Para sayma soruşturmasında yeni gelişme: Canan Kaftancıoğlu’nun ifadesi ortaya çıktı

CHP İstanbul İl Başkanlığındaki 'Para Sayma' Görüntüleri Soruşturması kapsamında eski CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun savcılığa verdiği ifade ortaya çıktı. Kaftancıoğlu ifadesinde, "Bu soruşturmanın seçime 10 gün kalmışken CHP aleyhine siyaset eliyle yürütülen bir seçim kampanyası olduğunu düşünüyorum" dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 22.03.2024 20:48
  • Güncelleme Tarihi : 22.03.2024 20:14
  • Kaynak : Arun Acumsal
Para sayma soruşturmasında yeni gelişme: Canan Kaftancıoğlu’nun ifadesi ortaya çıktı

Sosyal medyada CHP İstanbul İl Başkanlığındaki 'para sayma' görüntülerine ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması amacıyla resen bir soruşturma başlatmıştı. Bu soruşturma çerçevesinde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş, CHP eski İstanbul İl Başkan Yardımcısı Özgür Nas, CHP İstanbul İl Başkanlığı'nın eski basın danışmanı Can Poyraz, söz konusu binayı sattığı iddia edilen Ali Rıza Braka, İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü Tuncay Yılmaz ve Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Onur Öksel 'şüpheli' sıfatıyla savcılığa ifade vermişti. Ayrıca, Braka'nın avukatı Gökhan Taşkapan'ın da bilgi sahibi olarak ifade verdiği öğrenilmişti.

Canan Kaftancıoğlu para sayma görüntüleri soruşturmasında ifade verdi

Eski CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, 'şüpheli' sıfatıyla savcılığa ifade vermek üzere Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na geldi. Yaklaşık 2 buçuk saat süren ifadesinin ardından adliyeden ayrılan Kaftancıoğlu'nun verdiği ifade kamuoyuna yansıdı. Şüpheli Kaftancıoğlu, ifadesinde, "Yasa dışı yollarla elde edilen görüntüler nedeniyle ‘şüpheli’ olarak ifadeye çağrılmamın hukuki tanımını yapamıyorum. İlk ifadeye çağrılan ben olsaydım eğer ifadeye geldiğimde öncelikle bu gayrimeşru yollarla elde edilen görüntüler nedeniyle ifade vermeyi kabul etmezdim. Önce bu gayrimeşru görüntülerle ilgili sebep olanların ve sebep olanlarla ilgili sürecin ortaya çıkarılmasını ve bu husus ortaya çıkarıldıktan sonra bildiği her şeyi anlatacağımı ifade ederdim. 2018 Şubat ayında CHP İstanbul İl Başkanı olduğumda İstanbul örgütünün il kongresinde bir şey söylemiştim. Birincisi, İstanbul’u yeniden halka vereceğizdi. O güne kadar yapılan benim bilgim bütün il kongrelerinde adaylar İstanbul İl Başkanlığı’na yeni bir bina alacaklarını söz vermişler ama ne yazık ki İl Başkanlığı binasını alamamışlar. Ben söz vermeyeceğimi ama CHP İstanbul İl Örgütü’ne yakışan bir binayı İstanbul örgütü ile birlikte inşallah el birliğiyle alacağız, yapacağız’ demiştim" şeklinde konuştu.

Savcılığa verdiği ifadesinde, yasa dışı yollarla elde edilen görüntüler nedeniyle 'şüpheli' olarak ifadeye çağrılmış olmasının hukuki bir tanımını yapamadığını belirterek, 2018'de İstanbul İl Başkanı olduğunda İstanbul örgütüne yakışan bir binayı almak için çalışmaların başladığını ve 'bir tuğla da sen koy' dayanışma kampanyasıyla ilgili çağrılar yaptıklarını söyledi. Kaftancıoğlu'nun ifadesinin devamında, yerel seçimlerin ardından hala il binası alımı için araştırmaların devam ettiği ve 'bir dönem 1. katın satılığa çıktığını, ancak satılmayan 2 katın bulunması ve dairenin fazla masraf gerektirmesi nedeniyle bu binadaki daireleri almayı düşünmediklerini' açıkladığı belirtildi.

