Sayfa Yükleniyor...
Aile ve Sosyal Politikalar Eski Bakanı ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Suriyede barış ortamı sağlansa Suriyelilerin çoğunun ülkelerine geri dönmeyeceğini düşündüğünü söyledi
Katıldığı bir programda Gaziantepteki Suriyeli sayısı ile ilgili soruya cevap veren Fatma Şahin, kentte kayıtlı 350 bin Suriyeli bulunduğunu belirtti. Kentte kayıt dışılarla birlikte 450 bin Suriyeli bulunduğunu anlatan Şahin, bölgedeki güvenlik sorunu ile ilgili soru üzerine terörün tüm dünyanın sorunu olduğunu ifade etti.
Gaziantepin Suriye sınırında olması nedeniyle riskleri bulunduğunu ifade eden Şahin, Gaziantepin ABDnin en kalabalık iki kenti New York ve Londra kadar güvenli bir şehir olduğunun altını çizdi. Şahin, terörün dünyanın sorunu olduğunu anlatarak sözlerini şöyle sürdürdü.
Bugün Amerika, İstanbul, Ankara, Gaziantep, hepsi birbiri ile bağlantılı şekilde. Dünya bu işle uğraşıyor. Dolayısıyla biz şuan New York kadar, Londra kadar güvenliyiz. Ama sınırdan kaynaklı risklerimiz elbette var ama bunun için ekstra çok ciddi tedbir alınıyor. Valiliğimiz, güvenlik birimlerimiz, çok yoğun ve başarılı bir şekilde çalışıyor. Güvenlik duvarlarımız çok hızlı bir şekilde örülüyor. Tamamlanmak üzere. Hiç kimse burada rahatsız olmasın. İki milyon kişi burada yaşıyor. Hem iç göç devam ediyor hem üretim devam ediyor.
GAZİANTEP GÖÇE ALIŞKIN
Şahin, Suriyeli göçünü en iyi ve rantabl yönetebilen kent olmasının sebebini ise sanayi kenti Gaziantepin yıllardır göçe alışkın olmasından kaynaklandığını ifade etti. Fatma Şahin, şöyle konuştu: Suriyeli meselesini, ensar muhacir ilişkisi içerisinde en rantabl yöneten bir şehir olmamızın nedeni zaten bize iç göçün geliyor olmasıydı. Daha önce köyden kente, Güneydoğudan Gaziantepe göç oluyordu. Şehir, sanayi kenti olması nedeniyle göçü yıllardır yaşıyordu. Bunu yönetebilen güce, dirence ulaştı.
Şahin, bölgedeki Suriyeli ve sınır sorunlarına rağmen Gaziantep ekonomisinin Türkiyenin ekonomisinin büyüme oranının iki katı büyüdüğünü belirtti. Gaziantepin Türkiyedeki ekonomik sıralamada 5liğe yükseldiğini anlatan Şahin, İhracatta 6. sıradan 5e yükseldik. Türkiye ne kadar büyürse, Gaziantep iki katı büyüyor. Türkiyede ilk 500e giren Gaziantepten 55 firmamız var. Bu firmalara ödül verdi. Bu kendiliğinden olmuyor. Bu kadar zorluklara rağmen bu oluyor ifadelerini kullandı.
350 BİN SURİYELİNİN 98 BİNİ ÇOCUK
Şahin, kentte yaşayan 350 bin Suriyeli mülteciden 98 bininin 18 yaş altında bulunduğunu ifade etti. Belediye başkanı olarak göreve geldiğinde 98 bin çocuğun 3 bininin eğitim hayatı içerisinde olduğunu anlatan Şahin, Çünkü hepsinde bir an önce ülkelerine dönme isteği var. Biz de onu istiyoruz ama sonuçta geri dönebilecekleri bir ortamın oluşması lazım. Acil olarak, bu insanların eğitim meselesine yöneldik. Gelen insanların, yatma, barınma ve yeme içme gibi acil ihtiyaçları karşılandıktan sonra bu çocukların eğitim hayatına koşullandık ifadesini kullandı.
