Soyer, kentsel dönüşümün sürecini anlattı

İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Tunç Soyer, kentsel dönüşüm sürecinin siyasi boyutlarına dair açıklama yaptı. Soyer, kentsel dönüşüm süreçlerinin, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZBETON tarafından alınan Meclis kararları ve mevcut yasalar doğrultusunda tamamen meşru olduğuna inandığını belirtti

  • Oluşturulma Tarihi :
  • Güncelleme Tarihi :
  • Kaynak : BERKAY ERDEN
Soyer, kentsel dönüşümün sürecini anlattı haberinin görseli

İzmir 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu bulunan İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) eski Başkanı Tunç Soyer, sosyal medya hesabı üzerinden önemli bir açıklama yaptı. Soyer, açıklamasında, AK Parti iktidarının kentsel dönüşüm projelerinde ve kendi döneminde İzmir’de uygulanan modellerinde farklarına dikkat çekti.

YENİ PROJE: GAYRİMENKUL SERTİFİKASI

Soyer, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın “Gayrimenkul Sertifikası” adıyla başlattığı projeye de değindi. “Küçük paylarla büyük yatırım” sloganıyla duyurulan proje hakkında bilgi veren Soyer, 7,59 liralık sertifikalarla konut sahibi olma imkânı sunulduğunu ancak bu sistemin, halkı ev sahibi yapmaktan çok sektördeki müteahhitler için finansman yaratmayı amaçladığını belirtti. Soyer, sertifikaların büyük bir talep gördüğünü, ancak bu modelin İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kentsel dönüşümde uyguladığı kooperatifçilik modeliyle kıyaslandığında yalnızca müteahhitlerin çıkarlarını gözettiğini savundu.

KENTSEL DÖNÜŞÜMDE KOOPERATİFÇİLİK MODELİ

Soyer, İzmir’deki kentsel dönüşüm sürecinde kooperatifçilik modelini benimsemiş olduklarını ve bu modelin halkı konut sahibi yaparken aynı zamanda modelin onlara karar alma süreçlerinde söz hakkı tanıdığını vurguladı. Soyer, 2012 yılında başlayan ve 2019’a kadar kilitlenen kentsel dönüşüm süreçlerinin, kendisinin göreve gelmesiyle önemli bir ivme kazandığını belirtti. Süreç içerisinde İzBB’nin İZBETON’la işbirliği yaparak kooperatifler aracılığıyla dönüşüm projelerini hayata geçirdiğini aktaran Soyer, "Bu modelde, kooperatif üyeleri hem kendi evlerini yaparak hem de hak sahiplerine ev sağlamak amacıyla inşaatlara katıldılar. Bu yaklaşım sayesinde, müteahhit karı yerine halkın çıkarları ön plana çıkartıldı. Özellikle İzmir'in yoksul mahallelerinde yapılan projelerle, Roman vatandaşların güvenli ve konforlu evlere kavuşması sağlanırken, kentsel dönüşümün yalnızca yapısal değil, aynı zamanda sosyal adalet sağlama amacı güttü. Bu süreç yalnızca inşaat değil aynı zamanda şehrin sosyal yapısını güçlendirme adına da önemli bir adımdı” dedi.

İNŞAATTA GECİKMELER VE FESİH YAZISI

Soyer, 2023 yılında bazı kooperatifler aracılığıyla yapılan inşaatlarda yaşanan gecikmelere ve aksaklıklara da açıklık getirdi. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) inşaat maliyet endeksine göre, 2024 yılında inşaat maliyetlerinin 2020 yılına kıyasla yüzde 681 oranında arttığını belirten Soyer, bu artışların, projelerdeki gecikmelere neden olduğunu ifade etti. İzBB kontrolörlerinin 2023 yılında Örnekköy’de yapılan bir binada tespit ettiği hatalı imalat sonucu inşaatın durdurulmasının, sürecin aksamasına yol açtığını da belirten Soyer, Temmuz 2024’te İZBETON’un, kooperatiflerle yapılan anlaşmaları tek taraflı olarak feshetmesi, ciddi mağduriyetlere neden olduğunu ve bu gelişmenin sürecin durmasına ve inşaatların sekteye uğramasına sebep olduğunu belirtti.

SOYER’İN HUKUKİ SAVUNMASI

Tunç Soyer, kentsel dönüşüm süreçlerinin, İzBB ve İZBETON tarafından alınan Meclis kararları ve mevcut yasalar doğrultusunda tamamen meşru olduğuna inandığını belirtti. Bu doğrultuda, 18 Kasım 2020’de alınan Meclis Kararı ile başlatılan kentsel dönüşüm süreçlerinin, herhangi bir hukuki eksiklik bulunmadığını ifade eden Soyer, İzBB ve İZBETON’un yürütülen projelerde tüm işlemleri yasalar çerçevesinde gerçekleştirdiğini ve bu nedenle 19 Eylül’de yapılacak duruşmada haklılıklarını ortaya koyacaklarını söyledi.

SOSYAL DEMOKRAT BELEDİYECİLİK

Soyer, İzBB kooperatifçilik modeline verdiği desteği de vurgulayarak, bu modelin sadece kentsel dönüşümle sınırlı kalmadığını, aynı zamanda ulaşım, tarım ve kadın girişimciliği gibi birçok alanda da uygulandığını belirtti. Kooperatiflerin, halkın kendi kaderini ekonomik anlamda tayin edebilmesi için güçlü bir dayanışma modeli sunduğunu ifade eden Soyer, ayrıca, İzBB’nin bu tür kooperatifçilik projelerini destekleyerek, sosyal demokrat belediyeciliğin gereği olarak refahın adil bir şekilde paylaşılmasını sağladığını söyledi.

Kaynak : BERKAY ERDEN

Okumaya Devam Et

Aşağı kaydırmaya devam edebilir veya ilgi alanınıza göre seçim yapabilirsiniz.