamayı tercih ettik. Açıkçası ne kendi kadim değerlerimizi ne Batı kültürünü öğrencilerimize layıkıyla aktarabildik. Sonuçta kendi değerlerine bigane kalan, aslını inkar eden, Batı kültürüne hayranlık duymanın ötesinde katkısı olmayan kayıp nesiller yetiştirdik” değerlendirmesini yaptı. AA