Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslendi: Bugün bu tarihi meydanda tarih yazıyoruz

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Ankara'da "Vesayet Değil Siyaset! Kayyuma, Darbeye Hayır!" sloganıyla düzenlediği mitingde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenerek "Ey Erdoğan, Tandoğan Meydanı'nı hiç böyle gördün mü?" diye sordu.

  • Oluşturulma Tarihi : 14.09.2025 20:16
  • Güncelleme Tarihi : 14.09.2025 20:16
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslendi: Bugün bu tarihi meydanda tarih yazıyoruz haberinin görseli

CHP Genel Başkanı Özgür Özel "Bugün sarayında oturup bu meydandan korkanlar da var. 12 metrelik hücrelerinden bu meydana coşanlar da var. Sarayından bakana sesleniyorum. Ey Erdoğan, Tandoğan Meydanı'nı hiç böyle gördün mü? Meydana varan bütün sokaklar sonuna kadar dolu, kimse ayrılmıyor görüyor musun? Bu meydanda senin gibi korkanlar değil, senden korkmayanlar var. Bu meydan direniyor, mücadele ediyor" diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, AK Parti'nin 31 Mart yerel seçimleri yenilgisinin ardından "demokrasi treninden" indiğini ileri sürerek, "Önce seçimli otoriterlik kuranlar, şimdi seçimsiz bir diktatörlüğe geçmenin hevesi içindeler. Atatürk'ten miras cumhuriyete, demokrasiye sandığa saldırıyorlar. Çok partili rejime saldırıyorlar. Bu iktidar demokrasi istemiyor. Biliyorlar ki demokrasi olsa sandıktan çıkamayacaklar. Biliyorlar ki adalet olsa kendi suçlarını örtemeyecekler. Biliyorlar ki barış olsa bu milleti kutuplaştıramayacaklar. Ama and olsun ki adaleti de demokrasiyi de barışı da biz getireceğiz, bu meydanlar, bu eylemler, bu direniş getirecek" ifadesini kullandı.

"Bugün bu tarihi meydanda tarih yazıyoruz"

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara'nın Tandoğan Meydanı'nda "Vesayet Değil Siyaset! Kayyıma, Darbeye Hayır" mitinginde yaptığı konuşmada, "Bugün bu tarihi meydanda yine tarih yazıyoruz. 1950'lerde Kıbrıs mitinglerinin, 1959'da büyük işçi mitinglerinin, 6'ncı Filo'ya karşı bağımsızlık mitinglerinin yapıldığı meydandayız. 70 yıldır haksızlığa direnenlerin meydanındayız. Bugün de vesayete ve darbeye hayır demek için buradayız. Vesayet değil siyaset demek için buradayız. Tandoğan Meydanı'nda dün akşam saatlerinde 500 bin kişi doldurabilir burayı dedikleri arama noktalarını 6 kere ileri aldınız, milyonlar oldunuz Tandoğan'a aktınız" ifadesini kullandı.

Özel, şunları kaydetti:

"Serbest seçimler için eylemdeyiz"

"Serbest seçimler için eylemdeyiz, demokrasi için eylemdeyiz. Bugün burada sadece CHP'liler yok. İşçiler burada, emekliler burada, kadınlar burada, farklı partilerden demokratlar burada. Türkiye İttifakı'nın tüm renkleri ile kol kola bu meydandayız. Bugün vesayet değil siyaset diyenler burada. Kayyıma, darbeye hayır diyenler, 19 Mart darbesinden sonra 54'üncü kez bu meydanda direnenler bu meydanda. Türkiye'nin dört bir yanındaydık. Trabzon'da gördüm sizi, Bayburt'ta, Çanakkale'de, Erzurum'da, Konya'da, Türkiye'nin dört bir yanında buldum sizi."

Özel, Adnan Yücel'in "Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek" şiirini okudu. Özel, "Yarın için direnenlere, yarına sahip çıkanlara, demokrasiye, cumhuriyete sahip çıkmak için başkente koşanlara selam olsun, helal olsun" ifadesini kullandı.

 

"Ekmeği küçülenler, emekliliği çalınanlar bu meydanda"

"Bugün bu meydanda ekmeği küçülenler de var, emekliliği çalınanlar da, geleceğinden kaygı duyanlar da. Bugün bu meydanda emeği çalınanlar, onuru kırılanların, yarınlardan korkanların bir dayanışması, kol kola girmesi, omuz omuza durması ve yarına güvenle bakmaları için birlikte olmaları var. Bugün Muğla'da zeytinine, doğasına sahip çıkanlarla birlikte büyük bir mitingde olacaktık. Ancak gidemedik, Muğla'daki dayanışma bizimle dayanışmak için buraya geldi. Toprağımızı Vermiyoruz İnisiyatifi'ni selamlıyorum. 28 Eylül'de hep birlikte zeytine, toprağa sahip çıkmak için herkesi Muğla'ya davet ediyorum.

Bu meydan dosta güven, olmayana kaygı veriyor. Tüm otokratlar meydanlardan korkar. Demokratlar meydanları doldurur, otokratlar, oturdukları köşeden o meydanı izlerler ve titrerler. Bugün sarayında oturup bu meydandan korkanlar da var, 12 metrelik hücrelerinden bu meydanla coşanlar, bu meydana inananlar da var. Bu meydana sarayından bakana sesleniyorum. Ey Erdoğan, Tandoğan Meydanı'nı hiç böyle gördün mü? Meydana varan bütün bulvarlar sonuna kadar dolu, kimse ayrılmıyor görüyor musun? Bu meydanda senin gibi korkanlar değil, senden korkmayanlar, zulümden yılmayanlar var. Bu meydan korkuyu evde bıraktı, bu meydan direniyor, mücadele ediyor.

