Sayfa Yükleniyor...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, O terör örgütünün içerisinde yer alanların, o terör örgütüne sempati duyanların, kol kanat gerenlerin Allah aşkına hiç aklı yok mu? dedi
Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda 5inci defa muhtarlarla bir araya gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Hedefimiz, 50 bin muhtarımızla bir araya gelme sürecini devam ettirmek diye konuştu.
NİCE NEVRUZU, NİCE İLKBAHARI HÜZÜNLÜ YAŞADIK
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Baharın, özellikle de Suriyede, Filistinde, Irakda, Afganistanda, Yemende diğer tüm çatışma alanlarında barışa kapı aralaması en büyük temennimiz. Bu coğrafyanın ülkeleri olarak maalesef nice Nevruzu, nice ilkbaharı hüzünlü yaşadık. Acılar içinde idrak ettik. Birinci dünya savaşının ardından coğrafyamızda hiçbir baharı ağız tadıyla teneffüs edemedik. Bu coğrafyanın zenginliklerine göz dikenler, ne yazık ki bu coğrafyada istikrar istemiyorlar. Barış istemiyorlar, dayanışma istemiyorlar, bu coğrafya da ne kadar kan akarsa o kadar petrol elde edeceklerini, o kadar güç devşireceklerini egemen güçler çok iyi biliyor ve daha fazla kan akması içinde ellerinden geleni yapıyorlar ifadelerinde bulundu.
SİLAHLARIN GÖLGESİNDE BARIŞ OLMAZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiyede artık Kürt sorunu yoktur sözlerine açıklık getirdi. Erdoğan, çözüm sürecinin kendisinin liderliğinde başladığını, bu konuda konuşmanın, tekliflerde bulunmanın hakkı olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanlığı Sarayında muhtarlara hitap eden Erdoğan, Ben Kürt sorunu yoktur dediğimde, bunu son derece art niyetli şekilde başka yerlere çekmeye çalışıyorlar. Oysa benim söylediğim son derece açıktır. Türkiyede artık Kürt sorunu yoktur, Kürt kardeşlerimin sorunları vardır. Bu nüans son derece önemlidir. Türkiyede yaşayan etnik grupların sorunları vardır. Sanki bu ülkede Kürt sorunundan başka bir sorun yok. Artık Kürt sorunu kavramını kullanmak Kürt kardeşlerimize haksızlıktır. Bu ayrımcılıktır dedi.
Erdoğan, önce silahı bırakacaksın diye seslenerek, Bu ülkede siyaset yapmak istiyorlarsa önce silahların gölgesinden kurtulacaklar. Silahların gölgesinde barış olmaz ifadelerini kullandı.
KEYİFLERİ BİLİR
Silah bırakmazlarsa keyifleri bilir diyen Cumhurbaşkanı, o takdirde süreci milletle siyaset zemininde kendilerinin götüreceğini açıkladı. Örgütün siyasal uzantılarının verdiği sözleri tutmadığını, ikiyüzlü davrandığını savunan Cumhurbaşkanı, Süre onlara rağmen bugünlere geldi diye konuştu.
MESELESİ KOLTUK OLANLAR
Meselesi koltuk onlar bizi anlayamadı, anlayamaz diyen Erdoğan, çözüm sürecinin kendisinin liderliğinde başladığını, bu konuda konuşmanın, tekliflerde bulunmanın hakkı olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı, oturan bir cumhurbaşkanı olmayacağını seçimden önce açıkladı, kendisini halkın bu şartlarda seçtiğini de ekledi.
AKILLARI YOK MU?
Türkiyenin ve coğrafyanın karşı karşıya olduğu sorunları sadece dış güçlere, sadece harici mihraklara bağlamak gibi bir kolaycılığın içine girmeyeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sünnilerle, Şiilerin birbiri ile çatışması, dışarıdan birilerine fayda sağlıyor. Bize değil, kardeşlerim soruyorum; Sünnilerin aklı yok mu? Şiilerin aklı yok mu? Bir takım terör örgütlerinin vahşice barbarca, insanlık dışı saldırıları o terör örgütlerine değil, onları kukla gibi oynatanlara büyük fayda sağlıyor. Ama o terör örgütünün içerisinde yer alanların, o terör örgütüne sempati duyanların, kol kanat gerenlerin Allah aşkına hiç aklı yok mu? Kuran-ı Kerimde defalarca Rabbimiz bizi uyarıyor. Hiç akıl etmez misiniz? Tefekkür, tezekkür etmez misiniz? İşte akıl edilmediği için için Şii ya da Sünni üzerine bombaları bağlayıp, bir camiye girip ibadet eden Müslümanları barbarca katledebiliyor. İşte Yemende olanları duyuyorsunuz dimi? Akış edilmediği için 350 bin insanın katili sırf mensubu olduğu mezhep nedeniyle hoş görülebiliyor. Katliamları, zulmü, vahşeti, barbarlığı maalesef destek görebiliyor. İnanın ne Sünni kazanıyor ne de Şii. İnanın ne Türk kazanıyor ne de Kürt, Arap kazanıyor. Her zaman kaybeden biz, Müslüman. Kazanan ise bizim kardeşlerimizi böyle birbiri ile çatıştıranlar oluyor. İşte onu akıl etmek durumundayız dedi. (İHA)
Haber Merkezi