Özel'den 'telefon' tepkisi

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin İstanbul Pendik'te düzenlediği "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinginde vatandaşlara hitap etti


  • Oluşturulma Tarihi : 21.05.2025 23:26
  • Güncelleme Tarihi : 21.05.2025 23:26
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Özel'den 'telefon' tepkisi haberinin görseli

CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu'nun bir telefonunun bulunduğuna yönelik haberlerin yapıldığını söyleyen Özel, şunları kaydetti:

“Telefon buldum diye sevinen budalalara söylüyorum, telefonu icat eden Graham Bell bile sizin kadar sevinmedi” 
"560 milyar yalan, lüks araba yalan, cep telefonu yalan, para kasası yalan, bavullarda para taşımak yalan, MASAK raporu yalan. Şimdi çıkmış iki gündür 'telefon bulduk' diyorlar. Hangi telefonu? 'Bir eve gidildi, o evde bir telefon bulundu. Bu Ekrem İmamoğlu'nun gizli telefonuydu' diyorlar. Utanmadan, sıkılmadan koca koca gazeteciler, köşe yazarları yazıyor. 'Efendim telefon bulundu, yeni kanıtlar çıkacak.' Telefon bulduk diye söyledikleri telefon, Ekrem Başkan'ın Beylikdüzü Belediye Başkanıyken kullandığı, İstanbul Büyükşehir'e geçince telefonu özel kaleme yönlendirdiği, kapattığı, bir çekmeceye attığı, 5 yıldır hiç arama yapmayan, asla ve asla içinde herhangi bir bilgi, belge, yorum olmayan bir telefonu iki gündür algı yönetimi için 'telefon bulundu' diyorlar. Buradan bütün Türkiye'ye söylüyorum. Büyük bir yalanla karşı karşıyayız.

Anılan telefonun Ekrem Başkan'ın ilk ifadesinde kayda geçirdiği telefondur. İlk gün söylemiştir. Telefon buldum diye sevinen budalalara söylüyorum, telefonu icat eden Graham Bell bile sizin kadar sevinmedi telefonu icat ettiğine. Yalandan delil icat edemezsiniz. Bütün Türkiye'ye ilan ederiz ki yeni bulunan telefon dedikleri zaten söylediğimiz telefondur, asla ve asla delil durumunu değiştirecek bir şey yoktur. Ekrem Başkan masumdur, ben de kendisine sonuna kadar kefilim.
Yalanlarla kurduğunuz bu kumpas duvara toslamıştır”
Bu coşkulu meydandan Erdoğan'a bir çağrıda bulunuyorum. Yalanlarla kurduğunuz bu kumpas duvara toslamıştır. İddianameye yazılan iftiralar çürümüştür, tükenmiştir. Millet, bu kumpasa razı gelmemiştir, ikna olmamıştır. Bir hata yaptınız, yol yakınken dönünüz. Eğer bu yanlıştan dönersen sadece yanlıştan dönmüş olursun, özür dilersin. Bu yanlıştan dönmezsin tarihe darbeci olarak geçiyorsun, cuntabaşı olarak kalacaksın. Israr ettikçe hem kendinizi bitiriyorsunuz, hem memleketi bitiriyorsunuz.

Merkez Bankası 60 milyar dolar rezerv yaktı bu uğurda. Bu para, kişi başına 27 bin TL. Bu para, dün gece doğan kundaktaki bebekten de ölüm döşeğindeki hastadan da, bu meydandaki herkesten de, 86 milyondan ayrı ayrı çıktı. Emeklilere 14 bin değil 30 bin TL maaş vermek, bunu 10 yıl boyunca yapmak mümkün bu parayla. Çiftçilerin bütün borçlarını silmek, bir o kadar da üstüne para vermek mümkün bu parayla. Emekliye, işçiye, çiftçiye, memura bulunamayan parayı Ekrem Başkanı hapiste tutmak için harcayanlara şunu söylüyoruz. Korkunun ecele faydası yok, siz gideceksiniz, Türkiye'nin yeni cumhurbaşkanı Ekrem İmamoğlu olacak.