"Türkiye'nin bütün demokratları, demokrasinin tarafındayız"

Verdiğimiz mücadelenin tek bir hatta değil, tüm vatan sathına yayıldığını ilan etmek için toplandık. Bir hat olarak sadece CHP'yi savunmuyoruz. Bu hattı sadece CHP'liler savunmuyor. Hepimiz Türkiye'nin bütün demokratları, demokrasiyi, Atatürk'ten emanet cumhuriyeti, İsmet Paşa'nın iktidarı devriyle gerçekleşen çok partili rejimi savunmak üzere hep birlikte bu meydandayız, iyi ki birlikteyiz, iyi ki güçlüyüz, hep birlikte başaracağız. CHP, Kuva- Milliye'den doğar, CHP Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerinin birleşmesiyle oluşur. İlk kurultayını Sivas Kongresi sayar. Atatürk'ün deyimiyle o günden beri ayaktadır. Bu parti, Cumhuriyeti kuran kadroların partisidir. Ancak, bu parti Cumhuriyetin tek sahibi, o başarıyı paylaşmayan bir parti değil, aksine hepimizin dedesini, ninesini o kurtuluşa ortak eden, o kuruluşta gören, cumhuriyete sahip çıkmayı, Atatürk devrimlerine sarılmayı, demokrasiyi ayakta tutmayı tüm partilerden bekleyen bir partidir.

Her ne kadar şu an iktidarda demokrasiyi amaç değil araç olarak gören, işimize gelince ineriz diyen, 31 Mart seçimlerini kaybedince, bir daha genel seçim kazanamayacağını anlayınca demokrasi treninden inen birileri yönetse de, son günlerde yaşadığımız bütün süreçlerde iktidarı ilk devrettiğimiz Demokrat Parti'nin ziyaretiyle başlayan, DEM Parti'nin Zafer Partisi'nin ziyaretleriyle, Yeniden Refah Partisi'nin ziyaret talepleri, İYİ Parti'nin, DEVA'nın, Gelecek Partisi'nin, Saadet Partisi'nin paylaşımları, telefonlarıyla, sahadaki dostlarımız Türkiye İşçi Partisi'yle, Emek Partisi'yle Sol Parti'yle omuz omuza Türkiye'nin bütün demokratları demokrasinin tarafındayız. Bu ceberrut iktidar zeytine saldırdığında bütün partiler birleştik, direndik, önümüzdeki çarşamba 260 imzayla Anayasa Mahkemesi'ne birlikte gidiyoruz. Kayyıma karşı da sağdan sola hep beraber direniyoruz. Tandoğan'dan ilan ediyoruz ki CHP, Türkiye'nin birinci partisidir. Ana muhalefet partisidir, ama ne muhalefetin patronudur, ne her şeyin sahibidir. Bu mücadelede tüm kardeş partilerimizle birliktedir, omuz omuzadır.

 

"Seçimsiz diktatörlüğe geçmenin hevesi içindeler"

Partimiz yıllarca darbelerin hedefi oldu, kapatıldı, genel başkanlarımız tutuklandı, hapse atıldı. Ama her zorluğu milletimizle birlikte yendik. 47 yıl sürdü, ikinci parti olduk, birinci parti olamadık, seçimleri kazanamadık. Ancak demokrasiden şaşmadık, rakiplerimize darbe yapıldı, darbecilere değil demokrasiye sahip çıktık. 47 yıl sabır gösterdik, millete güvendik, 47 yıl sonra 31 Mart seçimlerinde bir büyük başarıyla, Türkiye nüfusunun yüzde 65'ine hizmet imkanını yakaladık. İstanbul'da Ekrem Başkan, Ankara'da Mansur Başkan hep birlikte çalışarak, örnek hizmetlerle milletin gönlüne girince, yapılan anketlerde seçimin çok ilerisinde sonuçlar alınca, karşımızdakiler 47 yıl gösterdiğimiz sabrı, metaneti, demokrasiye saygıyı 47 ay göstereceklerdi. Değil 47 ay 47 gün hazmedemediler. 47 gün yenilgiyi kabullenemediler. Daha ilk yenilgilerinde demokrasi treninden indiler. Dünyadaki diğer otoriterleri örnek alan değil, aşan, onların cesaret etmediği işlere kalkışan bir saldırıya giriştiler. Önce seçimli otoriterlik kuranlar, şimdi seçimsiz bir diktatörlüğe geçmenin hevesi içindeler. Atatürk'ten miras cumhuriyete, demokrasiye sandığa saldırıyorlar. Çok partili rejime saldırıyorlar. Bu iktidar demokrasi istemiyor. Biliyorlar ki demokrasi olsa sandıktan çıkamayacaklar. Biliyorlar ki adalet olsa kendi suçlarını örtemeyecekler. Biliyorlar ki barış olsa bu milleti kutuplaştıramayacaklar. Ama and olsun ki adaleti de demokrasiyi de barışı da biz getireceğiz, bu meydanlar, bu eylemler, bu direniş getirecek.

 

Kaynak : HABER MERKEZİ