Sayfa Yükleniyor...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, muhalefetin, konuşmasından, sözlerinden rahatsız olduğunu belirterek, "O halde doğru yoldayız" dedi
Toplu açılış töreninde konuşan Erdoğan, Gazianteplilere seslenerek, "Muhacirlere sahip çıkarak siz gönüllerde taht kurdunuz. Türkiyede bazı siyasiler utanmadan bir katili Esedi ziyaret edebiliyorsa, ülkemizde hala nelerin olduğunu iyi düşünmemiz lazım. Kimlerin olduğunu düşünmemiz lazım. Zulme rıza zulümdür. Zalimlerin yanında yer alanlar da zalimdir. Bir gün şartlar değişecek. Bağrınıza bastığınız o kardeşler Suriyede size sevgilerini gönderecekler, bizi yalnız koymadılar diyecekler" dedi.
Konuşmasında, muhalefeti de eleştiren Erdoğan, "Muhalefet çıkmış Cumhurbaşkanının meydanlarda ne işi var diyorlar. Bunlar Çankayada oturup imza atan Cumhurbaşkanlarına alışmışlar, öyle devam etsin istiyorlar. Kusura bakmasınlar, Sayın Gülü tenzih ederim, 'Biz yan gelip yatan bir cumhurbaşkanı olmayacağız' dedik. Bizi bu makama millet gönderdi. 'Dünya kazan biz kepçe olacağız' dedik ve böyle yürüyoruz. Böyle konuşmamızdan rahatsız oluyorlar. Eğer bu muhalefet benim sözlerimden rahatsız oluyorsa doğru yoldayız demektir" dedi.
GEREKİRSE EKMEĞİMİZİ PAYLAŞACAĞIZ
Türkiye'nin çok önemli bir dönemden geçtiğinin altını çizen Erdoğan, "Suriye'de kendi halkına zulmeden bir zalim, yüz binlerce insanın ölümü, milyonlarca insanın perişanlığı pahasına koltuğunda oturmaya devam ediyor. Irak'ta etnik hırslar, IŞİD tehdidi. Karadeniz'in üst tarafından başka kavgalar var. Biz kendi çevremizde böyle bir tabloyu asla istemedik istemiyoruz. Tarihi, kültürel, sosyal olarak çok güçlü bağlarımız olan ülkelerle kardeşlerimizle güven içinde bir gelecek arzu ediyoruz. Komşularımız bu haldeyken bize rahat içinde yaşamak yakışmaz. Elimizi uzatmak zorundayız. Gerekirse ekmeğimizi paylaşacağız. Kardeşlerimizin dostlarımızın yanında olacağız. Bu ateşin içine çekmek isteyenlere kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. Hiç bir kardeşimizi de bu ateşin içerisine terk edemeyiz. Her ikisini birada yapabildiğimiz için büyük devletiz. Batılı ülkelerde bölgedeki savaşlardan huzursuzluklardan kaçan mültecileri deniz ortasında ölüme terk ediyorlar. Biz bugüne kadar ölümden kaçan, perişanlıktan kaçan hiç kimseye kapımızı kapatmadık. Avrupa'nın tamamında 200 bin, biz de 2 milyon mülteci var. 10 katı. Hani bunlar çok zengindi, çok paraları vardı. Mesele ne biliyor musunuz insanlık. Biz 2 milyona hizmete devam ediyoruz. Daha yeni Suruç'ta büyük bir kamp açtık. Bu kardeşlerimiz için. Bunlar Kürt demedik, Araptır demedik. Gönlümüzü açtık. Bundan sonra gelenlere kapımızı yine asla kapamayacağız. Bunu daha çok paramız olduğu için değil; vicdanımız, tarihimiz, inancımız gerektirdiği için yaptık. Bugün kucak açtığımız tüm kardeşlerimiz Çanakkalede bizimle birlikteydi. Kurtuluş Savaşına varının yoğunu satarak katkıda bulunan yine onlardı. Bu insanlar asla el değil, öteki değil, asla yabancı değil, Bu insanlar biziz biz. Biz neysek onlar da o. Mesel sayı değildir. Mesele irfana sahip olmaktır" dedi.
GAZİANTEP'İN ÇÖZÜM SÜRECİNİN BİR MODELİ
Gaziantep'in çözüm sürecinin bir modeli olduğunu kaydeden Erdoğan, "Çözüm süreci derken istediğimiz bölgedeki insanımızın tüm çeşitliğiyle Gaziantep'te olduğu gibi yan yana barış içinde huzur içinde yaşamasını sağlamaktır. 'Bu işin sonu ne olacak' diyenler varsa gelsinler Gaziantepi görsünler. Bu süreçte milletimizi sevdiğimiz için ısrarlıyız. Kimsenin kimseye bir şey verdiği yok. 78 milyon insanımız her birine hangi hakkı veriyorsak bölge insanımıza da aynı şeyleri veriyoruz. Ne bir eksik ne bir fazla. Gaziantep sağlam durursa bu meselenin çözümü iki kat kolaylaşır" diye konuştu. (İHA/ GAZİANTEP)
Haber Merkezi