Sayfa Yükleniyor...
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Sorgun, yeni cumhurbaşkanlığı hükumet sistemi üzerinden yapılan Tek adam veya Otoriterleşme söylemine tepki gösterdi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Binalı Yıldırım'ın 14 Nisan Cuma günü düzenleyeceği Konya mitingi öncesi AK Partinin Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Ahmet Sorgun, AK Parti İl Başkanı Musa Arat, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, merkez ilçe belediye başkanları, Konya milletvekilleri ve parti yöneticileriyle birlikte Basın buluşması programında gündemi değerlendirdi.
TEMİZLEMEYE ÇALIŞIYORUZ
Anayasa değişikliğine ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) maddeler görüşülürken CHP ve HDP milletvekillerinin öneri yerine sadece maddelerin geri çekilmesini isteyerek çalışmaları sekteye uğratmaya çalıştığını kaydeden Sorgun, Meclisten daha maddeler geçmeden tezviratlar başladı. Tabiri caizse sis bombası atıyor, arkasından onu temizlemeye çalışıyorsunuz. Sürekli algılar üzerinden yürütmeye çalıştılar. Ama gerçeklerin bir huyu vardır. Gerçekler geldimi algılar yalanlar gider. Gerçekler gizlenemez. Bunu da çok net bir şekilde sahada gördük. Sadece basit bir örnek vermek istiyorum. Birisi 2 sene milletvekilliği yaparsa genç yaşta emekli oluyormuş. Emeklilik için hangi yaş beklenmesi gerekiyorsa hangi prim günü yatırılması gerekiyorsa vekillerde buna tabi. Öyle bir söz söyleniyor ki birisi 2 yıl için milletvekilliği yaptı mı yan gel keyfim gibi bir şey yok diye konuştu.
ŞİMDİ DEĞİLSE NE ZAMAN
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Sorgun, devleti bir binaya benzeterek, bu binayı da en olumsuz şartlara göre hazırlamak için anayasa değişikliğine gidildiğini ifade etti. Sorgun, Tek adam veya otoriterleşme söylemine de tepki gösterdi. Sorgun şöyle konuştu: Evet bu anayasa değişikliği gerekiyordu şimdi değilse ne zaman. Yetki ya millette ya da milletin seçtiklerinde. Bunun özü özeti budur. En olumsuz şartlara göre dizayn edilmiştir. Anayasal metinler çok çok önemli metinlerdir ama kutsal metinler değildir. İnsan ürünüdür, olabildiğince bir uzlaşma üstüne kurulmuştur. En olumsuz şartlara göre dizayn edilmiştir. Yoksa Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğanın karizması üzerinden, Başbakanımızla olan uyum üzerine kurulmuş olsa buna ihtiyaç yok zaten. Ama millet binasını, devlet binasını en olumsuz şartlara göre hazırlamak gerekiyor. İçinde bulunduğumuz Asyadan Avrupaya geçiş coğrafyası beşeri olarak birinci derece deprem bölgesi. Bunun için en olumsuz şartlara göre dizayn etmek zorundayız. 14 günlük kelebek ömrü gibi hükumetler gördük. 24. turda seçilemeyen 66. turda seçilemeyen TBMM Başkanlarını gördük. Burada yasamanın da yargının yürütmenin de tek patronu var millet. Bunun esası özü bu. Bütün maddeler buna göre dizayn edilmiştir. Tek adam veya otoriterleşme iddiasının Abdülhamit Hana karşı da kullandıklarını görüyoruz. Ve Abdülhamit Hanı devirdikten 5 sene sonra Osmanlının nasıl tuz buz olduğunu biliyoruz. Aynı iddianın Menderese, Özala karşı kullanıldığını biliyoruz. Birileri eğer kendi düşüncelerini dikte edemiyorlarsa, pijama ila Başbakan karşılayamıyorlarsa, manşetlerle Başbakan değiştiremiyorsa, güçleri yetmiyorsa, diz çöktüremiyorlarsa onların kullanacağı yüz yıllık cetvel ifade belli. Bu bakımdan asıl olan milletin patronluğudur. Recep Tayyip Erdoğan ve hepimiz faniyiz kalıcı olan Allahtır, ülkemizdir, milletimizdir, devletimizdir. Bu hesap edilerek yapılmıştır. (İHA)
Haber Merkezi