“Eğer cesaretiniz varsa, bir an önce iddianameyi düzenleyin”


Buradan Erdoğan'a Pendik Meydanı'ndan bir kez daha meydan okuyoruz. Erdoğan, sen birini yolladın, yalanlar, iftiralar, gizli tanıklarla bir şeyler tasarladın, olmuyor. Sen ona güveniyorsun, biz arkadaşlarımıza güveniyoruz. Eğer cesaretiniz varsa, bir an önce iddianameyi düzenleyin, arkadaşlarımızın yargılanmalarını TRT'den canlı yayınlayın. Bu millet iftirayı da görsün, cevabını da duysun. 25 yıldır kazandığın Pendik hak, hukuk, adalet diye inliyor ve sana sesleniyor, diyor ki, 'Gel, gel cesaretin varsa TRT'ye gel'. Yarından itibaren sokakta, parkta, çarşıda, pazarda, alışverişte, ev gezmesinde, iş yerine giderken serviste AK Partili kimi görürseniz şunu sorun: 'Neden TRT'den yayınlanmıyor bunlar? İftiraları duyuyoruz da cevaplarını duyamıyoruz.' Kendine güvenen yayınlasın.
Pendikli AKP'li gençlere, İstanbul'daki, Türkiye'deki AKP'li gençlere seslenmek ve onlara bir çağrıda bulunmak istiyorum. Bakın genç arkadaşlar, kadınıyla, erkeğiyle bütün gençler hepimiz futbolu biliyoruz. Biliyorsunuz ki, hayat fena halde futbola benzer, siyaset daha da benzer. Şunu görün ki, yıllardır Tayyip Bey ile müsabaka yapıyoruz, 23 yıl boyunca Tayyip Bey kazandı ama 31 Mart seçimlerinde biz kazandık. AK Parti, 23 yıl sonra ikinci parti oldu. Cumhuriyet Halk Partisi, birinci parti oldu. Tayyip Bey, o maç yaptığımız top kendi kalesine girince kızdı. Topu aldı, sizin eve geliyor, kimseyi oynatmam diyor. Madem ki kazanmıyorum, artık maç yok diyor. Ben bunu topu keseceğim, bundan sonra maç yapmayacağız diyor. Pendikli AKP'li genç kardeşim, Tayyip Bey'e deyin ki, 'Kazanınca iyi de kaybedince biz niye kaçıyoruz, niye topu kesiyorsun' deyin. 'Ver o topu, sen otur evde, biz gidip oynayacağız' deyin.

'Korkakların tarihte yeri yoktur'


Bakın, AK Partili arkadaşlar belki bir maç kaybedersiniz, iki maç kaybedersiniz ama onurunuzu, gururunuzu, haysiyetinizi kaybetmezsiniz. Yenmekte var, yenilmekte var. Kazanınca oynayıp, kaybedince topu kesmek kimseye yakışmaz. Tayyip Bey, kaybetmeyi de öğrenmeli. Eğer AK Partili gençler topu alıp gelirlerse AK Parti demokratik bir partiye dönüşür. Belki ilk seçimi kaybeder ama gelecekte hepinizin siyaset olanağı olur, iktidar ihtimali olur. O top kesilirse demokrasi biterse, geriye hiçbir şey kalmaz. Sadece bir tek adam ve onun yarattığı felaket kalır. Siz de o ayıbın ortağı olursunuz, kendinize bunu yapmayın, ailenize bu utancı yaşatmayın. Gelin sahaya. Korkup da kaçanlar tarihe geçemez. Tarihe kazananlar da kaybedenler de geçer ama korkakların tarihte yeri yoktur.

 

Yazarımız Kim ?

HABER MERKEZİ