SURİYELİ ÇOCUKLAR TERÖRE MALZEME OLUYOR
Şahin, Suriyeli çocukların eğitim kapsamında bırakılması halinde terör örgütlerini cezbeden bir malzemeye dönüşeceğini söyledi. Tüm Suriyelileri eğitmek için de seferberlik başlattıklarını anlatan Şahin, Bu Suriyeli çocuklar eğitim hayatının dışında kalınca, yarın terör örgütlerinin istediği bir malzemeye dönüşüyor. Bu nedenle olağanüstü gayretle, 20 ayda eğitim hayatının içerisinde olan Suriyeli sayısını 60 bine çıkardık. Halk inanırsa destekliyor, yardımcı oluyor. Eğer mesele üzüm yemekse, bir derdin varsa, canın yanıyorsa, bu ülke adına, bu insanlar adına, bu coğrafya adına, çözümü biz üreteceğiz. Başkalarından gelecek bir şey olmaz dedi.
TÜM SİYASİ PARTİLER ORTAK KARAR ALDI
Seçim öncesinde Başbakan Ahmet Davutoğlunun bayrak ve gürültü kirliliğine karşı ortak karar önerisini hatırlatan Şahin, Gaziantep'te bu uygulamanın iki yıldır yürürlükte olduğunu ifade etti. Şahin, Biz iki yıl önce kendi içimizde, tüm siyasi partilerimizin il başkanları ve valimiz imzasında karar aldık. Herkes bu karara uydu. Tek genel başkanlarının mitinglerinde bayrak astılar. Seçim koordinasyon merkezlerine bayrak astılar. Şehir tertemiz, sağlıklı bir demokrasi işliyor diye konuştu.
ÇOCUK GELİNLER
Şahin, bölgede eğitimsizlik, yoksulluk ve cehalet ile yürütülen mücadeleye çocuk gelinler konusunda mücadeleyi eklediklerini anlattı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşinin destek verdiği Gelin etmeyin, okula gönderin kampanyasını hayata geçirildiğini vurgulayan Şahin, kampanya kapsamında çocuk gelinlere karşı kentte ciddi bir çalışma başlatıldığını kaydetti. Fatma Şahin, 19 STK geldi, kapı kapı dolaştık. Annelere, babalara ulaştık. Kilis Fen Lisesini kazanmış, fakat okula göndermeye aileyi bulduk, görüştük. Nişanlamışlar evlendirmek istiyorlar. Bu aileyle görüştük, ikna ettik ifadelerini kullandı.
SURİYELİLERLE SORUN DAHA DA AĞIRLAŞTI
Suriyelilerle çocuk gelin, kadına şiddet çocuk istismarı gibi sorunların daha da ağırlaştığını kaydeden Şahin, bu konuda Suriyelileri eğittiklerini kaydetti. Şahin, Suriyeli kadınları kente, kültüre ve bölgeye adapte etmek amacıyla koordinasyon merkezi kurulduğunu ifade ederek şunları söyledi:
Suriyelilere yönelik sosyal destek ve sosyal projeler başlattık. Koordinasyon merkezleri oluşturduk. Onları bilgiye ulaştırma, güçlendirme, birlikte yaşama, adapte, entegre etmeye başladık. Eğer bunları başaramazsak, bugün Almanya ve Fransada vatandaşlarımızın yaşadığı bir takım sıkıntılar burada yaşanacak. Onların bilgiye ulaşması için, hukuki, dil, kültürel ne tür bilgiye ihtiyacı varsa bu koordinasyon merkezlerinden ulaşabiliyor. İlk geldiklerinde Suriyeli kadınlar, geri döneceklerini düşünerek, Türkçe öğrenmek istemiyordu. Çocuklar zaten okullarda öğreniyor. Ama şimdi Suriyeli kadınlar da, artık Türkçe öğrenmek, meslek edinmek istiyorlar.
SIĞINMACILARIN ÇOĞU GERİ DÖNMEZ
Şahin, Suriyede barış ortamı sağlanması halinde Suriyelilerin büyük bir çoğunluğunun ülkelerine dönmeyeceğini düşündüğü kaydetti. Toplum bilimcilerin de aynı fikirde olduğunu belirten Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: Vatan hasreti içlerinde oluyor ama geri dönmüyorlar, çünkü yeni oluşturdukları yaşamlarında hayatını idame ettiriyorlar. Ben bir anne olarak bakıyorum. Benim çocuğumun geleceği çok önemli. Anne ve babalar, benim çocuğumun güvenliği, geleceği nerede daha fazla teminat altında, nerede ufku açık olur, kendisini yetiştirebilir sorularına cevap aldığı yerde kalıyor. (İHA)
Haber Merkezi