Sayfa Yükleniyor...
MHP Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin, terörün sadece polisiye tedbirlerle önlenemeyeceğine dikkat çekerek, güvenlik konseptinin değiştirilmesi ve mücadelenin bir merkezden yürütülmesi gerektiğini söyledi
Milliyetçi Hareket Partisi Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin, terörle mücadelenin yönetimi ve stratejisine ilişkin yazılı açıklama yaptı. Türkiye'yi istikrarsız ve güvensiz bir ülke olarak dünyaya lanse etmeyi amaçlayan terör saldırılarına karşı, Ortaköy katliamcısının yakalanmasıyla önemli bir mesajın verildiğini belirten Çetin, "Bu başarıda çok büyük payı olan ve son yıllarda terörle mücadeleye yüzlerce şehit vermiş kahraman Türk polisinin mücadelesi takdire şayandır. Canlarını ortaya koyarak vatan savunması yapan bütün güvenlik güçlerimizi Milliyetçi Hareket Partisi olarak tebrik ediyor ve her zaman yanlarında olduğumuzu bilmelerini istiyoruz. Ancak son yıllarda terörün boş durmadığı ve ülkemizi derinden sarsan sayısız eylemin gerçekleştirildiği bir süreçte, terörle mücadelede başarının ölçüsü, eylem sonrası olayın faillerini yakalamaktan ibaret sayılamaz. Bu işin istihbarat ayağı olmalı, eylem olmadan önlemenin yolları daha etkin bir şekilde kullanılmalıdır" ifadelerini kullandı.
Çetin, "15 Temmuz ve sonrasında yaşanan gelişmelerin açıkça ortaya çıkardığı tehdide karşı, Türkiyenin mücadele gücü artırılmalıdır. Askerimiz ve polisimiz teröristi inlerinde vuracak kabiliyette olduğunu fiilen göstermektedir. Ancak güvenlik güçlerimizin canlarını feda etmelerini bekleyerek mücadelenin başarıya ulaşmasını bekleyen anlayışla buraya kadar gelinebilmiştir. İstihbaratımız örgütlerin ne yapacaklarını ve uzun vadeli hareket tarzlarını önceden bilmek zorundadır. Böylelikle caydırıcılık sağlanacak ve tehdidin bir kısmı ortadan kalkacaktır. Terörle mücadele yönetiminin bir merkezden yapılması, yani ilgili bütün birimlerin koordinasyonunun sağlanabilmesi başarıyı yükseltecektir. Terörle mücadeleyi etkin bir stratejiye dayalı yeni bir konsepte oturtmak ve bir merkezden yönetmek bir zaruret haline gelmiştir. Türkiyenin karar vericileri, on yıllarca sürecek bir tehdit unsuruna karşı gerekli tedbir ve yapılanmayı süratle tamamlamak zorundadır. Geriye kalan diplomatlarımızın, devlet adamlarımızın ve siyasetçilerimizin daha az hata yapmalarını beklemektir" açıklamasında bulundu. (İHA)
Haber Merkezi