Canan Kaftancıoğlu: Tapuda resmi olarak gösterilmesi konusunda ısrarcı oldum

Kaftancıoğlu, ifadesinde, Sarıyer'de bir projede satılık bir binanın uygun olduğunu öğrendiğini ve bizzat yerine giderek incelediğini belirtti. Mal sahibiyle yapılan görüşmelerde binanın fiyatının 43-44 milyon lira olduğunu öğrendiğini aktaran Kaftancıoğlu, pazarlık yapılması gerektiğini ifade ettiğini ve satış vaadi sözleşmesine istinaden siyasi parti olarak bu binayı satın alamayacaklarını, siyasi parti olduklarından dolayı ne kadar bedelle anlaşırlarsa o bedeli tapuda resmi olarak göstereceklerini vurguladığını belirtti. Siyasi partilerin taşınmaz alımlarında herhangi bir vergi ödemedikleri için gerçek değerin tapuda resmi olarak gösterilmesi konusunda ısrarcı olduğunu dile getiren Kaftancıoğlu, tapuda belirtilen bedelin 24 milyon lira ile 41 milyon lira arasında olmasının partileri açısından bir fark yaratmayacağını ifade etti. Sonradan öğrendiğine göre satıcının, binayı daha düşük bir bedelle aldığı için 5 yıl içinde satması durumunda aradaki farkın vergisini ödemek zorunda kalacağını belirtti.

Canan Kaftancıoğlu: Soruşturma siyasi amaçlı

Kaftancıoğlu, savcılık ifadesinin devamında şunları söyledi;

 "O tarihlerde uzun süredir bina arayışında olmamız ve binanın CHP il örgütüne çok yakışacağını düşündüğümden dolayı, satıcının bize ilettiği tapuda rayicin üzerindeki bedel olan tapu bedeli ile geriye kalan kısmın elden verilmesini kabul ederek binayı satın alma konusunda anlaştım. Bu konuda bütün sorumluluk bana aittir. Anlaştıktan sonra toplanan bağış parasının olduğu gibi muhatabına gitmesi gerektiği için elden verilen paranın mutlaka tutanak ile kayıt altına alınması gerektiğini bütün arkadaşlarıma ben söyledim. Her ne kadar Taşkapan, satış sürecinin benimle başladığını ve el çektirildiğimi beyan etmişse de bu husus gerçeği yansıtmamakla birlikte bu hususta bilgi sahibi olması mümkün değildir. Kampanyayla ilgili yapılan bağışlar bankaya yatan ve resmi olarak hesaba gönderilen paralardır. Hesaplara gönderilen paraların miktarını bilmiyorum.

"Paranın bir kısmının elden ödeneceğini CHP İstanbul İl örgütünün paydaşları olan il yöneticileri, ilçe başkanları, meclis üyeleri, İstanbul milletvekilleri, parti üyeleri ve parti iş adamları ile görüşerek durumu anlattım. Kendileri de sağ olsunlar bana güvendikleri için bu durumu kabul ettiler. Daha sonra hangi ilçe örgütüne veya hangi parti yöneticisine ne kadar para gittiğini bilmem, takip etmem mümkün değildir. Görüntülerdeki paraların bağış parası olduğunu biliyorum. Makbuz kesilip kesilmediğini bilmem mümkün değildir. Satın alma sürecinde CHP olarak hiç kimseye komisyon vermedik. 9 Aralık 2019’da avukatın ofisinde satıcı Ali Rıza Braka’ya 17 milyon lira para verileceğini biliyordum ancak paranın tamamı ödenememiş, geri kalan 1 milyon 490 bin liranın tapunun verileceği gün ödenmesi konusunda mutabık kalınmış

Kemal Kılıçdaroğlu’nun İstanbul’da olduğu günlerde siyasi çalışmalar için genel başkana ben eşlik ederdim. Özgür Nas o gün oraya gideceği bilgisini verdiğinde elden ödenen paranın mutlaka tutanak altına alınmasını söyledim. Ofise giden kişilerden sadece Özgür Nas’ın orada olacağından haberim vardı. Diğer kişilerin orada olduklarını bilmiyordum. Tuncay Yılmaz’ın neden ve hangi amaçla orada olduğuna dair en ufak bir ilgim ve fikrim yoktur. Kendisini tanımam. Tuncay Yılmaz’ın orada olması bana da garip gelmiştir. Yılmaz’ın para getirip getirmediğini, getirdiyse de ne kadar getirdiğini bilmiyorum. 17 milyon liranın parti gideri olarak kaydedilip kaydedilmediğini bilmem mümkün değildir. Bu konuda gider kaydı tutmak benim yetkim ve görev alanımda olan bir şey değildir. Seçime 9 gün var. Bu soruşturmanın seçime 10 gün kalmışken CHP aleyhine siyaset eliyle yürütülen bir seçim kampanyası olduğunu düşünüyorum. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum"

Arun Acumsal

Arun Acumsal
Yazarımız Kim ?

Arun Acumsal